"تحريك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• hareket
• oynatamıyorum
• oynatabilir
• kıpırdatamıyorum
• yerini
• çekebilir
• çekmeme
• taşımak
• oynatabiliyor
• oynat
• oynatmak
• oynatmaya
• sallamayı
• oynatamıyor
• kaldıramıyorum

Kılavuz hücreleri, bu bakış açısını şu boşlukta hareket ettirebilirdi.
والخلايا الشبكية تستطيع تحريك هذا المرآى على امتداد ذلك الفضاء.

Gizli dikkatte, gözlerinizi hareket ettirmeden bir şeye dikkatinizi verirsiniz.
وفيه تولي اهتماماً لشيء ما، ولكن من دون تحريك عينيك.

Benim seks tarzımda, hiçbir şeyimi hareket ettirmeme gerek yok.
طريقتي في ممارسة الجنس لا تتطلب مني تحريك اي شيئ

Parmağımı bile oynatamıyorum. Bir domuz gibi bağlandım kaldım burada.
لا يمكنني تحريك اصبعي أنا مقيد هنا كما لو كنت خنزيراً

- Elini ileri geri oynatabilir misin?
أيكمنك تحريك ذراعيك ذهاباً و إياباً هكذا؟

Bu alanı görmek için pusulanın etrafında hareket ettirmeniz yeterlidir.
ويمكنك أن ترى الشكل عن طريق تحريك البوصلة من حوله

Tıpkı bana Boyunmatik'i satman gibi. Şimdi vücudumun yukarı bölümünü hareket ettiremiyorum.
مثلما أقنعتِني بضمّادة العنق، و الآن لا أستطيع تحريك الجزء العلويّ لجسدي.

Şu düşman bataryalarını yok edene kadar Kruvazörü kurtarma operasyonu için hareket ettiremem.
لا يمكنني تحريك الطوافة فى عملية انقاذ حتى يتم تدمير مدافع العدو هذه

Anneyi yan yatır ve bebeği sarmal şekilde hareket ettirmeye çalış.
ضع الام على الجهة الاخرى و حاول تحريك الطفل بشكل دائري

Judith, şimdi de tekeri hiç dokunmadan hareket ettirmeyi dene.
جوديث ما أريدك أن تفعليه هو تحريك العجلة دون لمسها

Vücudunuzu hareket ettirmek anında beyniniz için uzun süreli ve koruyucu faydalar barındırıyor.
وهو أنّ تحريك جسدك ببساطة، له فائدة فورية، طويلة الأمد ودارئة لدماغك.

Başlıktaki ufak topaklarla onun başını takip ediyoruz, kısıtlanmadan, özgürce hareket edebiliyor.
وكنا نتتبع ما يدور بدماغها مع تثبيت كرة صغيرة على الخوذة, ما يعطيها مطلق الحرية في تحريك رأسها بإرتياح.

Bacaklarımı oynatamıyorum. Onları oynatamıyorum.
لا استطيع تحريك ساقاي لا استطيع تحريكهما

Sean, yansıtıcıyı biraz oynatabilir misin? Teşekkürler.
هل تستطيع تحريك العاكس قليلاً يا شون؟

Affedersin. Sol kolumu kıpırdatamıyorum bile. Şey sağ kolun hâlâ sağlam gibi görünüyor.
أنا آسف لا استطيع حتى تحريك ساعدي الأيسر ..أرى كيف لساعدكِ الأيمن يعمل

Koltuğun yerini değiştireyim diyordum.
حسنا، أنت تعرف، كنت أفكر تحريك الأريكة أكثر من هنا.

Affedersiniz, Prize yetişmem için şu kutuyu çekebilir misiniz?
أعذرني هل تستطيع تحريك هذا الصندوق لكي أستطيع أن أخرج من هنا؟

Anthony, bunu çekmeme yardım eder misin?
أنطونى ،هل تساعدنى فى تحريك هذه

Bir adım ileri gitmek istedim, Bir elektronu taşımak diğerini bırakmak istedim.
وأردت حينها أن أذهب إلى أبعد من ذلك, وأردت تحريك الكترون واحد تارة وإيقاف أخر تارة أخرى.

Evet ise serçe parmağınızı kıpırdatın. oynatabiliyor musunuz onu?
حرّكي خنصراً إن كنتِ موافقة هل بإمكانكِ تحريك خنصر؟

Kamerayı oynat, ayda çekim yap, her neyse.
تحريك الكاميرا هو بمثابة التصويب على القمر .. أياً كان

Taşları yerinden oynatmak başka bir şey... ..bu başka.
يا معلمى ، أن تحريك حجر شئ و تحريك هذا مختلف تماما

Jim burada merdivenlerden iniyor, biyonik ayak parmağı bir sonraki basamağa doğru yöneliyor, kendisi bacağını oynatmaya çalışmadan bu doğal hareketler otomatik ortaya çıkıyor.
هنا يخطو جيم نزولًا، ويصل بإصبع قدمه الآلية إلى الدرجة التالية، أظهر هذه الحركات بشكلٍ تلقائي وطبيعي دون أن يحاول تحريك طرفه بشكلٍ كامل.

Eğer sperm kuyruğunu sallamayı bırakırsa, bir atomu dahi geçemez.
إذا توقف الحيوان المنوي عن تحريك ذيله, لن يتحرك مقدار ذرة .

Çocuklar, sanırım belini kırmış Bacaklarını oynatamıyor.
يا رفاق ، أعتقد أن ظهره قد انكسر إنه لا يستطيع تحريك ساقيه

Kamışımı kaldıramıyorum diye benimle dalga geçiyor kancık.
ان العاهرة تظن انه امرا طريفا الا استطيع تحريك قضيبي