Dinim mi? Dini bir organizasyon tarafından gönüllü bir bağış olarak ayarlayacağız. | Open Subtitles | لجعل الأمر يبدو كأنه تبرع إختياري وعلى أية حال الأمر سيستغرق شهرين |
Adam 693 bağış için adını gizli tutma anlaşması imzalamış! | Open Subtitles | الرجل وقع على اتفاقية السرية في كل مرة تبرع بها |
Çok cömert bir bağış ama hayatta hiçbir şey bedava değildir. | Open Subtitles | إنه تبرع سخي للغاية. لكن لا شيء مجاني في هذا العالم. |
Altı ay sonra... Akciğerinin sağ tarafını bu kadına bağışladı. | Open Subtitles | لأنه بعد ست أشهر تبرع بالجزء الأيمن من كبده لهذه المرأة |
Ve hemşireme, organ, göz ve doku bağışı ile ilgili sorular sordum. | TED | لذلك سألت ممرضتي عن تبرع الأعضاء والأنسجة |
Eğer biri bir şey derse; başkası bağışlamış ayaklarına yatarız. | Open Subtitles | اذا تسائل اي احد.. سندعي بان شخصا ما اخر قد تبرع بهم |
Bu gerçek bir tıbbi ihtiyaç, abartısız hayat kurtarıcı bir bağış. | TED | هذه حاجة طبية حقيقية هذا فعلا تبرع لإنقاذ حياة |
Problemleri şu anda çözdüğümüz şekilde devam edebilmemiz için yeterli vergi geliri yok ve yeterince bağış yapılmıyor. | TED | لا يوجد دخل ضرائب كافي لا يوجد تبرع انساني كافي للتعامل مع هذه المشكلات بالطريقة التي نتعامل معها الان |
Buna karşın UNICEF'e bağış yapıldığında bağışlamanın bu duygusal getirisi tamamen ortadan kalkmıştı. | TED | في المقابل، هذا العائد العاطفي على الاستثمار تلاشى بالكامل حين تبرع الناس إلى اليونيسيف |
Neden öyle cömert bağış yaptığı belli oluyor. Suçluluk duygusu. | Open Subtitles | لا عجب انه تبرع بهذا الكرم ، احساس بالذنب |
Cumhuriyetçi Parti, Kara Panterler'e cömert bir bağış yaptı. | Open Subtitles | بسخاء تبرع الجمهورى الحزب بانثر بلاك الى |
Kalifornia Grierson Müzesi yakın bir zamanda Paristeki D'ORSEY müzesinden Whistler'ın Annesi'nin portresini alabilmek için 50 milyon dolarlık gizli bir bağış aldı. | Open Subtitles | معرض جريرسون في كاليفورنيا أستلم حديثاً تبرع خاص بقيمة خمسين مليار لشراء صورة ام ويستلر |
6 ay sonra ciğerinin sağ kısmını bu kadına bağışladı. | Open Subtitles | ـ لأنه وبعد 6 أشهر ـ تبرع بنصف كبده الأيمن لهذه السيدة |
Üretici birkaç kurşunu canlı ateş testi için bağışladı. | Open Subtitles | المصنع تبرع لنا ببعض الرصاصات من اجل اختبار حي المصنع تبرع لنا ببعض الرصاصات من اجل اختبار حي |
İşte ehliyetim... kütüphane üyelik kartım... ve kan bağışı kartım. | Open Subtitles | انظري هذة رخصة سائقي و هذة بطاقة مكتبتي و دة بطاقة تبرع الدم |
Kar motosikleti buza girmiş. Vücudunu bilime bağışlamış. | Open Subtitles | لقد سقطت زلاجتهُ من خلال الجليد و تبرع بجسدهِ للعلم |
- Evet. - Sizin para sağlayıcım olduğunuzu düşündüğümde de... | Open Subtitles | عندما وقعت في خطأ تخيلي بأنك انت من تبرع لي |
Tanrı'ya ve onun görkemli krallığına ulaşmak için neyiniz varsa bağışlayın. | Open Subtitles | تبرع بكل ما تملك للرب و الي مملكته المقدسة |
Hayır kurumuma bağışta bulunmaları koşuluyla kabul ettim. | Open Subtitles | وافقت إذا قدموا تبرع للمؤسسة الخيرية التى أفضلها |
Clark, ne zaman yozlaşmış bazı iş adamlarına saldırsa, ertesi gün bazı hayır kurumlarına isimsiz bağışlar yapıldığı görülüyor. | Open Subtitles | كلارك, كل مرة كان يضرب بعض التجار الفسادين و تبرع مجهول لاعمال الصدقة يظهر بشكل غامض فى اليوم التالى |
Ülkenin dört bir yanındaki berberler, kuaförler ve evcil hayvan dükkanları 250 bin kilodan fazla saç ve kıl bağışlandı. | Open Subtitles | أعني، على إمتداد البلاد حوالي نصف مليون باوند شعر تبرع بها من طرف صالونات الحلاقة و متاجر الحيوانات الأليفة. |
Evet, ilk olarak Klaus Fassbinder tarafından bağışlanan Buz Düşü isimli kıyafeti sunuyoruz. | Open Subtitles | حسناً , في الأول لدينا زي يسمى الحلم الثلجي تبرع به كلاوس فاسبندر |
Günler barış içinde, gölgede tembelleşerek ve günün en sıcak zamanında aslanların en iyi yaptığı şey olan uyuyarak geçti. | Open Subtitles | مرت الأيام بسلام وبكل كسل في الظل فعلت الأسود ما تبرع به خلال فترة الحر في اليوم |
Bu, aldığımız en büyük bağıştı. Açık ara hem de. | Open Subtitles | إنه أكبر تبرع حصلنا عليه |
O zaman binanın bu tarafı "Şehrimizden Defolun" tarafından mı bağışlanmış? | Open Subtitles | , لذا ذلك الجانب من المبنى قد تبرع من شخص ما أسمه |
Sözde, oda arkadaşı arabasını Hayır kurumuna bağışlamış. | Open Subtitles | ويُزعم أنّ شريكه في السكن قد تبرع بالسيارة للجمعيات الخيرية. |