ويكيبيديا

    "تحتفل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kutlama
        
    • parti
        
    • kutluyor
        
    • kutlamak
        
    • kutluyorsun
        
    • kutluyorsunuz
        
    • kutluyoruz
        
    • kutlayacaksın
        
    • kutlamıyorsun
        
    • partiye
        
    • kutlamaz
        
    • kutluyordu
        
    • kutlamayı
        
    • kutlamaya
        
    • kutlamalısın
        
    Dün gece tüm şehir sokaklara dökülmüş kutlama yapıyordu çünkü sonunda geldiğini duymuştuk. Open Subtitles الليلة الفائتة , المدينة بأكملها كانت تحتفل بالشوارع لأننا علمنا أنك أخيراً وصلت
    Sevgilinin evinde de kutlama vardır, değil mi? Open Subtitles الن تحتفل بالعيد في منزل فتاتك ذات المظلة
    Ben burada senin pisliğini temizlerken sen orada parti veriyorsun. Open Subtitles أنا هنا أعاني لتخليصك من هذا الأمر وأنت تحتفل ؟
    Ben bebeğimi büyütmek için kıçımı yırtıyorum ve siz burada parti veriyorsunuz! Open Subtitles - من يهتم؟ أنا أجهد نفسي لأربي هذا الطفل وأنت هنا تحتفل
    Bu sene Almanya, Doğu Almanya'daki barışçıl devrimin 25. yıl dönümünü kutluyor. TED في هذا العام، تحتفل ألمانيا بالذكرى الـ25 للثورة السلمية في ألمانيا الشرقية.
    Hem, burada küçük hapishane kuşumuzun dönüşünü kutlamak istiyorsun herhalde, değil mi? Open Subtitles مع ذلك، تريد فعلا أن تحتفل هنا عودة طير السجن للحرية الليلة، ألست كذلك؟
    Hâlâ çirkin olmaktan başka neyi kutluyorsun? Open Subtitles مالذي تحتفل به غير أنك ما تزال قبيحاً؟
    Tampa, Florida'dan 25 yaşındaki Madison Mills dün gece nedimeleriyle barda kutlama yaparken kaybolmuş. Open Subtitles ماديسون ميلز،25 سنة من مقاطعة تامبا،بولاية فلوردا، كانت تحتفل في الحانة مع وصيفاتها الليلة الماضية عندما إختفت.
    Sırf ailenle kutlama yapmak için lanet savaştan geri gelmedin, değil mi? Open Subtitles أنت لم تعد من الحرب اللعينة كى تحتفل مع والديك,أليس كذلك؟
    Filminin finansörüyle kutlama yemeğine çıksan, yemeğin sadece yarısını mı ödersin? Open Subtitles أن تخرج و تحتفل مع الشخص الذي موّل فلمك و بعدها تقوم بتسديد نصف مبلغ فاتورة العشاء ؟
    Çünkü eve yürümek zorunda kalırsanız caddelerde kutlama yapan insanlar sizi baharat yağmuruna tutar. Open Subtitles لأنه إذا كنت وعلى المشي المنزل ، الناس في الشارع تحتفل وقذف كنت مع التوابل.
    Eğer bütün gün müzik dinleyip, geceleri parti yapmak istiyorsan,... Open Subtitles اذا كنت تعشق الروك العميق وتحب ان تحتفل في كل ليلة
    Şehirde olduğunu duyduk ve parti verdiğini tahmin ettik. Open Subtitles سمعنا انك كنت في البلدة والظاهر أنك تحتفل
    Görünüşe göre, şeytanla parti yapana, Tanrı asla yardım etmiyor. Open Subtitles يبدو لي أنه حين تحتفل مع الشيطان فإن الله لن يستطيع مساعدتك
    Ondan vazgeçmek için altı ayını harcadı ve şimdi onunla çıkarak bunu kutluyor. Open Subtitles قضت ستة شهور تحاول نسيانه والآن هي تحتفل بذلك بالخروج معه فى موعد.
    World wide web ise bu ay 25. yaşını kutluyor. TED و هذا الشهر تحتفل الشبكة العالمية بعيدها الخامس والعشرين.
    Artık karanlıktan çıkmanı kutlamak ve bir çiçekle affedileceğini düşünüp kendini rahatlatmak istedin. Open Subtitles تحتفل للخروج من الظلام، وتريح نفسك بشراء المغفرة
    Üniversitedeki ev arkadaşınla 10 yıldır birlikte yaşıyor olmanı partiyle kutluyorsun. Open Subtitles نعم - انت تقيم حفلة كي تحتفل بالعيش مع زميلك في الجامعة
    Ve Tanrı da meleklere: "Neyi kutluyorsunuz, çocuklarımdan bir kaçını öldürdüm" demiş. Open Subtitles و الرب يسال الملاك: لماذا تحتفل اذا؟ لقد قتلت لتوك عائل اسرة
    Bugün, müşteri memnuniyetimizin 70. yılını kutluyoruz. Open Subtitles اليوم، حانتنا تحتفل بـ70 عاماً من إسعاد الناس.
    Noel'i muhtemelen ailenle kutlayacaksın. Yanılıyor muyum? Open Subtitles على الأرجح أنك تحتفل بالكريسماس مع والد ووالدتك ، هل أنا مخطئ ؟
    Neden özgürlüğünü kendi dostlarınla kutlamıyorsun? Open Subtitles والآن لم لا تحتفل بحريتك مع أصدقاءك
    O onun hâlâ küçük saf bir kız olduğunu sanıyor... ..arkadaşlarıyla partiye gittiğini veya uyuşturucuyu denediğini bilmiyor. Open Subtitles إنه لا يزال يظن بأنها تلك العذراء الصغيرة و التي لا تخرج مع أصدقائها و تحتفل أو تجرب المخدرات
    Şükran Günü'nü ve Kolomb Günü'nü bu yüzden kutlamaz. Open Subtitles لهذا لم تكن تحتفل بعيد الشكر أو ما يسمى بيوم كولومبوس
    Tüm kasaba bir azizin yortusunu kutluyordu. Yani herkes ya çoktan sarhoştu ya da olmaya çalışıyordu. Open Subtitles البلدة بأكملها كانت تحتفل بيوم أحد القديسين مما يعني بأن كل الناس إما سكارى أو يسكرون
    Santiago'nun Şükran Günü yemeğine gelmemek için bahane arıyorsun çünkü bir nedendendir bilinmez, bu bayramı normal biri gibi kutlamayı reddediyorsun. Open Subtitles انت تريد عذر حتى تتغيب عن عشاء سانتياجو لعيد الشكر لانه لسبب ما انت ترفض ان تحتفل بهذه العطله كشخص عادي
    Süslü bir elbise partisiyle kutlamaya karar verdi. Open Subtitles قررت أن تحتفل فيه بحفل أزياء فاخر
    Daha sık doğum günü kutlamalısın. Open Subtitles يجب عليك أن تحتفل بعيد ميلادك أكثر من مرة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد