| Tennessee Eyaleti'nin adalet divanında, sizin dürüstçe bir cevap vermediğinizi söylüyorum! | Open Subtitles | في بيت العدل بولاية تينيسي أقول أنك لم تجب إجابة صحيحة |
| Ne yemek istediğini sormak için aradım, ama cevap veren olmadı. | Open Subtitles | إتصلت بك كي أسألك ماذا تريد أن تأكل لكنك لم تجب |
| Hem burada değilsin hem de cep telefonuna cevap vermiyorsun. | Open Subtitles | لم تأتي الى هنا لم تجب على اتصالاتي على هاتفك |
| Öyleyse cinayet için sebebi var. Ama sen sorumu cevaplamadın. | Open Subtitles | لذلك، لديه الدافع، ولكن هل لم تجب على سؤالي. |
| Babanla evleniyor ve telefonlarına cevap vermeyince, kalkıp buraya gelmiş. | Open Subtitles | نها ستتزوج والدك ولم تجب على اتصالتها لذالك اتت لرؤيتك |
| Hayır, bunu bilmiyorum. Soruma da cevap vermedin. Neden sen? | Open Subtitles | كلا، لا أعلم ذلك، ولم تجب عن سؤالي، لمَ أنت؟ |
| Son üç gündür bunun için mi telefonlarıma cevap vermedin? | Open Subtitles | ألهذا السبب لم تجب على مكالماتي فى الثلاث أيام الماضية؟ |
| Ama aramalarıma geri dönmezsen, mesajlarıma cevap vermezsen başka ne bekliyorsun ki? | Open Subtitles | لكنك لم ترد على مكالمات ولم تجب على رسائلي ماذا تتوقع سأفعل؟ |
| Burada olduğumu bilirse, çağrılarıma cevap vermeyecektir. | Open Subtitles | إذا علمت بأني أتيت إلى هنا لن تود رؤيتى ولن تجب على مكالماتي |
| Başka şeylerden bahsedeceğine... soruma cevap versene, cevabı bilmiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت تجيب على سؤالي التالي إلى لأنك لم تجب. |
| Sorularıma cevap vermeyecekseniz belki başka bir şeyler deneyebiliriz. | Open Subtitles | اذا لم تجب على اسالتى ربما نبدا بشئ اخر ماذا تريد؟ |
| Cep telefonunu arayıp durdum ama cevap vermedin. Kapalıydı. | Open Subtitles | إستمررت بمحاولة هاتفك الخلوي، لكنّك لم تجب. |
| Ah, şey... malî durum anketi için söylüyorum içinize sinmeyen hiçbir şeye cevap vermeyin. | Open Subtitles | وهناك ملايين الاسفسارات لا تجب عن الأشياء التي لا تريد |
| Eğer hepsine cevap vermezsen, gırtlağını öyle bir iteceğim ki, | Open Subtitles | وإن لم تجب كل إستدعاء، سأحشر هذا بداخل حنجرتك، |
| - Hiçbir soruya cevap verme. | Open Subtitles | إنها زوجتي المستقبلية ، أنا هنا من أجل الزواج ـ لا تجب على أي سؤال |
| Seni çağırmaya çalıştım ama cevap vermedin. | Open Subtitles | حاولت الإتصال ثانيةً بك من الغرفة العلوية لكنك لم تجب. |
| - Siz, Sabit Durum Teorisine karşı çıkmamdan hoşlanmıyorsunuz değil mi? - Soruma cevap vermedin. | Open Subtitles | لا تعجبك فكرتي لمهاجمت نظرية حالة الثبات لم تجب على سؤالي |
| Ama sen hiçbirini cevaplamadın. 14 yaşındaymışsın gibi kıza yazmaya çalıştın. | Open Subtitles | ولم تجب على أيّ منها غازلتها وكأنك مراهق |
| Dün seni görmeye geldim, ama kapıyı açmadın. | Open Subtitles | أجريت مكالمه لك لأراك أمس لكنك لم تجب عندما قرعت الباب |
| Telefonları açma ve her şey düzelecek. | Open Subtitles | لا تجب على المكالمات وكل شيءٍ سيكون على مايرام |
| Onu aradım. Telefonunu açmadı bile. | Open Subtitles | حاولت الإتصال بها لكنها لم تجب عن الهاتف حتى |
| Yanıt vermiyorsunuz. -Yanıt istiyor musunuz? | Open Subtitles | أنت لن تجب على سؤالــى - لا أعتقد بأنك تريدي أن أجـب - |
| Fark etmez. Açmayın. | Open Subtitles | لا يهم، لا تجب عليه |
| Araba ön avluda. Onu oraya ulaştırınca, telefonu Cevaplama. | Open Subtitles | السيارة فى الباحة عندما توصله إليها , لا تجب على الهاتف |
| Cep telefonunu niye açmıyorsun? | Open Subtitles | مرحباً. لمَ لا تجب على هاتفك الخلوي؟ |
| O not benim sorularımı cevaplamıyor. Güven bana. | Open Subtitles | تلك الملاحظة لم تجب على أي سؤال, ثقي بيّ |
| Sorumu cevaplamadınız. Ona bulaştırabilir miydiniz? | Open Subtitles | أنت لم تجب على سؤالي هل كان بالإمكان أن تُعديها ؟ |