| Seviyordu Pierre küçük hanımı sahiden. | TED | ♪ ♪ يمكنكم أن تروا أنّ بيير قد أحب المدموزيل حقًا. |
| Ah, ve Pierre bir iş buldu azdı parası ama yetiyordu onlara. | TED | ♪ ♪ أوه، ♪ ♪ وعندما وجد بيير عملاً، ♪ ♪ كان وارده القليل من المال كافياً. |
| Ah, Orada evlenmişti Pierre sevimli küçük hanımla. | TED | ♪ ♪ أوه، ♪ ♪ حيث هناك، قام بيير ♪ ♪ بالزواج من الآنسة اللطيفة. |
| eBay'in kurucusu Pierre Omidyar, dünyada insan kaçakçılığı mücadelesine destek veren en önemli kişilerdendir. | TED | بيير أوميديار و هو مؤسس موقع إيباي، هو فاعل خير و من أشد المعارضين لتجارة البشر في العالم. |
| Pierre nasıl bir kaza eseri buldu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف بيير تعثر أي وقت مضى إلى ذلك. |
| Evlendiğimiz için çok mutluyum, Pierre. | Open Subtitles | أنا سعيد جدا أننا متزوجين لبعضها البعض، بيير. |
| Pierre ya da Marie her zaman tetikte olmalıydı. | Open Subtitles | كان إما بيير ماري أو أن يكون على يد كل وقت. |
| Fakat Pierre ekipmanlarını ya elde yapmalıydı ya da eldekileri birleştirmeliydi. | Open Subtitles | ولكن كان بيير لبناء أو التجمع معداتهم ومع أي مواد التي تكمن في متناول اليد. |
| Pierre ve Marie kısa süre içinde sonuca ulaşacaklarını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | بيير وماري يعتقد أن يجب أن تكون نهاية مهمتهم بالتأكيد في الأفق. |
| Beyler tüm bildiğim Pierre ve Marie'nin şu anda çok yorgun oldukları. | Open Subtitles | السادة كل ما أعرفه هو بيير وماري تعبوا جدا. |
| Paris üniversitesinin rektörü ve yönetimi Pierre ve Mme. Curie'ye yeni bir kapı açan deneylerine devam etmeleri için tam donanımlı bir laboratuar tahsis edecek. | Open Subtitles | الرئيس ومعيب من جامعة باريس سيقدم بيير و السيدة. |
| Anlamıyorum Pierre bugün çok gecikti. | Open Subtitles | أنا لا أفهم بيير يجري في وقت متأخر اليوم من كل الأيام. |
| Bu Profesör Poirot olmalı ve Pierre burada değil. | Open Subtitles | وهذا يجب أن يكون أستاذ بوارو ومن بيير ليس هنا. |
| Bu konuşmayı Pierre'in olduğu kadar senin de eski bir arkadaşın ve hocan olarak yapıyorum. | Open Subtitles | أفعل ذلك بصفتي صديقا قديما بيير كما صديقك القديم والمعلم. |
| Kendi içinde bir yerlerde Pierre'in ve senin olan çalışmaya devam edecek gücü bulmalısın. | Open Subtitles | يجب إيجاد مكان داخل نفسك القوة على الاستمرار في العمل بيير ولديك. ها؟ |
| Pierre Curie, onun telkinleri düşünceleri ve notları bana aktardıkları yolumuzu bulmamızda yardımcı oldu. | Open Subtitles | بيير كوري، في الاقتراحات وجدنا في مذكراته والأفكار أعرب لي ساعد أن يوفقنا لما له. |
| Pierre, gitmeliyiz. Karanlık olmadan Rouen'de olacağımızı umuyorum. | Open Subtitles | بيير ، يجب أن نذهب ينتظرونا فى روين عند المساء |
| Ben şimdi Düellocu şövalye olarak bilinen Kont Pierre de Battalie'yim. | Open Subtitles | انا الان الدوق بيير دي باتلييه المعروف كفارس محارب. |
| Belki de parayı havale etmeliyim onlara. Hayır Pierre, yapabilirim. | Open Subtitles | ربما أنه عليه أن أرسل لهم النقود بالبريد لا بيير أنا لا أستطيع تحمل هذا |
| Kıvrak zekasıyla, şimdi cehennemde olan Pier della Vigna'yı... hala asılıymış gibi, kısılmış ve öksürür gibi... kesik heceler çıkararak konuşturur. | Open Subtitles | لقد كان عبقري لجعل بيير الان في الجحيم وقد تكلم في توتر وتمتم بصوت خافت |
| The Bear Creek Warriors. | Open Subtitles | فريق بيير كريك ووريورز. للسنه الخامسه على التوالي. |
| - Hayır. Biletimde 39. iskele yazdığına yemin edebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقسم أن التذكرة تقول مقابل 39 بيير |
| - Dedektif Jack Baer, FBI. Kaç ölü var? | Open Subtitles | العميل جاك بيير من الف بي اي كم عدد الضحايا؟ |
| Tanıştığımıza çok memnun oldum, Bayan Bayer. | Open Subtitles | لقد كنت سعيدا جدا لمقابلتكِ, سيدة (بيير)، |
| Bütün Guangzhou iskelesi artık size ait | Open Subtitles | قوانغتشو بيير بأكمله هو المرج الخاص بك الآن |
| Sana görmeye gittiğimiz adamdan bahsetmeme izin ver. Adı Jean-Pierre Thibodoux. | Open Subtitles | دعني أخبرك عن الرجل الذي نذهب لنراه اسمه جان بيير ثيبودوكس |