Bu kapıların açık kalmasını ve herkesin bu kapılardan geçmesini sağlamak istiyorum. | TED | وأريد أن أضمن بقاء هذه الأبواب مفتوحة وأن باستطاعة أي شخص المرور من خلالها أيضاً. |
Neden LaTour'un evde kalmasını istemiyordunuz? | Open Subtitles | لماذا لم ترغبى فى بقاء لاتور فى المنزل ؟ |
Çocukların hayatta kalması ile para arasındaki doğrusallık çok güçlü. | TED | هناك علاقة قوية بين بقاء الأطفال على قيد الحياة والأموال |
Bu kadar çok enerji gerektirdiğine göre.... ... bu organın hayatta kalmak için son derece önemli olmalı. | Open Subtitles | ليكون مُستهلك الطاقة الشره هذا مجديا فلا بد له من أن يكون حيويا من اجل بقاء هؤلاء القوم |
Bizim hayatta kalmamızın diğerlenin hayatta kalmasına bağlı olduğunun farkındasınız. | TED | وأن استمرار بقائنا جميعاً يعتمد على بقاء كل فردٍ منا. |
Ekranda, sekiz değişik kanser tipi için hastaların hayatta kalma oranları görünüyor. | TED | إذن ها هي معدلات بقاء المرضى من 8 أنواع مختلفة من السرطان. |
Kızının benimle olmasındansa, onu döven eşiyle olması daha iyiydi. | Open Subtitles | كانت تفضّل بقاء أمك مع زوج يضربها عن البقاء معي |
Hepimiz biliyoruz ki bir uyaran bir duyguyu tetikler ve uyaranın kesilmesinden sonra da duygu devam eder. | TED | جميعنا يعلم أن الحافز الذي يُطلق المشاعر يؤدي إلى بقاء الشعور لفترة حتى بعد زوال التحفيز |
Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك مرتاح من بقاء الجميع هنا ؟ |
-Öyle kalmasını sağlayın, Çavuş. -Evet, efendim. | Open Subtitles | تأكد من بقاء هذا الطريق سار جنت نعم سيدي |
Fakat bu iki gencin kalmasını isterim. Onlarla biraz konuşmak isterim. | Open Subtitles | أود بقاء هذين الشابين الوسيمين قليلا أود أن أتحدث إليهما |
Diyorsun ki L özel timde sadece hayatlarını riske atacakların kalmasını mı bekliyordu? | Open Subtitles | أتعني أن إل كان ينتظر بقاء القلة ممن يمكن الوثوق بهم ويمكنهم الوقوف في وجه الشر داخل مركز القيادة؟ |
Çevreye bağlı olduğumuzu anladığımızda ise göreceğiz ki türümüzün hayatta kalması gezegenin hayatta kalmasına bağlıdır. | TED | وبمجرد فهمنا إننا نرتبط بالبيئة، نرى بأن بقاء جنسنا يعتمد على بقاء كوكب الأرض. |
Buralarda daha iyi aile planlaması, çocukların hayatta kalması için daha iyi şartlar gerekli. | TED | وهنا حيث الحاجة إلى تنظيم الأسرة وتحسين بقاء الطفل. |
Zenginliğinizi görünce, yabancıların neden daha çok kalmak ... ve yakınlaşmak istemesini anlıyorum | Open Subtitles | بأخذ هذا بعين الاعتبار، ولكني أفهم سبب بقاء الأجانب هنا. |
Eminim bir gün bu gen, türünüzün hayatta kalmasına yardım edecek. | Open Subtitles | أنا واثق أن ذلك الجين سيظهر كي يُساعد في بقاء جنسكم. |
Varoluşçu risk türümüzün uzun vadeli potansiyelne veya insanın hayatta kalma savaşına bir tehdittir. | TED | الخطر الوجودي يشكّلُ تهديداً للبقاء البشري أو لاحتمال بقاء الجنس البشري طويل المدى |
* onun ücretsiz bir klinik olması gerekiyordu * sigortanız olup olmadığını duymak * bu, sadece en sağlıkların hayatta kalmasından başka bir şey değil | Open Subtitles | المفروض تكون عيادة مجانية إلا لنسمع إن كنت مضمونأ أو غير مضمون إنما الحياة بقاء الأصلح |
Ama hepimiz kendimizi eşit derecede soyumuzun devam etmesine adadık. | Open Subtitles | ولكننا على حد سواء مشتركون في أهميه بقاء سلالتنا .... |
Herkesin burada kalmasının sorun olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أنك مرتاح من بقاء الجميع هنا ؟ |
Sadece 13 saniye kaldı, olay budur millet! | Open Subtitles | مع بقاء 13 ثانية فقط للعلبة ، هذه هي يا أصدقاء |
Fakat tüm seferde sadece 6 hafta kaldığından dolayı | Open Subtitles | لكن مع بقاء ستّة أسابيع فقط في البعثة الكاملة |
Seçimlere sadece 1 ay kala hâlâ rakiplerinin 10 puan gerisinde. | Open Subtitles | مع بقاء شهر واحد على موعد الانتخاب تنقصه نسبة عشرة أصوات. |
Dışarıda hala bir tehlike varken seninle yeni bir hayat kurmak biraz ürkütücü. | Open Subtitles | يصعب تخيُّل أنّ نبدأ حياة جديدة سوياً، مع بقاء ذاك التهديد طليقاً بالخارج. |
Şimdi, eğer antilop kalır ve aslan dönerse, nehrin sağ yakasında üç aslan olmuş olacak. | TED | الأن، في حالة بقاء الحيوان البري وعودة الأسد سيكون هنالك ثلاثة أسود في الضفة اليمنى |
O, genetik şifresinin bir yerlerinde varlığımızın devamı için gereken çözümü taşıyan yarı insan yarı makine bir deney konusu. | Open Subtitles | إنها نصف بشرية ونصف سيلونز جسدها يحمل مفتاح بقاء جنسنا .في مكان ما في شفرتها الجينيةِ |