ويكيبيديا

    "تترك لي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Beni terk
        
    • beni bırakma
        
    • bırakmadın bana
        
    • bırakıyor bana
        
    • bırakmıyor bana
        
    • şansı bırakmadın
        
    Seninle tanışıp aşık olacaktım ve Beni terk edecektin. Open Subtitles أنا أعلم أن هذا سيحدث. وأود أن ألتقي بك، وتقع في الحب، وكنت تترك لي.
    Beni terk etmeyeceğini gösterecek bir şey, o kadar. Open Subtitles سيكون مجرد لفتة لتظهر لي أنك لن تترك لي.
    Ne olur Beni terk etme, Ron. Open Subtitles من فضلك لا تترك لي ، رون.
    Hayır, hayır, hayır, bebeğim, beni bırakma. Open Subtitles أوه، لا، لا، لا، وطفل رضيع، لا تترك لي.
    "Sen benim aşkımsın, sakın beni bırakma." Open Subtitles "أنت حبي، لا تترك لي أي وقت مضى."
    Seni avlayıp yok etmekten başka seçenek bırakmadın bana. Open Subtitles لم تترك لي الخيار سوى مطاردتك وتدميرك
    Bazen Claire alışveriş listesi yerine yiyeceklerin fotoğrafını bırakıyor bana. Open Subtitles ببعض الأحيان , (كلير) تترك لي صوراً للطعام بدلاً من قائمة المشتريات
    Saldırının şiddeti doğrudan kanun adamlarına yapılmış olması seni en yüksek cezaya çarptırmaktan başka çare bırakmıyor bana. Open Subtitles لقسوة اعتدائك بالإضافة أن الدعوة مقامة عليك من ضابط يُمثّل القانون هذهِ الأمور لم تترك لي أي خيار
    Ona Beni terk etmemesi için yalvardım. Open Subtitles توسلت اليه ألا تترك لي.
    Beni terk etmek istedi en çok değer verdiğim şey. Open Subtitles أرادت أن تترك لي... الشيء I الأكثر قيمة.
    Beni terk etme! Open Subtitles تفعل! لا تترك لي!
    Beni terk etme! Open Subtitles لا تترك لي!
    beni bırakma, beni bırakma sakın. Open Subtitles لا تترك لي، لا تترك لي.
    beni bırakma, baba. Open Subtitles لا تترك لي الآب.
    Lütfen, beni bırakma. Open Subtitles من فضلك لا تترك لي.
    Lütfen, beni bırakma. Open Subtitles من فضلك لا تترك لي.
    Seni avlayıp yok etmekten başka seçenek bırakmadın bana. Open Subtitles لم تترك لي الخيار سوى مطاردتك وتدميرك
    Öyle olsun. Başka çare bırakmadın bana. Open Subtitles حسنٌ للغاية لم تترك لي خيارٌ
    Bazen Claire alışveriş listesi yerine yiyeceklerin fotoğrafını bırakıyor bana. Open Subtitles ببعض الأحيان , (كلير) تترك لي صوراً للطعام بدلاً من قائمة المشتريات
    Saldırının şiddeti doğrudan kanun adamlarına yapılmış olması seni en yüksek cezaya çarptırmaktan başka çare bırakmıyor bana. Open Subtitles لقسوة اعتدائك بالإضافة أن الدعوة مقامة عليك من ضابط يُمثّل القانون هذهِ الأمور لم تترك لي أي خيار
    Gerçekten de istemiyorum ama bana seçme şansı bırakmadın Ron. Open Subtitles لا أريد ذلك حقاً , لكنك لم تترك لي خياراً أخر , أليس كذلك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد