"بوابة" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Geçidi
• kapı
• geçit
• Kapısı
• portal
• kapısını
• kapısına
• kapıya
• kapısından
• kapıdan
• kapısında
• geçidini
• kapısının
• kapıyı
• kapıları

Bunlar, "ağ Geçidi türleri"; yani, diğer biyolojik çeşitliliğe kapıları açan öncü kuvvetler.
وهذه الأنواع هي بمثابة بوابة طليعة الأنواع التي تفتح الباب لوحدات بيولوجية أخرى

Peki sen bizzat anlıyor musun, Yıldız Geçidi'nin arkasındaki fiziği?
هل لديك معرفة ب النظرية الفيزيائية لعمل بوابة النجوم ؟

Büyük bir girişi yoktu sadece taştan kesilmiş bir kapı.
لم يكن هناك بوابة فخمة مجرد شق في الصخر للعبور

Öyleyse, en dip noktada, geçit giriş ya da çıkış için tek yol.
لذا علي اقل الحدود. بوابة ستارجيت هي الطريقة الوحيدة للدخول والخروج من هنا

Warp Kapısı açık olmalı ki oradan saldırdılar baştan aşağı şeytanî bir öfkeyle.
بوابة عوجاء ربما قد فتحت ورمت به ينحدر جحافل الخسيس من الغضب شيطاني.

Kendimize Yıldız Geçidi'nden on yıl öncesine bir mesaj gönderebiliriz.
سنرسل رسالة لأنفسنا عبر بوابة النجوم عبر 10 سنوات للماضى

Yıldız Geçidi maddeyi enerjiye dönüştürüyor ve bir altuzay solucan deliği aracılığıyla aktarıyor.
بوابة النجوم تحول الشيء إلى طاقة وترسله خلال ثقب دودي في الفضاء الفوقي

Hükümetiniz Yıldız Geçidi teknolojisi ile ilgili durumlarda protokolü kendi belirleyebileceğini düşünüyor.
حكومتك تعتقد أنها يمكن أن تملي علينا نظاما بخصوص تقنية بوابة النجوم

Sen evrenler arası bir kapı açtın. Bana nasıl yaptığını anlat.
بنيت ذات مرّة بوابة للمرور بين عالمين، أخبرني كيف فعلتَ ذلك.

Bir kapı var. 32 km batıda. Tepe kabilelerini atlatırız.
سنجتاز بوابة على بُعد 20 ميلاً غرباً ونتجنّب قبائل التلال

Bence başka bir boyuta açılan kapı oldukça belirgin olur.
أظن أن بوابة عبور إلى بعد آخر ستكون واضحة جداً.

Karanlık ruh bir bedende değilse bileziğin geçit görevini göreceğini sanmıyorum.
لا أظن أن السوار سيفتح بوابة فروح الظلمة محتجزة داخل مضيف

Ekibimden Boone buraya geldiğinde, bunun bir geçit olduğunu söyledi.
بلدي الطاقم، بون، عندما جاء إلى، وقال انه كان بوابة.

Kayan geçit transistörleri, defaatle yazmakla aşınır, zamanla kullanışsızlaşır.
تكرار الكتابة على بوابة الترانزستورات العائمة تسبب تاكلهم وفي النهاية يصبحون بلا فائدة

Hayalimde korsanlar, gemi enkazları ve görüntülerle dolu bir dünyanın altın yaldızlı bir Kapısı haline gelmişti.
أصبحت بوابة مذهّبة نحو عالم مليء بالقراصنة وأنقاض السفن وصور في مخيلتي.

Yarın şafakta, şehrin güney Kapısı açılacak.
مع فجر الغد ، ستفتح بوابة المدينة الجنوبية

İçinde lif olmadığı için emilir ve portal sistemden direkt karaciğere gider.
بسبب عدم وجود ألياف يتم إمتصاصه من بوابة النظام مباشرة إلى الكبد

Alınmayın ama biz şeytanın kapısını açan aptallarla birlikte çalışmayız.
لاأقصدالاهانة, لكننا لن نعمل مع المغفلين الذين فتحوا بوابة الشيطان

Ayaklarımın arasında kabin çantamla, güvenlik ve ön kontrolden tekerlekli sandalyede geçirildim ve biniş kapısına ulaştım.
مع حقيبتي المحمولة بين قدمي، دُفعتُ عبر الأمن، ووصلت إلى بوابة العبور.

İşin özünde, deniz canlıları tarafından yaratılan bir anlayışa açılan bir kapıya bakıyorsunuz.
إنك تنظر بشكل أساسي عبر بوابة إلى الوعي والتي صممتها مخلوقات بحرية.

O arazinin kapısından geçip onlardan biri olarak kabul görecek.
,ستمشي خلال بوابة تلك الرقعة و ستكون مقبولة كواحدةٍ منهم

Bir sürü kapıdan geçtim ve sağlık merkezine ulaştım, hastalarla burada buluşabilirsiniz.
وتم أخذي عبر بوابة تليها بوابة تليها بوابة تليها بوابة إلى مركز التعافي حيث تستطيع أن تقابل المرضى.

Eğer onunla hapse giremezsem aziz peder çıkana kadar hapsin kapısında beklerim.
إن لم أستطع دخول السجن معه سأقف عند بوابة السجن حتى يخرج

Tüm saygımla, yıldız geçidini kaybedenler bizler değiliz.
مع كل إحترامي , نحن لسنا من قام بفقد بوابة النجوم

Ama babamın ruhu saray kapısının ardında hala huzursuzca dolaşıyor.
لكن روح أبي ما زالت تتجول بقلق خارج بوابة القصر

Belki de Dr. Becquerel sadece kapıyı araladı.
ولعل الدكتور بيكريل تمت فقط تعيين بوابة جرة.