Asıl sorun şu, dokunulabilecek ne varsa hepsine dokundun zaten. | Open Subtitles | الأمر هو، إنك قمت بلمس كل شيء يلمس هنا تقريباً |
Gerçekten yanan lambaya mı dokundu? | Open Subtitles | هل قام حقا بلمس مصباحا حراريا؟ |
Bilmem ki,kalçalarına dokunmama izin verdiler ama kalplerine dokunamadım. | Open Subtitles | لا أعلم . هن يسمحن لي فقط بلمس . أرجلهن وليس قلوبهن |
Diyordum ki böyle resme dokunmaya iznimin olması patlamama sebep olacak. | Open Subtitles | لقد كنت أقول أن السماح لي بلمس لوحات كهذه سيجعلني أنفجر |
Bu çoklu-dokunmatik yani ekranına dokunarak cihazı kontrol edebiliyorsunuz. | TED | وذلك يشمل اللمس المتعدد، والتحكم في الجهاز بلمس شاشة العرض الخاصة به. |
Saldırıya uğradığı geceden beri odadaki hiçbir şeye dokunmadım. | Open Subtitles | لم أقم بلمس شيء منذ تلك الليلة.. لقد هوجمت. |
Onun cesede dokunmasına izin vererek bulduklarımızı tehlikeye attığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك أن إذا سمحت لها بلمس الجثة، أنت تفضح نتائجنا؟ |
Bu sert çocuğa dokunmak istemezsiniz, emin olun. | Open Subtitles | ثقوا بي عندما أقول أنكم لن ترغبوا بلمس هذا الشيء السيء |
Doğru. Ve bizde katilin bu kapı ile temas kurduğunu bildiğimize göre, parmak izlerini araştırıyorum. | Open Subtitles | تمام، وطالما نحن نعلم أن القاتل قام بلمس هذا الباب، فأنا أدير كشف البصمات |
Eğer Büyülü Ağaçlar Mağarası'na varırsan, bu tılsımla en ortadaki ağaca dokun. | Open Subtitles | إذا أنت وصلت لكهف الأشجار المسحورة قم بلمس الشجرة المتوسطة بهذه التعويذة |
İşte böyle. Başka bi yerime dokunmadı. | Open Subtitles | وكان هذا كل شئ ولم يقم بلمس أي عضو آخر مني |
Kimse o Winchester'a dokunmayı düşünmedi bile. | Open Subtitles | لم يكن مسموحًا لأحد على الإطلاق بلمس هذه البن دقية |
Yazılmamış bir veziri-yalamama kuralı mı var? Oyun sırasında hiç bir parçaya dokunmana bile izin yok. | Open Subtitles | أنتِ لم تسمحي لي حتى بلمس اي قطعة اثناء اللعبة |
Acaba ben yüzüne dokunabilir miyim; | Open Subtitles | هل لي... بلمس وجهك لأتتبع الصوت؟ بالتأكيد |
Hayvanlara işkence eden aynı ellerin, senin bedenine de dokunduğunu söyle. | Open Subtitles | نفس اليد التي عذبت الحيوانات قامت بلمس جسدك |
Asbeste dokundun mu ? | Open Subtitles | أتقوم بلمس الحرير الصخرى؟ |
- Hey! Bateri takımıma dokundun mu? | Open Subtitles | -هيه، هل قمت بلمس مجموعة الطبلات؟ |
Geldim çünkü dedem bamyama dokundu. Artık gidebilir miyiz? | Open Subtitles | أنا هنا لأن جدى قام بلمس أعضائى. |
Esyalarina dokunmama izin vermezsin. Izin versen iyi olabilirdi. | Open Subtitles | لم تسمح ليّ يوماً بلمس اشيائك المحاولة ستكون أمراً منصفاً |
Kendime dokunmaya başladım ve kendi sesimin onun sesini bastırmasını sağladım. | Open Subtitles | بدأت بلمس نفسي وتركت اصواتي الخاصة تتعمق في خاصته |
Burada yazdığına göre, kanıtlara dokunarak... olay mahallini detaylı bir şekilde görebiliyormuşsunuz. | Open Subtitles | يقول هنا بلمس بعض القطع الرئيسة من الدلائل كنت قادراً على رؤية مشهد الجريمة بتفاصيل عظيمة |
17 yaşımdan beri kokaine dokunmadım. | Open Subtitles | لم اقُم بلمس الكوكاين منذ سِن ال 17. |
Bir futbolcunun değerli tenime dokunmasına izin veririm de sanki | Open Subtitles | كما لو أنني سأسمح للاعب كرة قدم بلمس بشرتي المرهفة |
Ama bana göre gökyüzüne dokunmak gibi. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لي، الأمر اشبه بلمس السماء. |
Bizim hapsedilmemizle ilgisi olan herhangi bir şeye temas etmemize iznimiz yok. | Open Subtitles | ليس مسموح لنا بلمس أى شئ قد يسبب بسجننا. |
Madem öyle, Voltran'a dokun ki... hepimiz tanrımızın zayıf olduğunu bilelim. | Open Subtitles | "إذن قم بلمس " واتون حتى نعرف أن آلهتكم ضعيفة |
O kadar zaman hiç aletime dokunmadı... | Open Subtitles | ولا مرة واحدة طيلة تلك المدة بأكملها... قمتِ حتى بلمس... |
Kimse bu kutuya dokunmayı dahi düşünemez. | Open Subtitles | لا أحد يفكّر بلمس هذا الصندوق. |
Hiçbir şeye dokunmana müsaade yok. | Open Subtitles | و لا يسمح لك بلمس أى شئ |
Mikrofona dokunabilir. | Open Subtitles | ربما تقوم بلمس مكبر الصوت |
Parmak izlerini alıp o kaplara benden başka kimin dokunduğunu öğrensek nasıl olur? | Open Subtitles | ,لما لا نقوم برفع بعض البصمات لترى من قام بلمس العينة غيري؟ |