ويكيبيديا

    "تساوي" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • değerinde
        
    • eder
        
    • değeri
        
    • değerli
        
    • eşittir
        
    • değer
        
    • eşit
        
    • değmez
        
    • bedel
        
    • az
        
    • ediyor
        
    • dolarlık
        
    • değerlidir
        
    • bedeldir
        
    • değerinin
        
    Bir tür dahili bilgiler Bu servet değerinde Bakma! Bakma. Open Subtitles شراء اندماج ، هذا النوع من المعلومات السرية تساوي ثروة
    Çekirdek halinde hammadde olarak ele alındığında kahve ne kadar eder biliyor musunuz? TED هل تعلمون كم تساوي القهوة، حينما يتم التعامل معها كسلعة مثل حبوب البن؟
    İngilizlere teslim olmayıp ölenlerin... fedakarlıklarının bir boks maçı kadar değeri yok demektir. Open Subtitles من ماتوا ومن لن يستسلموا للبريطانيين لا تساوي تضحياتهم هذه مباراة ملاكمة لعينة
    Ve de unutma, bugün itibariyle... tüm çete 40 bin dolar daha değerli. Open Subtitles و لا تنس انه من اليوم العصابة كلها تساوي اربعين الف دولار زيادة
    " Arc sinüs x, 2 arc cosinüs'e eşitse x eşittir..." Open Subtitles إن كانت أوركساين أكس تساوي 2 أرك كوساين إذا أكس تساوي
    sadece değeri için oynuyorum ve tam anlamıyla buna değer. Open Subtitles تبدو كما لو أنها تساوي الكثير وهي تساوي الكثير بالفعل
    Bazı bilim insanları yer altında yaşayan mikrop kütlesinin Dünya'nın yüzeyinde yaşayan canlı kütlesine eşit olduğunu tahmin ediyor. TED إذ يقدّر بعض العلماء أنّ كتلة الجراثيم التي تعيش عميقًا تحت سطح الأرض تساوي كتلة جميع الأحياء فوق سطحها.
    Neredeyse 300,000'e yakın işçisi ve emekli maaşlarının tutarı milyarlarca dolar değerinde. Open Subtitles به حوالي 300.000 عامل ويتحكم في رواتب تقاعد تساوي بلايين من الدولارات
    Başkan için bu diskin 300 milyon dolar değerinde olduğuna inanmak zor. Open Subtitles يصعب تصديق أن حاملة البيانات هذه تساوي 300 مليون دولار عند المستشار
    Efendim, bunun 100 katı değerinde olduğunu fark ettiğinize eminim. Open Subtitles أنا متأكّدة أنّك تدرك أنّها تساوي مائة ضعف ذلك السعر
    O mülk, en az 10 - 15 milyon dolar eder. Open Subtitles هذه الملكية يمكن أن تساوي من عشر الى خمسة عشر مليون
    - Yerde ölümüzü görmek 3.2 milyon dolar eder mi? Open Subtitles هل تساوي 3.2 مليون أن ترنا ننزف على الأرضية ؟
    - İyi. İşte senin yarın. Her biri 100$ eder sanırım. Open Subtitles جيّد، إذاً إليك نصفك، تساوي 100 دولار للواحدة على ما أعتقد.
    Ama ölürse onlar için hiçbir değeri kalmaz, öyle değil mi? Open Subtitles هي لَيستْ تساوي أيّ شئَ إليهم ميتة مع ذلك، أليس كذلك؟
    Bu küçük bakirenin değeri ne kadar biliyor musun sen? Open Subtitles هل لديكم أدنى فكرة كم تساوي هذه العذراء الصغيرة ؟
    Bu küçük bakirenin değeri ne kadar biliyor musun sen? Open Subtitles هل لديكم أدنى فكرة كم تساوي هذه العذراء الصغيرة ؟
    "Belki şirketimiz yatırımcılara kağıt üzerinde daha değersiz görünüyor. ama eskisinden daha bile değerli olduğunu ben size söyleyebilirim. TED "ربما على الورق شركتنا لا تساوي شيئًا في سوق الأوراق المالية ، لكنني أستطيع أن أخبرك أنها تساوي الكثير.
    Bu değerli zamanı kaybederseniz. Zengin ülkelerle eşit olduğunuz şeyi kaybederseniz. Bu büyük bir kayıp olur. TED لذلك إذا أضعت تلك الموارد الثمينة, حيث كنت إلى حد ما في تساوي مع البلدان الغنية, تلك مضيعة هائلة.
    Zaten 1 meyve suyumuz var, yani 9 eksi bir eşittir x. Open Subtitles تلقائياً لدينا جزء واحد من العصير إذن تسعة ناقص واحد تساوي إكس
    Ama şehirler hakkındaki şaşırtıcı şey sahip oldukları değer, onları inşa etme bedelinden çok daha fazla. TED لكن الشيء المدهش بخصوص المدن انها تساوي اكثر بكثير من التكاليف اللازمة لبنائها.
    Bir boş kümenin tekil kompleks dizisinin sıfıra eşit olduğunu kabul ediyoruz. Open Subtitles نستطيع أن نفترض أن السلسة المفردة تتكون من مجموعة خالية تساوي صفر.
    Bence, Çekoslovakya bir tane bile vatan evladımız için değmez. Open Subtitles بالنسبه لي تشيكوسلوفاكيا كلها لا تساوي حياة رجل من شبابنا
    Bu pislikte üç metre yürümek düz yolda 100 metreye bedel. Open Subtitles ثمان خطوات على هذا الطين تساوي 30 ياردة في الطريق المعتدل
    60.000 dolarlık mal vardı! O paraya ihtiyacım var! Bütün paramız oydu! Open Subtitles كانت تساوي 60 ألف دولار أحتاج لهذا المال، هذا كل ما لدينا
    İlk su şişesi, herhangi bir miktar elmastan daha değerlidir. Ama er ya da geç, ihtiyacın olan tüm suyu alırsın. TED عبوة المياه الأولى تساوي لك أكثر من أي كمية الماس، ولكن في نهاية المطاف ستحصل على الماء الذي تريد.
    Benim için bir tek askerin hayatı bile tüm Fransa'ya bedeldir. Open Subtitles حياة جندي واح تساوي عندي أكثر من كل الترقيات
    Bu büyüklükteki bir altın parçasının, bugünün fiyatlarına göre değerinin ne olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعرف كم تبلغ قطعة الذهب من الحجم وكم تساوي بسعر اليوم؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد