Sırf onun bir sorunu var diye Samantha fedakarlık yapmamalı. | Open Subtitles | انها شولدن، تي تضحية من هي لشخص ما لديه مشكلة. |
Soyadını devam ettirmek için o kadar büyük bir fedakarlık yapar mıydın? | Open Subtitles | ، كان عليك القيام بذلك، ربما هي تضحية للمحافظة على إسم العائلة |
Evi durdurmak için ölüm değil, bir canın kurban edilmesi gerek. | Open Subtitles | لإيقاْف العمليةِ ، البيت يَحتاجُ .إلى تضحية بالحياةِ بدلاً مِنْ الموتِ |
O yüzyıllardır ölüydü ama kurban ayininin kaçmasını sağladığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | لبث ميّتًا لقرون، ونعتقد أنّ تضحية النار سمحت له بالهرب. |
Bizler, özgürlük için mücadele etmek istiyoruz ama bu fedakârlık gerektirir. | Open Subtitles | نريد الكفاح من أجل حريتنا لكن ليس هناك حرية بدون تضحية. |
Denemeniz gerek yoksa bu yeminlerinizin ne tür bir fedakarlık olduğunu anlayamazsınız. | Open Subtitles | عليكِ تجربة ذلك. وإلا فأي تضحية هي تلك التي في نذرك البتولي؟ |
Bizim için fedakarlık yapmaktan çünkü bu ilişkiyi ciddiye almıyor. | Open Subtitles | القيام بأي تضحية من أجلنا لأنها ليست جادة بشأن العلاقات |
Baban onaylamayacak... ama ölümünüzün gerekli bir fedakarlık olduğunu anlayacaktır. | Open Subtitles | لن يوافق والدك لكنه سيفهم أن وفاتك كانت تضحية ضرورية |
Ailenizin geçmişte büyük bir fedakarlık yapmış olduğu anlaşılırdı. | TED | إلى أن عائلة مرتدي هذه الحلي قد قدم تضحية كبيرة في الماضي بأمواله للحرب |
Aranızdan bazıları ölebilir, ama bu yapmak istediğim bir fedakarlık. | Open Subtitles | قد يموت بعضكم ولكن هذه تضحية أنا مستعد لتقديمها |
eğer tanrı haşarılık yapar ve insan kurban isterse, Igbo'lar tanrıyı yok eder, | TED | ولكن إذا قام هذا الإله بأمور غير عادلة، وبدأ يطلب تضحية بشرية، فإن الإيغبو يدمرون هذا الإله. |
Bu kadar genç ve güzel bir kadının kendini fedakârca nasıl kurban ettiğini göz ardı etmeyelim. | Open Subtitles | وعن تضحيتها بذاتها تضحية قدمتها برضاء تام, من امراة جميلة مازالت جذابة ومازالت شابة, من اجل ان تمنح ضوء تأثيرها |
Kardeşiniz, ailesi uğruna soylu bir davranış göstererek kendini göz göre göre kurban ediyor. | Open Subtitles | هي تضحي تضحية طائشة بنفسها في سبيل أسرتها |
Yeryüzü, hangi kurban pahasına olursa olsun bir şekilde, senin gibi insanlara katlanmayı beceriyor. | Open Subtitles | الأرض أصبحت بطريقة ما ملائمة لأمثالك بالرغم من أى تضحية |
Ama ailesi için yapman gereken bir fedakârlık daha var. | Open Subtitles | لكن هُناك أكثر من تضحية يجب .عليك أن تقدمها لعائلتها |
Büyük bir fedakârlık yapıyor. Balık tutmaya bayılır. | Open Subtitles | انه يُقدم هنا على تضحية عظيمة فهو يعشق الصيد |
Sen de fedakârlık yapacaksın, ikimiz de fedakârlık yapacağız. | Open Subtitles | أنت سَتُقدّمُ تضحية أيضاً، نحن سَنُؤدّي تضحيةَ سوية |
Benim için her türlü fedakarlığı yaparak, beni bu okula gönderen ailemden de saygınlığı öğrendim. | Open Subtitles | و من تضحية والديَّ بكل شئ لإرسالي إلى تلك المدرسة تعلمت الامتنان |
Gönüllü bir kralın kurbanı olan... bakir soytarı, kabul edilecektir. Ama beni arayacakları aklınıza gelmiyor mu? | Open Subtitles | ، تضحية الملك الراغب كالأحمق العذراء، سيكون مقبولاً |
Olacaklardan onları koru, ve ben de istediğinin bin katı bedel ödemeye hazırım. | Open Subtitles | أرشدهم لطريق الصواب وسأشكرك آلاف المرات مقدماً مع أيّ تضحية تطلبها منى |
Eşinin fedakârlığı sayesinde kızının dünyaya inme şansı olacak. | Open Subtitles | و بسبب تضحية زوجتكَ فسيكون بإمكان إبنتكَ أنْ تعود للأرض |
Atalarına dua ettiler ve onları kötülükten korumaları için adak adadılar. | Open Subtitles | دعوا لأجدادهم وادوا تضحية لتحميهم من الشر |
Bu olayı şahı korumak için kaleyi feda etmek gibi düşün. | Open Subtitles | فكر بالأمر كما لو أنه.. تضحية بغراب من أجل ملك |
Belki sonra. Şimdilik sadece muhteşem, kibar özveri yeter. | Open Subtitles | هذا رائع لكن الآن سنرى تضحية النفس النبيلة |
Bir değişim olduğunda, aynı zamanda bazı kurbanlar da olacaktır. | Open Subtitles | عندما يكون هناك تغيير دائما تكون هناك تضحية |
Müvekkilimizin böbrek bağışının eşlerden birinin diğeri için yaptığı fedakarlığa eş değerde olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتبر تبرع عميلنا بالكلية يعتبر تضحية كبيرة |
Benim bildiğim bu bir fedakarlıktı ve seni mutlu etti. | Open Subtitles | كلا,لكن على الأقل اعترفي أنه كان تضحيةً تضحية كنت سعيد بفعلها من أجلك |
Aşk fedakârlıktır açıkça senin anlayamadığın bir şey. | Open Subtitles | الحبّ تضحية و هو أمرٌ يبدو أنّكِ لا تفهمينه |
İlk mürettebat, böylesine büyük bir yolculuğun büyük fedakârlıklar gerektirdiğini biliyordu. | Open Subtitles | الطاقم الأصلى كان يعلم أن رحلة بهذا الحجم تتطلب تضحية عظيمة |