Şimdilik bu kadar yeter. Geç oldu. Hadi eve gidelim. | Open Subtitles | هذا يكفي الآن فلقد تأخر الوقت , فلنذهب الي المنزل |
- Kalmasam daha iyi. Geç oldu. - Yalnızca bir kadeh. | Open Subtitles | ـ لا يجب عليّ، لقد تأخر الوقت ـ فقط شراب واحد |
Bu konuda bir şeyler yapmak için artık çok Geç. | Open Subtitles | حسناً ، لقد تأخر الوقت قليلاً لفعل شيئ حيال هذا |
Ne kadar da Geç olmuş! Siz çocuklara kahve yapalım. | Open Subtitles | انظروا كم تأخر الوقت لنحضر لكم بعض القهور يا أطفال |
Bir müşteriyle buluşmam vardı. Sana, eğer vakit çok Geç olursa gelmeyeceğimi söylemiştim. | Open Subtitles | كنت فى إجتماع مع عميل, أخبرتكِ أننى لن أعود للمنزل اذا تأخر الوقت |
Saat Geç, evden çıkmam lazımdı, ve bu saatte açık tek yer burası. | Open Subtitles | تأخر الوقت و أردت الخروج من المنزل و كان هذا المكان الوحيد المفتوح |
Özel olmak, kimsenin çok Geç olana kadar farkına varmadığı bir yoldur. | Open Subtitles | مميزة بطريقة لم يستطع أن يراها أي أحد إلى أن تأخر الوقت |
Senin erkek arkadaşlarınla ilgili sorular sormak için Geç kaldım. | Open Subtitles | أعرف أنه تأخر الوقت على سؤالي هذا أسئلة عن أصدقائك |
Şey, aslında vakit biraz Geç oldu. Gerçekten de eve gitmeliyiz. | Open Subtitles | كما تعليم، لقد تأخر الوقت و نحن نُريد الذهاب إلى المنزل. |
çünkü böyle bir problemim var" Bilirsiniz, ilkinde olayı kapatmaya çalışırlar, yani, bakın, biliyorsunuz: eğer ayakkabılarınızı beğenmediyseniz, üzgünüm, Artık çok Geç. | TED | لأني لدي هذه المشكلة؟ وكان اول انطباع لهم .. ان كان حذائك هذا لا يعجبك .. فقد تأخر الوقت على استبداله |
Onu durdurmak için artık çok Geç. Gelen bir direktif üzerine çıktı. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت الآن لإيقافه لقد خرج بالأوامر |
Çok Geç oldu, sevgilim. Gondola binme zamanı. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت, هذا وقت وجودنا فى الجندول |
Bay Keane, Geç oluyor ve çok zor bir oturum oldu. | Open Subtitles | سيد كين, لقد تأخر الوقت, وكانت الجلسة مرهقة جدا, |
Burası bugünlük tek şansımız. Diğer pazar için Geç oldu. | Open Subtitles | أقول أنه من الأفضل ان نبقى هنا فقد تأخر الوقت على السوق الأخر |
Her neyse, vakit de epey Geç oldu. Bir gece daha beklemenin sakıncası yok. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت , بأية حال لا ضرر من الأنتظار لليلة واحدة |
Artık Geç oldu biraz uyumaya çalışmalısın. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت, ويجب ان تنال قسطا من النوم |
Çok Geç oldu, yorgunum. Saat dokuzdan beri içiyorum. | Open Subtitles | أعتذر ، لقد تأخر الوقت و إننى متعب لقد كنت أشرب منذ الساعة التاسعة |
Dikkat için çok Geç. Savaş kaybedildi. Teslim olmalıyız. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت على الحرص لقد خسرنا الحرب ، يجب علينا الاٍستسلام |
Artık değiştirmek için çok Geç. Neyse, arabanın orada hazır olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لقد تأخر الوقت على التغيير على أى حال ، إننى أريد السيارة هناك |
Tanrı için Geç belki ama daha vakit var. | Open Subtitles | يبدو ذلك لقد تأخر الوقت سنطلق عليه وقت مبكر |