"تتحدث إلى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• konuşuyorsun
• konuşuyor
• konuşma
• konuşurken
• konuştuğunu
• konuştun
• konuşmanı
• konuşmak
• konuşmayın
• konuşuyordun
• konuşmuyor
• konuşuyorsunuz
• konuştuğun
• konuşmuyorsun
• konuş

Bak çocuk. Sistemle ilgili bir şikâyetin varsa yanlış kişiyle konuşuyorsun.
إنْ كانت لديك مشكلة مع النظام أنت تتحدث إلى الشخص الخطأ

Olduğu zaman eski bir milyonerle konuşuyor olacaksın.
حسناً، عندما يحدث هذا عليك أن تتحدث إلى المليونير السابق

Neden? Çünkü kendi vatandaşlarıyla konuşma gereksinimleri yok.
لماذا؟ ﻷنها لا تحتاج أن تتحدث إلى مواطنيها.

Ben, ölü insanlarla konuşurken.... yakalanan bir çocuktum tamam mı?
كنت الفتاة التي أُمسكت تتحدث إلى أشخاص متوفين , حسناً؟

Kadının, ağladığını ve lobide bir çiftle konuştuğunu söyledi.
قال أنها كانت تبكي ، وكانت تتحدث إلى ثنائيّ ما بالردهة.

Yine o, bodrumdaki salaklarla konuştun değil mi?
لقد كنتَ تتحدث إلى أولئكَ الحمقى في القبو مجدداً لا

Sonuçlar geldiyse ikimizle de konuşmanı isterim. Gelmediyse bir toplantıya geç kaldım
لديك النتائج، أريدك أن تتحدث إلى كلينا إن لم تفعل فأنا متأخرة على اجتماع

Çünkü... belli ki ikimizden biriyle konuşuyorsun.
لأنه من الواضح أنك كنت تتحدث إلى واحد منّا

Neden benimle arkadaşmışız gibi konuşuyorsun?
كيف يمكنك أن تتحدث إلى كما لو كنا أصدقاء ؟

Yanlış beyaz adamla konuşuyorsun, dostum.
أنت تتحدث إلى الرجل الأبيض الخاطيء يا صديقي

Vargas'la konuşuyor. Allah bilir ona neler diyordur.
تتحدث إلى فارجاس ، الله وحده يعلم بما تخبره

Menejerinle böyle konuşuyor olabilirsin, ama bana bir daha asla böyle ters davranamazsın.
ربما تتحدث إلى عمليك بهذه الطريقة لكن لا تتحاذق معي مجدداً أبداً

Bu yüzden bir daha asla benimle böyle konuşma.
لذا لا تتحدث إلى أبدا بمثل هذه الطريقة مرة أخرى

Sağlıklı düşünene kadar kimseyle konuşma.
لا تتحدث إلى أيّة شخص قبل ان تعود لحالتكَ.

Seni böyle kendi kendine konuşurken görürlerse de işinden olursun.
إن شاهدوك تتحدث إلى نفسك بهذه الطريقة، ستفقد وظيفتك بأية حال.

Ve yardımcılarla konuşurken yakalanmak istemezsin.
و أنت لا تريد ان تمسك و أنت تتحدث إلى خادمك

- Biriyle konuştuğunu sanmıştım.
لقـد اعتـقدت بأنك كنت تتحدث إلى شخص مـا.

"İnsanlarla 11 Eylül, Bin Ladin ya da petrol çıkarı ve Afganistan hakkında konuştun mu?" dediler.
قالوا أنك تتحدث إلى أشخاص عن 9/11 وعن بن لادن وأرباح البترول وأفغانستان فرددت عليهم أن كل الناس يتحدثون عن هذه الأشياء

Biriyle konuşmanı istiyorum. Çok başarılı biri.
والآن، أرغب في أن تتحدث إلى شخص وهو ماهر جداً

Başarılı olmuş birileriyle konuşmak istiyor. Bilirsin, öğüt almak için.
إنها تريد أن تتحدث إلى شخص الناجح ليعطيها بعض النصائح.

Çok gerekmediği sürece kimseyle konuşmayın.
لا تتحدث إلى أي شخص، إلا لو كان الأمر ضروري جدّاً

Sana teşekkür edecektim ama o kızla konuşuyordun.
كنت ستعمل شكرا لك، ولكن كنت تتحدث إلى تلك الفتاة.

Görünüşe göre, kafatası herkesle konuşmuyor.
الجمجمة لا تتحدث إلى كل الناس على ما يبدو

Bir dakika önce Goa'uld ile konuşuyorsunuz, sonra bir anda, sıradan bir... adamla...kişiyle.
فى لحظة ما تتحدث إلى جواؤلد و فى اللحظة التالية تتحدث لشخص عادى

Yani FBl'yla konuştuğun şey bu muydu?
وهذا ما كنت تتحدث إلى مكتب التحقيقات الفيدرالي حوله؟

Biliyor musun, artık küçük bir çocukla konuşmuyorsun, yani yıkıl karşımdan, Noel Baba.
اتعرف انك لا تتحدث إلى طفل بعد الآن إذا أغرب عن وجهي، سانتا

Beni aşıp Amir'le mi konuşmak istiyorsun, lütfen git konuş.
هل تريد الصعود علي و تتحدث إلى الرئيس كن ضيفي