Oyun tahtası üzerinde odadan odaya gidip, ipuçlarını toplamalısın. | Open Subtitles | يجب عليك أن تأخذ دورك باللعب وتجمع الأدلة من غرفة إلى غرفة بلوح اللعب |
"Yalnızca iki adama ihtiyacımız var. Birinde tüfek, diğerinde yazı tahtası." | Open Subtitles | قال : "نحن بحاجة إلى أثنان فقط من الجنود "واحد مزود ببندقية والأخر مزود بلوح تسجيل |
Bir yazı tahtası alabilir miyim? | Open Subtitles | هل لي بلوح أسود، رجاءً؟ |
Bir de ruh çağırma tahtasıyla oynarken kapı çarptığında. | Open Subtitles | عندما كنا نلعب بلوح الويجا عندما اغلقت الرياح الباب |
Yarım sörf tahtasıyla Everest tepesinden aşağı indim. | Open Subtitles | هبطت من أعلى قمة جبال "آيفرست" بلوح التزحلق |
İnce beyaz bir tahtayla başlar... | Open Subtitles | تبدأين بلوح أبيض رقيق.. |
Eğer Şeytan Tableti Cehennemin Kapısı'nı kapatıyorsa Melek Tableti ne yapıyor? | Open Subtitles | لو كان لوح الشياطين يمكنه اغلاق بوابات الجحيم فماذا يمكن فعله بلوح الملائكة؟ |
Hep bir Pinterest tahtasıyla gelirdi. | Open Subtitles | دومًا ما كانت تأتي بلوح بينتيرست |
Tommy sana ayrıca yarım sörf tahtasıyla bir kaplan köpekbalığını öldürdüğünü de söyledi mi? | Open Subtitles | حسناً، (تومي) أيضاً قال لكِ بأنّه قتل نمراً وقرشاً بلوح الرقص |
Oyun boş bir tahtayla başlar. | Open Subtitles | تبدأ اللعبة بلوح فارغ. |
Melek Tableti'ni okumaya başladığından sonra yolda sürekli "falafe" kelimesini söyledi. | Open Subtitles | استهلّ كلامه بلوح الملائكة وكرّر كلمة فلافل) طوال الطريق إلى هناك) |
Melek Tableti'ni öğrendiğimde Castiel'e onu ne pahasına olsun almasını söyledim. | Open Subtitles | عندما علمت بلوح الملائكة... أخبرت "كاستيال" بأن يحصل عليه مهما كان الثمن. |