| aramızda kalsın ama üzgünüm ki Ruslar durumu iyi idare ediyor. | Open Subtitles | لكن بيني و بينك أنا آسف الروس فعلوا ذلك بشكل جيد |
| Vicdansız muhabirler öz kardeşimle aramızda nefret oluşturabilmek için elinden geleni yaptı. | Open Subtitles | الصحفيين المجردين من المبادئ قاموا بكل ما في وسعهم لنشر بذرة الكراهية بيني و بين أختي |
| Bak, Penny ve ben her zaman bu oyunu oynarız, Sen de bilirsin, kim bir milyon dolar ister, | Open Subtitles | كما ترى ، بيني و أنا دائماً نلعب تلك اللعبة كما تعلم ، من الذي سينام مع مليون دولار |
| # iyice bak # # sadece senin ve benim aramda # # olmak istediğin yerin burası olduğundan emin misin? | Open Subtitles | انظر جيداً بيني و بينك هل أنت متأكد أن هذا هو المكان الذي تريد أن تكون به؟ |
| Bırak şu telefonu, piç kurusu! Bu benim ve karım arasında! | Open Subtitles | اترك الهاتف يا ابن العاهرة إن هذا بيني و بين زوجتي |
| İkimizin arasında, kayıt dışı olarak, bu saçmalık. | Open Subtitles | بيني و بينَك، و خارِج التَسجيل، هذا هُراء |
| aramızda kalsın Lowry, kayıt bölümünde olsan yanmıştın, o bölüm yenilenecek. | Open Subtitles | بيني و بينك يا لاوري هذا القسم على وشك أن يتم تطويره |
| Çünkü aramızda kalsın, yüksek atlama yapmadıkça bu notaya ulaşmanız mümkün değil. | Open Subtitles | لأنه بيني و بينك لن تطال هذه النغمه بدون القفز من على الزانه |
| Babamla aramızda, hep böyle bir ilişki olsun istedim. | Open Subtitles | العلاقة التي طالما تمنيت أن تكون بيني و بين أبي |
| Sadece sen ve ben olsak, derdim ki: | Open Subtitles | لو كان الأمر بيني و بينك فقط : لكنتُ سأقول |
| Ve dürüst olmak gerekirse, sen ve ben diye de bir şey yok! | Open Subtitles | و لأكونَ صريحاً لا يوجَد شيء بيني و بينَكِ |
| Bu belki normal olabilir, ama Trip ve benim aramda gerçekten birşeyler olduğuna inanırım. | Open Subtitles | حسنا قد تكون تلك الطريقة التي تجري الأمور بها عادة لكن يصادف أنني أظن أن هناك شيئا بيني و بين تريب |
| Federal hükümet ve benim aramda bir düşmanlık yok. | Open Subtitles | ليس هناك حب ضائع بيني و بين الحكومة الفيدرالية |
| Aşağı komşuyla girdiğim tartışma benim ve ailemin hayatını tehdit edecek vahşi bir kavgaya dönüşür mü? | TED | هل الجدال الذي حدث ما بيني و بين جاري سوف ينقلب إلي واقعة عنف قد تنهي حياتي أو حياة عائلتي؟ |
| Özel küçük bir olay, dostum, benim ve genç kadın arasında. | Open Subtitles | هناك أمر خاص و بسيط . بيني و بين الفتاة . هــيــا |
| Penny ve eski erkek arkadaşı arasında, televizyonu kimin alacağı konusunda bir tür anlaşmazlık var. | Open Subtitles | هناك نوع من النزاع بين بيني و بين صديقها السابق الذي يستولي على حق وصاية التلفاز |
| Biliyorsun, bu ikimizin meselesi, bu ofiste ne işin var? | Open Subtitles | أنت ترين أن هذا بيني و بينه ماذا تفعلين في هذا المكتب |
| Evet, ama ikimiz için... Orada olmasını istediğim sensin. | Open Subtitles | نعم، لكن بيني و بينك أنتِ من أردتها أن تأتي حقاً |
| Çok tehlikeli şeyler yapmak Elsa'yla aramda olanı düzeltmeyecek. | Open Subtitles | نعم ، ما تفعله خطير جداً و لن يصلح ما حدث بيني و بين إلسا |
| Hiç kimse Ben ve Kiran'ın arasına giremez. | Open Subtitles | لا يمكن أن يفرق أحد بيني و بين كيران ، لا أحد |
| - Khan'la aramda olanlar aklıma gelince... beni çağırmalarından gurur duydum. | Open Subtitles | معَ التَفكير بكُلِ شيءٍ حصَلَ بيني و بينَ خان ليَ الشَرَف أنهُم طَلَبوني |
| Ya hemen şimdi benimle onun arasında bir seçim yapmanı isteseydim? | Open Subtitles | ماذا لو خيرتك بيني و بين هذا الشيئ الآن ؟ |
| Çünkü Max'le aramamızda yaş farkı vardı ve hala bu evde yaşıyorum. | Open Subtitles | بسبب فارق العمر بيني و بين ماكس لأنني مازلت مقينة في المنزل |
| Haklısın, bu iş benimle Lemon arasında bir savaşa dönüştü. | Open Subtitles | أنت محقة أنا حوّلتُ هذا إلى معركة بيني و ليمون |
| Bu senin ve benim aramdaki bir güç yarışı değil. | Open Subtitles | هذا ليس صراع بيني و بينِك |