"بمعرفة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• bilmek
• öğrenmek
• biliyor
• bilerek
• bilgi
• merak
• sorabilir
• duyunca
• duymak
• bilmem
• bilmeye
• öğrenmeye
• bilme
• bilen
• tanımak

Ekselansları, Bayan Frederiksen için, helikopterle ilgili tüm ölçüler, alındı mı bilmek istiyor?
فخامتكم ربما ترغبون بمعرفة ان كل الاجراءات اتخذت فيما يتعلق بمروحية الآنسة فريدريكسن؟

Yanıtı bilmek istediğimden yüzde yüz emin olmasam da soruyorum.
أطرح هذا السؤال رغم عدم يقيني من رغبتي بمعرفة الجواب

Hayatta kalmış o kişinin kim olduğunu bilmek ister misin?
هل ترغب بمعرفة من كان ذلك الشخص الذي قد نجا؟

Nerede saklandıklarını öğrenmek istiyorum! Kampınızın nerede olduğunu hemen öğrenmek istiyorum.
الآن، أريد معرفة مكان اختبائكم، ومكان مخيمكم، وأرغب بمعرفة هذا الآن

Ve bu çoğu zaman, insanlar gerçekten sormadığı için oluyor, ve gerçekten sorduklarında, gerçeği öğrenmek istediklerini düşünmüyorsunuz.
و غالباً لأن الناس لا يطلبون منك بتاتاً، وحينما يطلبون، فأنت لا تعتقد مطلقاً أنهم يرغبون بمعرفة الحقيقة.

İnterpol'deki tanıdığının bu konuda ne yaptığını özellikle bilmek isterdim.
سأكون مهتمًا بالتحديد بمعرفة ماذا جعلوا منه معارفك في الإنتربول.

Neden taşlara vuruyorsunuz, madem altında ne olduğunu bilmek istemiyorsunuz
لماذا تركل الصخور إن لم ترغب بمعرفة ما أسفلها ؟

Bu muhteşem bebeklerden dışarıda bir kamyon dolusu olduğunu bilmek hoşunuza gidecektir.
‫إذاً، ستسرون بمعرفة أن لدي شاحنة ‫مليئة بهذه الدمى الجميلة في الخارج

Dr. Lutz'un hata yapacağını düşünmüyorum ama yaptıysa bilmek isteyeceğine eminim.
لكن لو فعل، فأنا على يقين أنه كان ليرغب بمعرفة ذلك

Daha benim bile bilmediğim bir kalbe bağlı yaşadığını bilmek...
بمعرفة أن حياتك تعتمد على قلبي الذي لا اعرف حتىــ

Belki kimya bilmek bazı insanların bu gerçeği kabullenmesini kolaylaştırır. Bilemiyorum. Fakat bu moleküller sadece fosil yakıt değiller.
ربما بمعرفة هذه الكيمياء سيصبح من السهل تقبل الواقع لبعض الناس، لا أعلم، ولكن هذه الجزيئات ليست مجرد وقود أحفوري.

O postişleri neden kanat olarak kullandığını bilmek isterdim doğrusu veya başka ne amaçla kullanılıyorsa.
سأكون مهتما بمعرفة السبب لماذا تستخدم خصلات الشعر كأجنحة، أو أيا كان يقترض بتلك الأشياء أن تكون.

Ayrıca Kiki de hanımefendinin doğum gününü öğrenmek isteyecektir.
وانا متاكدة بان كيكي سترغب بمعرفة عيد ميلاد السيدة

Hadi ama, uçmak ya da onun tarzında şeyler yapabiliyor muyuz diye bile mi öğrenmek istemiyorsun?
بالله عليك، ألا ترغب بمعرفة إن كنّا، نستطيع الطيران، أو شيء كهذا؟

Dans etmeye bayılan bir sevgilim olduğunu öğrenmek sizi şaşırtabilir.
ربما تتفاجئ بمعرفة أن لدي صديقة تحب الرقص

Neye benzediklerini biliyor gibi davranıyoruz. Mutlu olduklarını kabul ediyoruz.
لذا نتظاهر بمعرفة ما يبدون عليه، فنحن نراهم سعداء

Gücün akışını ve yasalarını bilerek pek çok şeyle başa çıkabilirsiniz.
,بمعرفة إنسياب القوة و قوانينها فإنك تستطيع تحمل العديد من الأشياء

Çoğu zaman, yeni bilgiyi eski bilgi ile bağdaştırmak zorunda olduğumuzu düşünüyoruz.
في بعض الاحيان, نعتقد انه علينا ربط المعرفة الجديدة بمعرفة سابقة.

Neden kendi kocana ne olduğunu hiç merak etmiyorsun Bayan Kennedy?
هل أنت مهتمة بمعرفة ما أصاب زوجك يا سيدة كينيدي ؟

Emir vermeden önce, rütbenizi sorabilir miyim?
قبل أن تلقي الأوامر، هل لي بمعرفة رتبتك؟

O zaman dün gece, eski eşine boşanma evraklarını verdiğimi duyunca sevinirsin.
إذاً ستكونين سعيدة بمعرفة بأنني تعاملت مع زوجتكِ السابقة بشأن أوراق الإنفصال

Lex Şirketi'nin buranın korunma kontratını imzaladığını duymak seni sevindirecektir.
ستسعد بمعرفة أن مؤسسة ليكس قد ضمنت العقد حفظ هذه المنطقة بالكامل

Soru sorma. Resimle işim bitince ne yapacağımı bilmem gerek.
مازلت أرغب بمعرفة مَنْ يكون عندما أنتهي من الرسم

Ailesinin onun da adada olduğunu bilmeye hakkı olduğunu düşünmüyor musun?
ألا تعتقد أنّ عائلتها لها الحقّ بمعرفة أنّها وصلت للجزيرة أيضًا.

Northrop'taki olayları da öğrenmeye can atar kesin.
انا متأكد بأنه سيرغب بمعرفة عما يجري بنورثكومب ايضا

Ya diğer normal insanlardan daha iyi olduğunu bilme duygusuna ne demeli?
ماذا عن الإحساس الذي ينتابك بمعرفة أنك أفضل من الأشخاص العاديون؟

Hayatı boyunca mükemmelliği arayan bir adam onun var olmayacağını bilen tek adamdır.
الرجل الذي يسعى للكمال هو الشخص الوحيد الأجدر بمعرفة أنه ليس موجوداً

Komşular ve dostlar, çoğumuz peygamberi tanımak ayrıcalığını yaşadı.
ايها الجيران والاصددقاء العديد منا قد تشرف بمعرفة معلمنا