sevdiğin birinin acı çekmesinin ne demek olduğunu iyi bilirim. | Open Subtitles | أعرف ما تمرين به أن يكون لديكِ شخص تحبينه يعاني |
Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه |
Eğer Onu seviyor olsan ve ona karşı çok sabırlı olsan hatta ve hatta kendisi hakkında bir şeyler paylaşmayı zerre kadar umursamasa... | Open Subtitles | و إذا كنتي تحبينه و كنتي صبورة معه و بالرغم من إنه لم يجرؤ أبدا |
Seni tınlamadığının farkındaydım, ama hiç olmazsa onu sevdiğini düşünürdüm. | Open Subtitles | اعلم انكى كنتى وضيعة معه, لكنى كنت اعلم انك تحبينه |
Bunca yolu geldin, çünkü onu çok seviyorsun. | Open Subtitles | لقد قطعت كل هذه المسافة لأنك تحبينه كثيراً |
Öyleyse, Mösyö Grandfort'la... ..evliliğiniz sırasında ona aşık mıydınız? | Open Subtitles | أذن هل كنت تحبينه فى وقت زواجك من السيد جرانوفرت ؟ |
Ters dönmüş sevdiğin birinin sana ihanet edeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | الصورة المقلوبة رأساً على عقب تعني خيانة من شخص تحبينه |
Dinle, Lex'teki senin şu sevdiğin kafede buluşalım. Pizza dükkânının karşısındaki, hatırladın mı? | Open Subtitles | اسمعي قابليني في المقهى الذي تحبينه في ليكس مقابل محل البيتزا هل تذكريه |
Bence sen de derinlerde gerçekten sevdiğin ve seni seven birisiyle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | في أعماقك تودّين أن تكوني مع أحدٍ تحبينه حقاً، ويبادلكِ نفس الحب أيضاً |
Gerçekten sevdiğin birini korumak nasıl bir şey asla anlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكن أن تفهمي ما يعنيه حقاً حماية من تحبينه |
Eğer Onu seviyor olsan ve ona karşı çok sabırlı olsan kendisi hakkında bir şeyler paylaşmayı zerre kadar umursamasa... | Open Subtitles | و إذا كنتي تحبينه و كنتي صبورة معه و بالرغم من إنه لم يجرؤ أبدا أن يخبرك بأي شيء عن نفسه |
Hala Onu seviyor musun? Sana gerçekleri anlatayım mı? | Open Subtitles | لا زلت تحبينه ألا أقول الحقيقة؟ |
Bilmeliyim. Onu seviyor musun? | Open Subtitles | أنا بحاجة لمعرفة ذلك , هل أنت تحبينه ؟ |
Yok ya. Benim en çok hangi yönümü sevdiğini söylemeni bekliyorum. | Open Subtitles | لا , أنا هنا فى أنتظار إكتشاف أفضل ما تحبينه في |
Bu kitabı üç defa okudun. sevdiğini söyledin. | Open Subtitles | قرأت ذلك الكتاب ثلاث مرات وأخبرتيني أنك تحبينه |
Madem onu bu kadar seviyorsun, o zaman sen yap. | Open Subtitles | إذا كنتي تحبينه لهذه الدرجه دعيني أراكي تفعلينها |
- Onu tutuyorsun. - Onu seviyorsun. Kendin söyledin. | Open Subtitles | أنت تقف بجانبه أنتي تحبينه ، قلتي ذلك بنفسك |
Bir gün biriyle tanışacaksın ve sınırsız aşık olacaksın. | Open Subtitles | ستقابلين شخص ما . رجل جيد وسوف تحبينه بعمق |
Eğer onu çok seviyorsan. Niçin bunu kendin için yapmıyorsun? | Open Subtitles | اذا كنتي تحبينه كثير لماذا ترتكبين الاخطاء مع نفسك ؟ |
Aramızdaki gerilimin sebebinin, senin hatandan... kaynaklandığını söylediği için sevmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تحبينه لأنه يقول أن كل التوتر بيننا سببه أنت |
Kızımla birlikte gidip onunla konuşacağım. Hoşuna gidecek. | Open Subtitles | سأصحب ابنتى ونذهب للحديث معه, سوف تحبينه |
Ama sonra bir gün bir adam bulup onu o kadar seversin ki, canını acıtır. | Open Subtitles | ولكن في النهاية ستجدين شخص تحبينه لدرجة أن الحب سيؤلمك |
Tamam, biliyorum bana çok kızgınsın ve biliyorum ki o adama aşıksın. | Open Subtitles | حسنا ، انا أعرف بأنه يجب أن تكون عنيفا معي و انا أعرف أنكـ تحبينه و كل ذلك |
- hoşlanıyorsun! hoşlanıyorsun! Hoşlanmasaydın bize bütün açık saçık detayları anlatırdın. | Open Subtitles | أنتِ تحبينه و إلا كنت لتخبرينا بكل التفاصيل القذرة |
İlk başta garip gelebilir ama onu seveceksin. | Open Subtitles | ستجدينه غريب الأطوار في بادئ الأمر، لكن سوف تحبينه |
Bunu mu Beğendin? | Open Subtitles | ـ إذاً، هل هذا الفيلم الذي تحبينه ؟ |
Babama seni seviyorum dediğinde ne zamandır tanışıyordunuz? | Open Subtitles | كم من الوقت عرفتي أبي قبل أن تخبريه أنك تحبينه ؟ أمي؟ |
Sırf benden intikam almak için, Ondan hoşlanıyor gibi davranman üstüne tuz biber eker. | Open Subtitles | لأيحتـاجك بـ ان تتظـاهري بـ انك تحبينه فقـط لـ الأنتقـام منـي |