ويكيبيديا

    "تسمعيه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • duymak
        
    • duymadın
        
    • duyman
        
    • Duyduğun
        
    • dinlemelisin
        
    • duymanı
        
    • dinlemeni
        
    • dinlemen
        
    • duymalısın
        
    • Duymuyor
        
    • duymadığın
        
    Dinle, şu an tam da duymak isteyeceğin bir şey ama 26 sayfamız var. Open Subtitles أعرف أن هذا تماماً ماتريدين .. أن تسمعيه الآن لكن أمامنا حفظ 26 صفحة للغد .. وكنت أتساءل
    - Yani demek istediğim bir kız olarak, bu duymak isteyeceğin bir şey mi? Open Subtitles إنت كفتاة ، اعتقد انه امر يهمك أن تسمعيه ؟
    İşçi Partisi o makam için yüksek bir bedel ödeyecek. Benden duymadın. Open Subtitles حزب العمال سيدفع ثمنا غاليا للمنصب ولكنك لم تسمعيه مني
    Yakın zamandaki konuşmalarımıza dayanarak basına konuşmadan önce duyman gereken bir şey var. Open Subtitles نظراً لبعض المناقشات التي خضناها أنا وأنت في الفترة الأخيرة، فإن هناك شيئاً يجب أن تسمعيه قبل أن أوجّه خطاباً للإعلام.
    Ayrıca "mağrur" gibi az Duyduğun bir kelime. Open Subtitles وأنت لم تسمعيه في أغلب الأحيان، مثل المغرورِ.
    Bir seks kaseti. Benim kasetim. dinlemelisin. Open Subtitles إنه شريط جنسي، وصوتي مسجل به أحتاج أن تسمعيه
    Olivia, Kevin'la benim, duymanı istediğimiz birşey var. Open Subtitles أوليفيا هناك شيء نرغب أنا و كيفن أن تسمعيه
    Geçen haftanın bantlarından birinde dinlemeni istediğim bir şey var. Open Subtitles هناك ثمّة شيء بأحد الشرائط من الأسبوع الماضي أريدكِ أن تسمعيه
    Duyup duymak istediğin önemli değil çünkü yine de söyleyeceğim. Open Subtitles ولا يهم اذا كنت تريدين ان تسمعيه او لا, لانني ساقوله على اي حال
    duymak istediğin bu mu? Open Subtitles ومارسنا الجنس هل هذا ما تريدي أن تسمعيه ؟
    Frank'i iyi tanıdığını düşündüğünü biliyorum ama muhtemelen duymak istemeyeceğin bazı şeyler var. Open Subtitles اتعرفين فرانك؟ ويوجد بعض الاشياء لن تريدى ان تسمعيه
    Frank'i iyi tanıdığını düşündüğünü biliyorum ama muhtemelen duymak istemeyeceğin bazı şeyler var. Open Subtitles اتعرفين فرانك؟ ويوجد بعض الاشياء لن تريدى ان تسمعيه
    - Saçma bir telefondu başka bişey değil - ama onu duymadın. Open Subtitles لقد كان يلعب لا شيء أكثر أنت لم تسمعيه
    - O umut dışındadır. - Onu özür duymadın mı? Open Subtitles إنه ميؤوس منه ألم تسمعيه يعتذر ؟
    Silahlar gürültülüdür ama sen onu duymadın. Open Subtitles صوت المسدس مُرتفع لكن أنت لم تسمعيه ؟
    Bunu anlatmalıyım ve senin de duyman gerekiyor. Open Subtitles يجب ان اقول لكِ هذا و يجب ان تسمعيه
    Duyduğun her şeye inanmasan iyi olur. Open Subtitles ربما لا يجب أن تنصتي لكل شيء تسمعيه
    Onu çalarken dinlemelisin. Open Subtitles يجب أن تسمعيه وهو يعزف
    Esasında duymanı istiyorum. Open Subtitles حسناً, في الواقع, إنّني أردتك أنْ تسمعيه.
    Geçen haftanın bantlarından birinde dinlemeni istediğim bir şey var. Open Subtitles هناك ثمّة شيء بأحد الشرائط من الأسبوع الماضي أريدكِ أن تسمعيه
    Kyle'ın bir yazısı elime geçti ve bence bu yazıyı gerçekten dinlemen lazım. Open Subtitles وجدت شيئاً كتبه كايل و أعتقد يجب أن تسمعيه
    Onu bir duymalısın: "Sen aynı baban gibi olacaksın." Open Subtitles و هو يقول ستكون بطلاً مثل والدك يجب ان تسمعيه
    Duymuyor musun Lucy? Open Subtitles (ألا يمكنكِ أن تسمعيه (لوسي
    - Aman Tanrım. Daha önce hiç duymadığın 'Kendine Saygı Duy' için hazır ol. Open Subtitles فلتستعدى لأن تحترمى ذاتكِ و تسمعى ما لم تسمعيه قبلاً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد