ويكيبيديا

    "بمفرده" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • kendi başına
        
    • kendi kendine
        
    • rahat
        
    • yalnızdı
        
    • kendisi
        
    • Kendiliğinden
        
    • başına mı
        
    • yanlız
        
    • yalnızken
        
    • başına hareket
        
    Albay, üzüntülü bir durumda. Ve kendini yatak odasına kapatıp yalnız kalıyor. Open Subtitles الكولونيل, كان فى حالة هائجة, قام باغلاق غرفة نومه على نفسه بمفرده
    - Tanrım. yalnız başına yapmadığı bir şey var mı? Open Subtitles يا آلهي هل يفعل أي شيء عندما لا يكون بمفرده
    Bir tek ben kaçabildim ancak yalnız bir vampir lanetlenmiştir. Open Subtitles لقد هربت وحدى ولكن مصاص الدماء بمفرده يكون مقضيا عليه
    Belki Cross'u tek başına öldürebilirsin, yine de buna izin vermezdim.. Open Subtitles ربما امكنك قتل كروس بمفرده ولو اننى لا اراهن على ذلك
    Yani en iyi dostunu ilk gecesinde ürkünç bir şatoda tek başına bırakıyorsun. Open Subtitles اذن أنت ستترك أعز أصدقائك بمفرده في هذه الضيعة المرعبة في أولى لياليه؟
    95 ya da trende, hiç bir farkı yok yalnız başına gitmemeliydi. Open Subtitles أو قطاراً، لا يهمّ، ما كان يجدر به الذهاب إلى هناك بمفرده
    Belki de kötü malla kafayı bulup, yalnız olduğunu unutmuştur. Open Subtitles إنه من الأرجح قد دخّن حشيشة ونسي أنه بالأصل بمفرده
    yalnız takılıyormuş. Onlar bunun peşinden gidiyormuş. O da peşinden gelenleri indiriyormuş. Open Subtitles بدون حماية ويعمل بمفرده إذا سعينا خلفه فقد نستطيع الأمساك به الآن
    Bence hayalet acı çektiğini ve yalnız olmadığını göstermek istedi. Open Subtitles أظن الشبح أراد لي المعرفة بأنه قد عان وليس بمفرده
    evlere giden yalnız acentalar sıklıkla soyulur ya da zarar görür. Open Subtitles الوسيط العقاري يبقى بمفرده في المنازل وأحيانا تتم سرقته أو إيذاؤه
    Asla yalnız olmayacak ya da ihmal edilmeyecek, sana söz veriyorum. Open Subtitles لن يكون بمفرده أبداً و على الإطلاق, أو يهمل, أعدك بذلك
    Pekâlâ, tek yön bilet, yalnız seyahat ediyor bagaj yok. Open Subtitles حسنا, رحلة ذهاب فقط, يسافر بمفرده, لا يوجد فحص للأمتعة.
    yalnız yaşıyordu, kemoterapiye yalnız gelirdi, tedavisini olup eve yalnız yürürdü. TED يعيش بمفرده يأتي إلى العلاج الكيماوي بمفرده يتلقى علاجه ويعود إلى منزله وحيداً
    Kendilerinden feragat ederler çünkü kimse, hiç kimse tek başına olmakla başa çıkamaz. Open Subtitles لأنه لا أحد، لا أحد إطلاقا لا أحد يستطيع التأقلم مع كونه بمفرده
    John'un da bildiği üzere, kimse bunu tek başına yapamaz. Open Subtitles وجون يعرف جيداً بأن لا أحد يفعلُ هذا الأمر بمفرده
    eee, Douglas dünyanın karides nüfusunu tek başına katletmesinden sonra ... Open Subtitles حسنا، حالما دوغلاس بمفرده يقضي على جميع اتباع الروبيان في الارض
    Fırsatı değerlendirip ıssız bir yerde tek başına araba kullanıyor. Open Subtitles لذا، إنه أختلق الفرصة ليقود بمفرده في طريق سريع ومهجور.
    Yani.. ben onu tek başına büyütmesine izin verebilirim. Üçümüz vekaleti paylaşabiliriz. Open Subtitles أستطيع أن أسمح له بتربيته بمفرده أو نتشارك نحن الثلاثة في الوصاية؟
    Samson bunu bir orduyu kendi başına yenmek için kullandı. Open Subtitles استخدم شمشون عظمة الفكّ هذه ليهزم جيشاً بأكمله وهو بمفرده
    Logan, bazen zihnin bazı şeyleri kendi kendine bulması gerekir. Open Subtitles ولكن , لوجان أحيانا يحتاج العقل الي اكتشاف اشياء بمفرده
    Akıllı akıllı konuşmaya devam edin. O sadece rahat bırakılmak istiyor. Open Subtitles تفضلى وتحدثى بسخرية يا سيدة ولكن الرجل يريدكم أن تتركوه بمفرده فى سلام
    Ama, onun daha önce tanıkları vardı. Bu sefer o yalnızdı. Open Subtitles في المرات السابقة كان هناك شهود وهذه المره هو بمفرده
    onca yoldan kızı tek başına kendisi indirmiş, ben de onları arabaya atıp belediye başkanının evine getirdim. Open Subtitles لقد احضرها بمفرده حاملا اياها طول الطريق فأخذت سيارة واحضرتها الى العمدة.
    Hayaller Kendiliğinden yaklaşmaz insana. Peşlerinden koşmamız lazım. Open Subtitles الحلم لن يتحقق بمفرده علينا ان نسعى اليه
    Ya da Cannady meteliksiz ve beklemekten bıktığı için bunu tek başına mı yaptı? Open Subtitles أو كانادى قام بها بمفرده لأنه كان مفلسا أو سأم من الانتظار؟
    Ona yanlız kalması için biraz zaman vermeye çalışıyorum ama zor oluyor. Open Subtitles فقط أحاول أن أعطيه مساحة بمفرده و لكن هذا صعب على كما تعرفون
    Kimse yalnızken mutlu değildir. Böyle düşünen, kendini kandırıyordur. Open Subtitles إذا كل شخص فكر أنه أسعد بمفرده أنهم يضحكون على أنفسهم
    Acosta'nın tek başına hareket etme gibi bir ihtimal yok. Open Subtitles حسنا، أنه من غير الممكن أن أكوستا كان يعمل بمفرده

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد