Yapmak zorunda olmadığınız halde kankanıza yardım ediyorsunuz. | Open Subtitles | انكم تساعدون رفيقكم مع انكم لستم مضطرين لذلك انكم اصدقاء جيدون |
Siz hacktivistsiniz. Kanunlar yetersiz olduğunda insanlara yardım ediyorsunuz. | Open Subtitles | إنكم قراصنة ناشطون تساعدون الناس حين يفشل النظام |
İnsanlara böyle mi yardım ediyorsunuz? | Open Subtitles | أهكذا تساعدون الناس؟ |
Şu anda öğretmenlik yapmıyor ve bu onu öldürüyor, gerçekten böylece birbirinize yardım etmiş olacaksınız. | Open Subtitles | هو لا يدرس الآن وهذا يقتله سوف تساعدون بعضكم |
Ve bana yardım ederek, Kendinize yardım etmiş olacaksınız. | Open Subtitles | وبمساعدتي , انتم تساعدون انفسكم |
Birbirinize yardım ettiğinizi görmek güzel. | Open Subtitles | سعيد برؤيتكم تساعدون بعضكم على تخطي هذا |
Evet, daha çok kendinize yardım ediyorsunuz gibi. | Open Subtitles | صحيح ، بالأحرى تساعدون أنفسكم |
Bay Burns'e yardım ediyorsunuz! | Open Subtitles | أنتم تساعدون السيد (بيرنز)! |
Elbette bunu kabul etmek zorunda değilsiniz ama ederseniz, aktif bir cinayet soruşturmasına yardım etmiş olacaksınız. | Open Subtitles | بالطّبع لستم مُضطَّرين للقَبول... ولكن سوف تساعدون في تحقيقات جريمة القتل إذا قبِلتم. |
Bir kişiye yardım etmiş olacaksınız. | Open Subtitles | أنتم تساعدون شخص واحد |
Sizlerin böyle insanlara yardım ettiğinizi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنكم يا رفاق تساعدون الناس |
Bölüm adama yardım ettiğinizi anladığı anda Percy düğmeye basar ve adam ölür. | Open Subtitles | إن اكتشفت الشعبة أنكم تساعدون هذا الرجل فبضغطة زر من (بيرسي) يحين الهلاك |