ويكيبيديا

    "تتجادل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • tartışma
        
    • tartışırken
        
    • tartışıyorsun
        
    • tartıştığını
        
    • kavga
        
    • tartışmaya
        
    • tartışıyordu
        
    • tartıştığınızı
        
    • münakaşa
        
    • tartışır
        
    • tartışıyor
        
    • tartışmayın
        
    • tartışıyormuş
        
    • tartışıyordunuz
        
    Annem her zaman bir kadın kızgınken onunla asla tartışma derdi. Open Subtitles أمي لطالما اخبرتني لا تتجادل أبدا مع إمرأة عندما تكون غاضبة
    Ve benimle sakın tartışma, çünkü bolca zaptedilmiş saldırganlığım var. Open Subtitles ولا تتجادل معى لآن لدى الكثير من الغضب تجاهك
    Restoranın sahibinin söylediğine göre.. kurban Siyah bir iş kadınıyla.. ...tartışırken görülmüş. Open Subtitles مالك المطعم قال إنه رأى الضحية تتجادل مع سيدة أعمال أمريكية أفريقية
    Bazen beni sinirlendiriyorsun. Niye küçük bir kızla tartışıyorsun. Open Subtitles ببعض الأحيان لا أفهم سلوكك لماذا تتجادل مع فتاة صغيرة؟
    Federal bina görevlileri Felicia'nın, işten sonra bir adamla tartıştığını söyledi. Open Subtitles حارس أمن في مبني الولايه رأى "فليسيا" تتجادل مع رجل بعد إنتهاء عملها
    Kurbanı, öldürüldüğü gece koridorda bir adamla kavga ederken gördüğünü hatırlıyor. Open Subtitles تتذكّر رؤيتها تتجادل مع رجل في الرواق. أنيق وفي مُنتصف الأربعينات.
    Sakın benimle tartışmaya kalkma. Şu aralar çok baskı altındayım. Open Subtitles ولا تتجادل معى لآن لدى الكثير من الغضب تجاهك
    Bütün bildiğimiz, sarışın muhtemelen 40 yaşlarında ve Ludwig'le tartışıyordu. Open Subtitles كل ما نعرفه هو أنها شقراء وفي الأربعينيات على الأرجح وأنها كانت تتجادل مع لودويغ
    Vanessa'nın tartıştığınızı gördüğü kadın kimdi? Open Subtitles من كانت هذه المرأة التى رأتك فانيسا وأنت تتجادل معها ؟
    Bazen boş boş bile tartışabiliyorsun. Sırf tartışma olsun diye. Open Subtitles في بعض الأحيان تتجادل عن أمور غير موجودة تريد فقط أن تتجادل
    Demetrie ile bir tartışma duyduğunuzu söylemiştiniz. Open Subtitles قلتِ أنكِ سمعتها تتجادل مع رجل اسمه ديمتري
    Üstlerinle tartışma, özellikle benim önümde. Open Subtitles لا تتجادل مع رئيسك مجددًا خاصةً ليس أمامي
    - Lütfen, benimle tartışma. Hava filtreleri ısındı, motor çok hızlı dönüyor. Kapatın! Open Subtitles من فضلك لا تتجادل معي لا تخبرني أغلقهم
    Belki de konuyu şu ünlü atasözüyle açıklayabiliriz: Bir aptalla tartışırken, önce diğer kişinin de aynını yapmadığından emin ol. TED ربما كل ذلك يتلخص في ذلك المثل القديم: عندما تتجادل مع شخص أحمق، أولًا تأكد أن الشخص الآخر لا يفعل الشيء نفسه.
    Bir görgü tanığı kocanız bıçaklanmadan önce onu sahilde bir kadınla tartışırken görmüş. Open Subtitles شـاهد رأى إمرأة تتجادل مع زوجك قبل أن يطعـن
    Çünkü benimle tartışırken psikolojik baskı güçleriyle kendini savaşır gibi görmek istiyorsun. Open Subtitles و السبب أنك عندما تتجادل معي تريد أن ترى نفسك تتعارك مع قوى الكبت
    Üzgünüm, hâlâ görünmezlik hakkında mı tartışıyorsun? Open Subtitles انا اسفة,هل ما زلت تتجادل حول قدرة الاختفاء؟
    Bir dakika bir şey hakkında tartışıyorsun, ve sonra aniden 1979'da kimin, kimin Malibu Barbie'sini çaldığını tartışıyorsun. Open Subtitles فأنت تتجادل بموضوع ما، وفجأة ينتقل لمجادلة حول سرقة " باربي ماليبو " عام 1979م
    - Bu hala kiminle tartıştığını açıklamıyor. Open Subtitles -ذلك لا يزال لا يفسّر مع من كانت تتجادل
    Karinla kavga etmezsin. Hastalarin hakkinda fantezi kurmazsin. Open Subtitles أنت لا تتجادل مع زوجتك لا تراودك خيالات بشأن مريضاتك
    resepsiyon görevlisi erkek arkadaşıyla tartışmaya başlamış. geçen gece hangi cehennemdeydin? Open Subtitles موظفة الأستقبال كانت تتجادل مع صديقها
    Belki bir ay önce. Başka bir kadınla tartışıyordu. Open Subtitles ربما قبل شهر كانت تتجادل مع امرأة أخرى
    İnsanlar tartıştığınızı duymuşlar Open Subtitles الناس سمعوك تتجادل
    Herkes de mi salak? Sen herkesle münakaşa ediyorsun! Open Subtitles يمكن أن يكونوا كلهم حمقى أنت تتجادل مع الكل
    Lucile Teyze daima arkadaşlarıyla tartışır Scott Amca sabahtan içmeye başlar. Open Subtitles " إن العمة " لوسيل " تتجادل دوماً مع " بودي العم " سكوت " يثمل بحلول ظُهر اليوم
    Yine mi gözbebekleriyle kafatası tartışıyor? Open Subtitles مقلَ عيونها و مقلّ دماغِها تتجادل ثانيةً؟
    Lütfen benimle tartışmayın, bayım. Open Subtitles أرجوك, لا تتجادل معى يا سيدى
    Kirli elbiseler ve saçında tokalarla kasapla tartışıyormuş. Open Subtitles و هي تلبس رداء سروالي مُتّسخ و أعواد في شعرها و تتجادل مع اللّحام
    Sen ve Kira, restoranda sos hakkında tartışıyordunuz, değil mi? Şunu gördün mü? Open Subtitles هذهِ بالمطعم، حيث تتجادل مع (كيرا)، فيمَ يخص الصلصة، صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد