Daha önce hiç bu kadar zengin olmamıştık, tamam mı? | Open Subtitles | لم يسبق لنا أبداً أن كنا بمثل هذا الغنى، صحيح؟ |
bu kadar mükemmel ve herkesin üstünde olmak çok güzel olmalı! | Open Subtitles | انه عظيم ان تكونى بمثل هذا الهدوء وان تكونى فوق الجميع |
Hayatında hiçbir şey için bu kadar sıkı çalışmadın. Tabii sahte kimliğin dışında. | Open Subtitles | فأنت لم تعملى بمثل هذا الجد فى حياتك كما فعلت فى هذا الأمر |
Böyle bir kararı onun gibi kaslı ve kalın kulaklı birine mi bırakacaksın? | Open Subtitles | هل ستاخذ القرار بهذا الشكل بمثل هذا الرجل ذو العضلات والاذن العريضه ؟ |
Herhangi bir koruma olmaksızın... (Werner Schröer, Gündüz Uçuş Lideri) ...Almanya içine bu şekilde bir saldırı yapılmasını beklemiyorduk. | Open Subtitles | حسناً، لم نتوقع أن نذهب فى هجوم بمثل هذا التوغل فى عمق البلاد بدون مقاتلات مرافقه |
Hayatımda hiç o kadar sıkılmamıştım. | Open Subtitles | لم أحظ أبدا بمثل هذا الوقت السئ فى حياتى |
Akıllı araba deneme sürüşünden beri hiç bu kadar korumasız hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر بمثل هذا الضُعف منذ أن إختبرت قيادة سيارة ذكية |
Kimse senin gerçeği bulmak için bu kadar ısrarlı olabileceğini hesaba katmadı. | Open Subtitles | لم يتوقع أحد أنكم ستكونون بمثل هذا الإصرار في النبش على الحقيقة. |
- bu kadar güzel bir yerde yaşadığınız için şanslısınız. | Open Subtitles | من حسن حظكِ أن تقيمي في بلدة بمثل هذا الجمال |
Birçokları için, İslam'la bu kadar yakın bir iletişime geçmeleri ilk kez oluyor. | TED | وللكثيرين، فإنها المرة الأولى التي يحتكون فيها مع الإسلام. بمثل هذا المستوى من الحميمية. |
Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Heyecandan olsa gerek. | Open Subtitles | لم أشعر أبدا بمثل هذا التحسن فى حياتى لابد أنها الإثاره |
Ne kadar dürüst bir insansın. bu kadar dürüst olacak ne var sanki? | Open Subtitles | أنتِ شخص صادق , لماذا عليكِ أن تكوني بمثل هذا الصدق |
Darwin'in yazılarında sistematize edilen bilimsel bilgilerin, yaradılış kitabıyla çatıştığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz? | Open Subtitles | بشأن شئ لا تعرف عنه شيئاً ؟ كيف يمكنك أن تكون بمثل هذا التأكد أن هيئة المعرفة العلمية |
Seni hiç bu kadar güzel görmemiştim, Nina. | Open Subtitles | انا لم اراكي من قبل بمثل هذا الجمال يا نينا |
Yaz okulunun bu kadar kalabalık olacağını ummamıştım. | Open Subtitles | لم أعرف أن الدروس الصيفية بمثل هذا التكدس |
bu kadar tuhaf görünüşlü biriyle hiç tanışmadım. | Open Subtitles | أنا واثق أننى لم يسبق ان قابلت أحدا بمثل هذا المظهر الغريب |
Bir de Komiser Bey yazarlık kariyerimde hiç bu kadar keyifle pohpohlanmamıştım. | Open Subtitles | انظر أيها المحقق، عبر كل مسيرتي ككاتب لم أستمتع بمثل هذا التدفق الجزل للخيال |
Eline yay alan herkes Böyle bir kaderi hayal eder. | Open Subtitles | أي رجل يأخذ الخضوع بالاعتبار كان سيحلم بمثل هذا المصير |
bu şekilde konuşarak buradaki herkesi riske attığının farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك حتى أنك تُزعر الجميع بمثل هذا الكلام؟ |
Hayatımda hiç o kadar sıkılmamıştım. | Open Subtitles | لم أحظ أبدا بمثل هذا الوقت السئ فى حياتى |
Daha önce hiç kimseye karşı böyle şeyler hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم اشعر ابدا بمثل هذا الشعور تجاه اى احد من قبل |
İtiraf etmeliyim ki, böylesine asil bir karaktere dönüşmenize çok şaşırdım. | Open Subtitles | وأعترف أني دهشت لتحولك إلى شخصية بمثل هذا النبل |