ويكيبيديا

    "بموته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ölümüyle
        
    • ölümünü
        
    • öldüğünü
        
    • ölmesini
        
    • ölümüne
        
    • öldüğüne
        
    • öldüğü
        
    • - Ölmesi
        
    Bu şekilde sistemi suçlayacak ve ölümüyle, bizzat ölümün kazandırdığının üstünde ve ötesinde bir şey başaracaktı. Open Subtitles بهذا سيوجه اتهامه للنظام الحاكم و يحقق شيئا بموته
    Bu hastanın ölüp ölmediğini ve ölümüyle ilgili garip olaylar olup olmadığını. Open Subtitles أود أن أعرف إن كنتِ تعرفين بأنه مات وإن كانت هناك أي ظروف غريبة تحيط بموته ؟
    Eğer Teal'c o kararı vermeseydi,... pek çoğunuz onun ölümünü istemek için burada, hayatta olamayacaktınız. Open Subtitles إذا لو تيلك لم يتخذ ذلك القرارِ العديد منكم قد لا يكونون احياء اليوم للمطالبة بموته
    öldüğünü kabullendikten sonra kayıplarını telafi edecek birini daha bulman lazımdı. Open Subtitles وحالما علمت بموته كان عليك البحث عن طريقة أخرى لتغطيه خسائرك
    Daha net olmak gerekirse, onun ölmesini istemek için mantıklı bir sebep hayal edemiyorum. Open Subtitles لأكون أكثر دقّة , لا يمكنني تصوّر سبب منطقي للرغبة بموته
    Mark'ın hayatını kurtarmak için tam olarak ölümüne gidecek olayları yeniden canlandırmalısın. Open Subtitles .. يجب أن توفري كل الظروف المحيطة بموته بالظبط كما حدث
    Bir süre sonra onun da öldüğüne dair mektup aldım. Open Subtitles و بعد وقت قليل تلقيت رسالة تفيد بموته هو ايضا
    öldüğü için memnun olduğun birinin yasını tutmak çok daha kolay oluyor. Open Subtitles الـحُـزن على شخص ما يكون أسهل بكثير حينما يكون المرء سعيد بموته.
    Owen'ın ölümüyle bir alakası olduğunu düşünmüyorsun, değil mi? Open Subtitles انتظري ، أنتش لا تظنين بأن لذلك علاقة بموته ؟
    Benim Ned Burton'la olan ilişkimin onun ölümüyle ne alâkası var? Open Subtitles ما دخل علاقتي بـ نيد بيرتون بموته مثلما قلت
    Evet, Roger ve ben görüşüyorduk, ama onun ölümüyle hiçbir ilgim yok. Open Subtitles نعم، كنتُ على علاقة بروجر ولكن ليس لي أية علاقة بموته
    Kemiklerin kaynaması, iki yıl kadar önce olduğunu gösteriyor. Yani bu yaraların ölümüyle alakası yok. Open Subtitles يشير الإلتئام أنّ ذلك حصل قبل عامين، لذا فهذه الإصابات ليست مرتبطة بموته.
    Tamam, Matt'ın pasaportu kayıp. ölümüyle alakalı olamaz. Open Subtitles جواز سفر مات مفقود ، لا يمكن أن يكون متصلا بموته
    O kaset olmadan CIA onun ölümünü sana bağlayamaz. Open Subtitles بدون الشريط المخابرات المركزية لن تستطيع ربطكِ بموته
    Benim de ölümünü çevreleyen durumlarla ilgili bazı kuşkularım var. Open Subtitles وأنا لدىّ بعض الأسئلة حول الملابسات المٌحيطة بموته
    ölümünü ailesine açıkladığım gün hayatımın en zor günlerinden biriydi. Open Subtitles و كان إخبار عائلته بموته من أصعب الأمور التي مرت علي. أنا آسف يا رجل.
    Polis gözetimi altındayken öldüğünü de duymuşsunuzdur herhalde. Open Subtitles أأفترض أنك سمعت أيضاً بموته تحت حراسة الشرطة ؟
    Sözünü ettiğim adamı tanıyorsunuz ve öldüğünü duyunca şaşırmadınız. Open Subtitles انت تعرف الرجل الذى اتحدث عنه, وانت لم تفاجأ بموته ؟
    Artık şeytan onun ölmesini istediğimi biliyor. Open Subtitles تغيّر أمر واحد لقد بات الشرير يعرف برغبتي بموته
    Orada oturup bu durumdan sıyrılmasına seyirci kalamazdım. Onun ölmesini istediğim için özür dilemeyeceğim. Open Subtitles لم أقوَ على الفرجة ورؤيته يفلت بذلك، ولن أعتذر عن رغبتي بموته
    Charles'ın ölümüne kovalandığını doğruluyor. Open Subtitles اثبات بان تشارلز كان مطاردا وتسبب بموته.
    Belki sonunda ölecektir ama öldüğüne de sevinecektir. Open Subtitles ربما سوف يكون قد مات لكنه سيكون سعيد بموته.
    Babamın, kanser olduğunu fark etmeden öldüğü için şanslı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles فهمت لكنه كان محظوظاً بموته دون معرفة حالته
    - Ölmesi benim hatam. Open Subtitles أنا المذنبة بموته

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد