Karım varolduğunu bile bilmiyor, ki bence bilmemesi kesinlikle daha iyi. | Open Subtitles | زوجتي لا تعلم أساسا بوجودك وهذا بلا شك شئ فى مصلحتنا |
kesinlikle, bu baharatlı olanlar çok iyi. Michael, bunu denemelisin. | Open Subtitles | نعم ، بلا شك هذا النوع الحار لذيذ ٌ بالفعل |
Eski bir bar garsonu olduğuna göre Şüphesiz bir sürü erkek tanıyordur. | Open Subtitles | وهي بلا شك كونها مضيفة حانة سابقة على معرفة بالكثير من الرجال |
Hiç Şüphesiz, rekabetçi ve göz kamaştırıcı Bianca için iyi bir haber bu. | Open Subtitles | وهذ بلا شك خبر محلي للمتنافسة القوية بلانكا بيانكا نجمة برنامج الواقع للمراهقين |
Ayrıca İmparatorluk Bildirgesi de hiç Kuşkusuz İmparatorluk'a olan sadakatinizi hareketlendirmektedir. | Open Subtitles | هذا، بالإضافة للإعلان الإمبراطورى الذى يحرك بلا شك ولائكم إلى الإمبراطورية |
Bizden önce gelen insanların omuzlarında duruyoruz, buna şüphe yok. | TED | نحن نعتمد على إنجازات الذين سبقونا وننتفع منها بلا شك. |
Harika biri. kesinlikle şimdiye kadar çıktığım en iyi kız. | Open Subtitles | بلا شك هي أفضل فتاة أنا خرجت معها على الاطلاق |
Son birkaç bin yıl kesinlikle zordu evet ama sonunda işler yoluna girmişti. | Open Subtitles | لم تكن آلالاف السنوات الأخيرة كافية، بلا شك بإن الأمور كانت تسير بسلاسة. |
Ve bu platformlar Tunus ve Mısır'daki aktivistlere geçtiğimiz bahar ve ötesinde kesinlikle çok yardımcı oldu. | TED | وهذه البرامج أو المنابر التقنية كانت بلا شك مفيدة جداً للناشطين في تونس ومصر في فصل الربيع المنصرم وما تلاه. |
Bu kesinlikle "yagsiz" bir tasarim, ve ona baktiginizda, insanlari goruyorsunuz. Tanri sizi kutsasin. | TED | إنه تصميم خالي من الدهون بلا شك وعندما تنظر إليه ترى أناس يباركوا لك |
Puppy ile kesinlikle konuşmam gerekir diyor. | Open Subtitles | أولئك الرهبان إنه يريد إحساناً آخر بلا شك |
Şüphesiz diğerlerine de yaptığı gibi, bir şekilde güç yüzüğünün enerjisine kilitlenmiş olmalı. | Open Subtitles | لقد حدد مكان طاقة خاتمك بطريقة ما، وهكذا فعل مع الآخرين بلا شك. |
Onunla Kutsal Topraklar'da tanıştım. Şüphesiz tanıdığım en bilge insandır. | Open Subtitles | قابلتة في أرض القداسة إنه بلا شك أكثر حكيم قابلته |
Öyle mi? Şüphesiz sen de benim başıma gelen en kötü şeysin. | Open Subtitles | و أنت بلا شك كنت أسوء شيء سبق و أن حظيتُ بهِ. |
Şüphesiz ki Mina, kalbini sana açma konusunda çok ürkek. | Open Subtitles | مينا بلا شك خائفة من كشف النقاب عن قلبها تجاهكِ |
Despot hükumetler ve suç örgütleri hiç Şüphesiz yenik düşecek, fakat biz onlara katılmayalım. | TED | الحكومات المستبدة والمنظمات الإجرامية بلا شك, ولكن أن لا ننضم إليهم. |
Hiç Şüphesiz bu akışın ekonomiler ve fakir insanlar üzerinde çok büyük etkileri vardır. | TED | بلا شك أن لهذه التدفقات المالية أثرها على الاقتصاد وعلى الفقراء |
Kuşkusuz, bana bilgi verilmişti, rızam alınmıştı. | TED | بلا شك ، لقد أعلمت أن الموافقة تم الحصول عليها. |
EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor. | TED | أعتقد أن قيمتَي الجمال والإلهام لا يتم تقديرهما بالقدر الكافي، بلا شك. |
Başhekim Callendar kesin numara yaptığımı söylemiştir. | Open Subtitles | الرائد كالندر أخبرك أنني أفتعل المرض بلا شك |
Kırmızı ve altın Elbette Kazanmaya geldik bu yere | Open Subtitles | الأحمر والذهبي بلا شك نحن هنا لنربح المباراة |
Çünkü geçen şükran gününü beraber geçirmiştik. Evet, Tabii ki. | Open Subtitles | لاننا قضينا عيد الشكر الاخـير معاً نعم , بلا شك |
Senin bu ünle senatoda yer alacağına hiç şüphem yok. | Open Subtitles | لدي شعور أنه مع سمعتك فلديك فرصة بلا شك لمنصب مجلس الشيوخ |
Bilim hiç tartışmasız hayatlarımızı daha parlak, uzun ve sağlıklı hale getirdi. | TED | تمكن العلم بلا شك من جعل حياتنا أكثر نوراً، وأطول، وصحية أكثر |