ويكيبيديا

    "تجد طريقة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yolunu bulmalısın
        
    • bir yol bulmalısın
        
    • bir yol bulmak
        
    • yolunu bulsan
        
    • yolunu bulmak
        
    • yolunu bulman
        
    • yolunu bulursun
        
    • yol bulmanı
        
    • yol buluyorsun
        
    • yolunu bulması
        
    • bir yolunu bulur
        
    • bir yolunu buluyorsun
        
    • yolunu bul
        
    • yolunu bulana
        
    • bir yol bulman
        
    Bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles أعرف ذلك، لكن يجب أن تجد طريقة لتنجح بذلك
    Yanıma gelecek bir yol bulmalısın. - Dediğimi anlıyor musun? Open Subtitles يجب أن تجد طريقة لتكون معي هل تفهم ما أقوله؟
    Her zaman bir yol bulmak. Open Subtitles دائما ما تجد طريقة لتجعل عملك أكثر أهمية من عائلتك
    Bunları elden çıkarmanın bir yolunu bulsan iyi edersin! Open Subtitles عليك من الأفضل أن تجد طريقة للتخلص من هذه الأشياء
    Lütfen ahbap, geri dönmek zorundasın. Bunu durdurmanın bir yolunu bulmak zorundasın. Open Subtitles أرجوك يا صاح، يتحتّم أن تعود، يتحتّم أن تجد طريقة لإيقاف هذا.
    Ödeme yapmanın başka bir yolunu bulman lâzım. Open Subtitles الآن،يجب عليك أن تجد طريقة أخرى لتدفع له
    Ama devam etmenin bir yolunu bulursun. Ve bu da iyi bir şeydir. Open Subtitles لكن بطريقةٍ ما تجد طريقة للإستمرار، وهذا أمر جيد
    Senden eroin kaçırmak için Yeni bir yol bulmanı istiyorum. Open Subtitles نريدك أن تجد طريقة جديدة لتستورد بها الهيروين
    Sanki her gün aptallık limitini zorlamak için yeni bir yol buluyorsun. Open Subtitles وكأنك كل يوم, تجد طريقة جديدة لدفع حدود مستوى الغباء
    Ancak bir şirketin gerçekten tutunabilmesi için çalışanlarının genel refahını, büyüme ve kazançlarını yansıttıkları aynı doğruluk ve hassasiyetle ölçmenin bir yolunu bulması gerekiyor. TED على الشركة أن تجد طريقة لقياس الرفاهية العامة لموظفيها بالدقة والحرص الذي يتخذونه فيما يخص نمو مشروعهم وأرباحهم.
    - Öğrendiğim bir şey varsa o da sırlar mutlaka açığa çıkmanın bir yolunu bulur. Open Subtitles شيء واحد تعلمته هو أن الأسرار دائماً تجد طريقة للظهور.
    Her gün sokağa çıkıp kazanmanın bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles في كل يوم تخرج فيه الى العالم و تجد طريقة للانتصار
    Cidden, sürekli Beebee'yi aramadan yaşamanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles بجد حاول أن تجد طريقة لتعيش فيها بدون أن تتكلم مع بيبي
    Sadece amcanın güvenini kazanmanın bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles اسمع, عليك فقط أن تجد طريقة لكسب ثقة عمك.
    Eğlenceyi başlatmam için bana işaret vermenin bir yolunu bulmalısın. Open Subtitles كل ما عليك هو أن تجد طريقة لإعطائي إشارة حين تكون مستعداً للهروب
    Arada bir karşına bir duvar çıkabilir, ama onun üstünden, etrafından yada içinden geçmek için bir yol bulmalısın. TED ربما سيواجهك جدار من حين الى اخر ولكن عليك ان تجد طريقة لتجاوزه .. الالتفاف حوله .. اختراقه
    Başka bir yol bulmalısın. Open Subtitles لا تستطيع أن تعتقله هكذا عليك أن تجد طريقة أخرى
    Eğer evliliğinin yürümesini istiyorsan, yürümesini sağlamak için bir yol bulmak zorundasın. Open Subtitles انأردتانجاحزواجك, عليك أن تجد طريقة كي تجعله ينجح
    Ve benimle iyi geçinmek istiyorsan onunla anlaşmanın bir yolunu bulsan iyi olur. Open Subtitles واذا اردت ان تتماشى معي من الأفضل ان تجد طريقة لتتماشى معه
    İyi tarım arazileri bulmaya geldiğini düşünmüştüm halklarımızın bir arada yaşamasının ve herkesin faydasına olmasının bir yolunu bulmak istediğini sanmıştım. Open Subtitles أعتقد أنك جئت تبحث عن أراض زراعية جيدة وقد أردت أن تجد طريقة كي يعيش شعبانا معاً ويستفيدا بشكل مشترك
    Tavsiyem, tayfanın güvenini kazanmak için o zamana kadar bir yolunu bulman olacak. Open Subtitles أقترح أن تجد طريقة لتكسب بها مكانك بهذا الطاقم.
    Onu hayal kırıklığına uğratmanın bir yolunu bulursun. Er ya da geç. Open Subtitles سوف تجد طريقة لتخيب أملها، عاجلاً أو آجلاً
    Wexler, Gillis Endüstri'nin büyük bir hissesini elden çıkarıyor ve Logan Sanders'ın bunu satın alması için yaratıcı bir yol bulmanı istiyorum. Open Subtitles شركة ويكسلير جرّدت جزء كبير من غيليس للصناعات وأريدك ان تجد طريقة مبتكرة
    Başarılı olduğunda bile, hayal kırıklığına uğratacak bir yol buluyorsun. Open Subtitles يبدو انه حتى عندما تحقق نجاح ايها القس تجد طريقة للفشل
    Bu durumuyla başa çıkmanın bir yolunu bulması için onu rahat bırak. Open Subtitles فقط دعها تجد طريقة لتتعامل مع ما عرضتها له
    O bizi kurtarmanın bir yolunu bulur. Open Subtitles سوف تجد طريقة لحمايتنا
    Her seferinde değil diyorum, ama nasıl oluyorsa bir yolunu buluyorsun. Open Subtitles لن أظن ذلك, و لكنك عادةً تجد طريقة
    Tamam, bunu düzeltmenin bir yolunu bul, beni düzelttiğin gibi. Open Subtitles حسناً ، يجب عليك أن تجد طريقة لمساعدتها ، كما ساعدتني
    Burada şerife en yakın kişi olarak ben kaldım yani bir yolunu bulana kadar seni hücreye kapatabilirim. Open Subtitles أنا الأقرب لمركز المأمور هنا، لذا بإمكاني أن أرميك في زنزانة حتّى تجد طريقة
    Resimdekileri tekrar görmek istiyorsan çıkmak için başka bir yol bulman gerekli. Open Subtitles إن أردت الخروج ورؤية الأشخاص في الصورة فعليك أن تجد طريقة أخرى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد