Ama ayrıca düşündüğün gibi biri olmadığım için de çok üzgünüm. | Open Subtitles | لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه لكنني آسف جدا لأنني لست الشخص الذي كنت تظنينه |
Hatta istersen git bir estetik amelyat ol. Ancak benim FBI'ımı daha iyi olduğunu düşündüğün bir iş için basamak olarak kullanma. | Open Subtitles | و لكن توقفي عن استخدام وسائلي الفيدرالية في التحقيق كحجر عبور للوصول إلى شيء أنت تظنينه أفضل |
Sence ülkedeki en iyi işlerden birine konmamın sebebinin daha önce haneye tecavüz etmiş olmamamın iğrenç birşey olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ألا تظنينه أمراً مقززاً أن أحصل على واحدة من أفضل وظائف البلاد فقط لأنني طفل أحداث؟ |
Bu doughnut'ları kim yaptı, teyzemizin çantasını kim getirdi sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنينه كان يصنع الدونتس و أحضر أغراض خالتي هنا؟ |
Benim yaşımda, sandığın kişi olmadığını anlamak berbat bir duygu. | Open Subtitles | هذا شيء من الجحيم اكتشفته خلال عمري . ما كنتِ تظنينه بشأنك ليس صحيحاً |
Bak, ne düşündüğünü biliyorum. Sonumun annem gibi olacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | أنظري,أعلم مالذي أنتِ تظنينه أنني سوف أصبح مثل أمي |
Ben düşündüğün kişi değilim. Defol! | Open Subtitles | أنت محقة.لقد كذبت عليك أنا لست من تظنينه |
Ormanda başına geleceğini düşündüğün şeyi söyle bana. | Open Subtitles | أخبريني بما تظنينه يفترض أن يحدث في الغابة |
Bence doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmalısın. | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب عليك ان تفعلي ما تظنينه صوابا |
Fildişi, akik taşı, alçı veya birinin satranç taşı yapabilmek için kullanabileceğini düşündüğün bütün taşların bağıl yoğunluğunu yazabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك تدوين الكثافة النسبية للعاج، العقيق، الجِصّ، وأي صخر تظنينه يمكن أن يستخدمه أحد لصناعة قطعة شطرنج. |
Ve senin gibi milyarlarcası var her biri de düşündüğün şeyin iyi ya da kötü olduğuna karar veriyor. | Open Subtitles | وهناك المليارات مثلك كلٌ منهم يحدد ما تظنينه خيرًا أو شرًا. |
Zamanlaman çok iyi. On geçe gelecek! Sence kim geliyor? | Open Subtitles | لقد جئت في الوقت المناسب فسيكون هنا قريباً، من تظنينه ؟ |
Peki, Sence bu hayalindeki adam kimdi? | Open Subtitles | إذن من الذي تظنينه ؟ ذاك الرجل الذي في الحلم؟ |
Sence ona ne düşündürmüş olabilir? | Open Subtitles | ما الذي يجعلكِ هذا الأمر تظنينه ؟ |
Sen bizi varlığınla onurlandırmadan önce bu işlerle kimin ilgilendiğini sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنينه كان يتعامل مع كلّ هذا قبل أن تشرفينا بحضورك؟ |
Bu kadar çabuk, bir avukat bulmama kim yardım etti, sanıyorsun? | Open Subtitles | من تظنينه قدْ ساعدني في العثور على محامٍ بهذه السرعة ؟ |
sandığın gibi değil. Sadece benimle dans ettiler. | Open Subtitles | الأمر ليس كما تظنينه انها فقط فتاة رقصت معي. |
Onu sandığın kadar iyi tanıdığını hiç sanmıyorum Karen, gerçekten. | Open Subtitles | لا أعلم إن عرفته كما تظنينه يا كارن.. حقيقة |
Gelmeyeceğini düşündüğünü biliyorum ama bence içten içe Frank doğru şeyi yapmaya meyilli biri. | Open Subtitles | أعلم أنكِ تظنينه لن يفعل لكن, أحساسي يقول, أظن فرانك قادر على فعل شيء صحيح |
Boston'a Lisedeki arkadaşlarıyla buluşmaya gittiğini düşünüyorsan, onu yerine koy ve eve gelmeden önce buradan gidelim. | Open Subtitles | إلا إن كنتِ تظنينه ذاهباً إلى اجتماع مع أصدقاء المدرسة ضعيه مكانه و دعينا نخرج قبل عودته |
Ne düşünüyorsun JJ, bunları Sera mı yaptı? | Open Subtitles | حسنا ما الذي تظنينه جي جي سيرا مثلت علينا؟ |
Zaten Annie'nin dediği de umurumda değil. Ama senin düşüncen önemli. | Open Subtitles | لا أكترث بما تظنه (آني) على أية حال لكني أكترث بما تظنينه |
Ben kendimi bir kocaya yamamaya çalışmıyorum, eğer Düşündüğünüz buysa. | Open Subtitles | إنّني لا أتصيد زوجاً، إذا كان هذا ما تظنينه. |
Ne düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | إذاً , مالذي تظنينه ؟ |