Evlen onunla. Hala Ona karşı bazı iyi duygular besliyor olmalısın. | Open Subtitles | تزوجي به, لا بد أنك ما تزالين تملكين بعض المشاعر تجاهه |
Ama sırrını açıkladı ve Ona karşı olan hislerim değişmedi. | Open Subtitles | أخبرني بسره، وذلك لم يغير الطريقة التي أشعر بها تجاهه |
Ona karşı olan duygularımı öğrenirse, yok olmalarına izin vermez. | Open Subtitles | ,لو عرف حقيقة مشاعري تجاهه .لن يدع هذه المشاعر لتذهب |
Onun için hala bir şeyler hissetmiyorsan bir problem göremiyorum. | Open Subtitles | إلا إذا كانت لديك مشاعر تجاهه أنا لا أرى المشكلة |
Sen bayağı karışık erkek arkadaşına Onun hakkında neler hissettiğini söyledin mi? | Open Subtitles | و هل قلتِ لحبيبك السابق المعقّد جدّاً ما هو شعوركِ تجاهه ؟ |
Bu konuda politik olarak da düşünmelisin bence burada çalışan herkes, onu çok seviyor. | Open Subtitles | هناك إعتبارات سياسية أيضا للأخذ في الحسبان هنا بقيّة الموظّفين والطريقة التي يشعرون بها تجاهه |
Bunun, ona olan hislerimi gerçekten değiştireceğini mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاً أن هذا سيغير الطريقة التى أشعر بها تجاهه ؟ |
Oğul, eğer hayvanlarımıza bakarken keçimizi yiyen bir çita görürsen, çita çok tedirgindir. Yalnızca ona doğru yürü. | TED | ولدي، إذا كنت ترعى ماشيتنا ورأيت فهداً يلتهم أغنامنا، والفهد في حالة هياج شديد. فقط أمشي تجاهه. |
Ona karşı hislerimi anlattığım bir mektup üzerinde uzunca bir süre çalıştım. | Open Subtitles | قضيت وقت طويل في كتابة رسالة والتي أخبره فيها عن مشاعري تجاهه |
İşin aslı umutsuzca Ona karşı bir şeyler hissetmemeye çalışıyordu. | Open Subtitles | حقيقة أنها كانت تسعى بشدة كيلا تشعر بأي شيء تجاهه |
Çünkü algılama, sizin Ona karşı duruşunuzu şekillendirir. | TED | لأن الإدراك يؤثر على ردود أفعالكم تجاهه. |
Oğlum insanların gitmesine izin verir, onları serbest bırakırdı çünkü Ona karşı tavırları yeterince... | Open Subtitles | مرة بعد مرة ،كان يدع الناس يذهبون لقد قام بعزلهم لأن سلوكهم تجاهه لم يكن |
Hiçbirimiz, bun duyguyu tarif edecek söz bulamaz, yani, Ona karşı olan duygularımızın gerçek derinliğini ifade edecek. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أي أحدٍ منا سيجد الكلمات التي تَصف شعورنا العميق الحقيقي تجاهه |
Aslında Ona karşı duygularım var, ama bunlara aşk denilmez! | Open Subtitles | من الواضح أن لدي مشاعر تجاهه ولكن المشاعر لا تعني الحب |
Onun için çok üzülüyorum. Borç altında olmak ne kadar zordur. | Open Subtitles | شعرت بالأسف تجاهه إنه لأمر فظيع أن تكون مثقل بتلك الديون. |
Onun için ne düşündüğümü biliyorsun. | Open Subtitles | فلم يفت الاوان بعد أنتى تعلمين شعورى تجاهه |
Onun hakkında böyle hissederken sana anlatabileceğimi sanmıyorum... | Open Subtitles | لا أظن أننى سأخبرك و أنت تشعر تجاهه هكذا |
Onun hakkında yanıldığıma göre elimde sadece işim kaldı. | Open Subtitles | الآن أكتشفت بأنني خاطئَه جداً تجاهه عملي هو كل شيء |
İnsanlar kulübüne gelmek isteyecektir çünkü bu konuda tutkulusun ve insanlar başkalarının tutkulu olduğu şeyleri severler. | Open Subtitles | الناس سيريدوا الذهاب بسبب حماسك تجاهه. والناس يحبون حماس الآخرين تجاه شيء ما. |
Sen de konuyu saptırıyorsun. Başka hangi konuda suçlu hissediyorsun? | Open Subtitles | وأنت تغير الموضوع ما الذي تشعر بالذنب تجاهه ؟ |
Sen böylece ona olan tüm hisminla tüm içerlemenle, tüm kiskançliginla gömdügün öfkenle bu kapidan giriyorsun. | Open Subtitles | لذا تأتي عبر هذا الباب بكل غضبك استيائك, غيرتك غضبك المدفون تجاهه |
O ilk atışını yaptığında sen ona doğru yürüyordun. | Open Subtitles | كنت تمشي تجاهه عندما أطلق تسديدته الأولى. |