ويكيبيديا

    "تختلف" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • farklı
        
    • farkı
        
    • farklıdır
        
    • farkın
        
    • değişiyor
        
    • aynı
        
    • değişik
        
    • farklılık
        
    • fark
        
    • değişir
        
    • farklıydı
        
    • benzemiyor
        
    • farkları
        
    • farklısın
        
    • değişebilir
        
    Benim hastamın kullandığı bu protezden çok da farklı değil. TED وهي لا تختلف كثيراً عن التي ترونها لدى المرضى لدي.
    Ben farklı bir söyleni tercih ediyorum, bunun biraz kıyısında kalmış bir söylen. TED ولكنني أفضل أسطورة مختلفة، قد توائم أسطورة رحلة البطل أو تختلف عنها قليلا.
    Yani şimdiki sistemlerimizin dinamiği on veya yirmi yıl öncesinden farklı. TED إذن, انظمتنا تختلف بشكلٍ كبير اليوم عن عقد او عقدين مضوا
    Aramızda fazla yaş farkı olmadığı için biraz gülünç oluyor. Open Subtitles إنها سخافة , بما أن أعمارنا لا تختلف بشكل كبير
    Her kumsal farklıdır. Her bir tanecik farklıdır. Dünyada birbirine benzeyen iki kum tanesi yoktur. TED و كل حبة تختلف عن الأخرى. لا توجد في العالم حبتان متشابهتان من الرمل.
    Alfabeler aynı olabilir, ama bu tamamen farklı bir dil. Open Subtitles الابجديه قد تكون نفسها لكنها تختلف عن اللغة الاصلية تماماً
    Ortada dokuz ölü federal olsaydı, farklı bir öykü olacaktı. Open Subtitles لكن لو كان الامر 9 محققين فدراليين لكانت القصه تختلف
    İşte bulduklarım. Baldırdaki kan kurbanınkinden farklı İkisi de inceleniyor. Open Subtitles حسناً, هذا ما وجدته لك الدماء الموجودة على الجلد تختلف
    Sonra Kaptan benim anlattığımdan daha farklı bir hikâye anlattı. Open Subtitles ثم أخبرني القبطان بقصة تختلف تماماً عن القصة التي أحكيها
    Daha önce işittiğimden çok daha farklı bir müzik vardı. Open Subtitles لقد كانت أغنية تختلف عن أي موسيقى أعرفها من قبل
    Diğer erkeklerden daha farklı bir hayat sürdüğümü hep biliyordum. Open Subtitles لطالما تيقنت بأني قد عشت حياة تختلف عن حياة الرجال
    Metin Arami alfabesine benziyor ama farklı semboller diğer üçündekinden farklı. Open Subtitles النص يحتوي على لغة أراميكية لكن الرموز تختلف.. عن الثلاثة الآخرين
    Ve onların Dünya'sındayken, çocuklar onlarla ekranda olduğundan çok farklı bir şekilde oynayabilir ve onlarla bir ilişki kurabilir. TED و عندما تكون في عالمهم يمكن ان يتصلوا بها و يلعبوا معها بطريقة تختلف كليا عن الطريقة التي لعبوا بها على الشاشة
    Şu anda bütün eyaletlerdeyiz, ve Florida'daki sorunlar, New York'takilerden farklı. TED نحن في كل ولاية الآن، والمشاكل في فلوريدا تختلف من المشاكل في نيويورك.
    Ayrıca, bugünkü politik örgütlenmeden çok daha farklı örgütlenme modelleri vardı. TED وكان لديهم نماذج سياسية تختلف عن ما نجده اليوم.
    Annemin aksanı babamın aksanından çok çok farklı. ve bütün nüfus, 300,000 insan aynı ülkede yaşıyoruz. TED لهجة والدتي تختلف تماما عن لهجة والدي على الرغم من انا تعدادنا لايتجاوز ال 300,000 في البلد نفسه
    Bu filmlerden zevk alan manyaklardan farkı yok onun da. Open Subtitles إنها لا تختلف عن هؤلاء المختلون الذين يظهرون في الأفلام
    Bir çocuğun sesi gencin sesinden, gencinki de yaşlınınkinden farklıdır. TED يختلف صوت الأطفال عن المراهقين الذين بدورهم لهم أصوات تختلف عن البالغين.
    Hem ayrıca, dışardan bakıldığında olağan dışı görünüyorsun ama olay duygular ve ilişkiler olduğu zaman senin de kimseden farkın kalmıyor. Open Subtitles ومن المؤكد أن لديك جوانبٌ استثنائية لكن حينما يتعلق الأمر بالمشاعر والعلاقات العاطفية فإنك لا تختلف عن أحد ٍ في ذلك
    İnsanlara erkekler için bir doğum kontrol hapı geliştirmeye çalıştığımı söylediğimde cevaplar cinsiyete göre değişiyor. TED عندما أخبر الناس أني أحاول تطوير حبوب منع حمل للرجال، تختلف ردة الفعل حسب النوع الجنسي.
    Arazilerin hepsi aynı: Toprak aynı, yağış aynı -- her şey aynı. TED وكل تلك القطع متشابهة؛ التربة نفسها والأمطار كذلك لا تختلف في شيء،
    İsimler çok değişik olmasa da, görüntü tamamen öyle. TED قد لا تختلف مسمياتهم التجارية كثيراً عن المنظمات المانحة، ولكن يكمن الفرق في عكس الصور.
    Büyüklük, şekil ve bazen de renk olarak farklılık gösterirler. TED تختلف في الحجم,الشكل, وفي بعض الاحيان اللون
    Gerçekte, birçok seçim birbiri arasında çok da fark olmayan şeyler arasında olur. TED في الواقع معظم الخيارات بين الاشياء لا تختلف كثيرا عن بعضها البعض
    Bu yüzden, neyin aldatma sayılacağına dair evrensel olarak herkesçe kabul edilen ortak bir tanım olmadığından, tahminler oldukça değişir; yüzde 26'dan yüzde 75'e kadar. TED لهذا لا يوجد تعريف متوافق عليه عالميا أو حتى ما يشكل الخيانة الزوجية التقديرات تختلف كثيرا ما بين 26 و 75 بالمئة
    Öğrenme alanındaki aktiviteleri performans alanı olan mahkemelerdeki aktivitelerinden çok farklıydı. TED تمارينه في منطقة التعلم تختلف كلياً عن تمارينه في المحكمة، أي منطقة آدائه.
    Dünya'nın çalkantılı tarihini anlamaya çalışmak karışık bir polisiye romanı okumaya benzer. Çünkü Dünya, diğer gezegenlere hiç benzemiyor. Open Subtitles فهم تاريخ الأرض الصاخب يشبه قراءة رواية بوليسيّة معقدة؛ لأن الأرض تختلف عن الكواكب الأخرى.
    Koronavirüslerin birçok RNA virüsüne nazaran birkaç temel farkları var. TED تختلف فيروسات الكورونا قليلاً عن فيروسات الرنا الأخرى.
    Ama tanıdığım diğer adamlardan da farklısın. Open Subtitles وأيضًا, أنت تختلف عن الشباب الذين عرفتهم.
    8:00 Sonuç Hikayeler arasında bu kısım değişebilir. TED 08:00: مرحلة النتيجة وهذه يمكن أن تختلف بين القصص.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد