"بمشاعر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• duygularını
• duygularıyla
• duyguları
• hislerini
• duygularına
• duygular
• duygularla
• duygu
• gönlünü
• hissederek
• hisleri
• hislerin
• duyguların

Ama başkalarının duygularını kendi duyguların gibi hissetmeye çalışmak ...seni çok fazla yorabilir.
لكنّه يمكن أن يكون مستنزِفاً أن تحاولي الإحساس بمشاعر الكل بالإضافة إلى مشاعرك

Gerçekten mühim olan, temelde insanların duygularıyla ulaşmak.
ففي الواقع ما يهم فعليا هو التلاعب بمشاعر الناس.

Bu, insanların duyguları, ihtiyaçlarının ne olduğu, özel hayatlarında olup bitenler ve toplumun ihtiyaçlarıyla alakalı.
إن الأمر يتعلق بمشاعر الأشخاص، ما هي احتياجاتهم، وماذا يدورُ في حياتهم الخاصة، وماذا يحتاجُ المجتمع.

Sanki bir değeri varmış gibi, bir çocuğun hislerini önemseyecek kadar hippi olmadığımı da biliyorum ama öğretmenliği önemsiyorum.
وانني لست مثل بقية الهيبيين الاهتمام بمشاعر الاطفال وكانها حقيقية , لكني اهتم بالتدريس

Âşıkken reddedildiğinizde, sadece romantik aşk duygularına garkolmazsınız, o bireye derin bir bağlılık hissedersiniz.
عندما يتم رفضك في الحب، لن تغمر فقط بمشاعر الحب الرومانسية، ولكنك ستشعر بتعلق عميق بهذا الفرد.

Şimdi, ya da herhangi bir güçlü duygular duygu biriniz nelerdir? Öfke? Hüzün?
و الآن ، هل إحداكما تشعر بمشاعر قوية غضب ؟

#Aynı dağa baktılar... #...ama farklı duygularla... #...çünkü, aslında, onlar yenenler... #...ve yenilmiş olanlardı.
كما أنهم كانوا ينظرون الى نفس الجبل لكن بمشاعر مختلفة في حقيقة الأمر كانوا عبارة عن فسمبن فاتحين و أناسٌ تم غزوهم

insan biçimcilik. Tarihsel olarak bakarsak bu kelime hayvanların duygularını anlama konusunda caydırıcı oldu.
هذه الكلمة هي التجسيد، وقد كانت عائقًا تاريخيًا كبيرًا أمام الاعتراف بمشاعر الحيوانات.

Jungwoo'ya romantik duygular beslediğini biliyorum ama hiç Sangmin'in duygularını düşündün mü?
أعرف بأنّك تري جنجوو بالمشاعر الرومانسية لكن هل فكّرتي بمشاعر سانجماين؟

Benim gibi, onu sadece görmekle kalmayıp, duygularını da hissettin.
،مثلي ثماماً، لم تري ما حدث فقط لكنك شعرت بمشاعر ليست تخصك

İhanet duygularıyla boğuşup dururdu... sizin evlilik zorluklarından kaynaklanan.
هو كان يصارع بمشاعر الخيانة ينزع العنق من صعوباتك الزّوجية.

- Bak, insanın duygularıyla oynanması acı veriyormuş ha?
أنه يؤلم عندما تلعبين بمشاعر الناس, اليس كذلك؟

Ne zamandan beri başkalarının duyguları seni alakadar ediyor?
هناك شيء غريب فيك، منذ متى وأنت تهتم بمشاعر الآخرين؟

İçindeki yoğun duyguları yaşaman gerekirken... ..sen onların var olduğunu inkâr ediyorsun.
أنت تمر بمشاعر متطرفة جداً الآن فضلاً عن إنكارك حتى وجودها

-İmparator, babanız da -Babamın hislerini çok iyi biliyorum.
سمو الامبراطور , أبوك أنا على دراية تامة بمشاعر أبي

Başkalarının duygularına ilgi göstermek ve onları anlamak olabilir.
من المحتمل أنك ربما و تظهر إهتمام بمشاعر الآخرين

Daha önce hiç yaşamadığı duygularla dolup taştığına hiç şüphem yok.
لا شك في أنها تشعر بأنها مطغية بمشاعر لم تشعر بها من قبل قط

..oradaki güzel kadınların gönlünü kazanmak..
بينما الفوز بمشاعر إمرأة طيبة هناك

- Düşecek. - Bir kez daha hissederek.
انظروا, مرة اخري بمشاعر

Arkasında bıraktığı hisleri bile düşünmüyor mu?
هل فكرت يوما بمشاعر الأشخاص الذين تركتهم خلفها ؟

Ona karşı hislerin olduğu için yaptığını söyle.
أخبريه أنكِ فعلتى ذلك لأنكِ تشعرين بمشاعر تجاهه