ويكيبيديا

    "تظنين أنه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Sence
        
    • sanıyorsun
        
    • düşünüyorsun
        
    • düşünüyor
        
    • düşünmüyor
        
    • düşündüren
        
    • düşünürsün
        
    • sanıyordun
        
    • düşündüğün
        
    • sandın
        
    • düşündün
        
    • olmaz mı
        
    Sence tatlı için daha ilginç bir şey alabilir miyiz? Open Subtitles هل تظنين أنه بإمكاننا إحضار شيء لذيذ على سبيل التحلية؟
    Sence akli uzmanlığını biraz soruşturma yapmak için kullanabilir misin? Soruşturma mı? Open Subtitles هل تظنين أنه بإمكانك إستخدام مهاراتك الجنائيه و التحقق من ذلك ؟
    Sence anneni çağırmalı mıyız? Open Subtitles هل تظنين أنه الوقت المناسب لإحضار والدتكِ؟
    Benimle böyle konuşabileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تظنين أنه بإمكانك الحديث معي علي هذا النحو؟
    Yani burada sadece oturup seninle neşeyle içki içmem gerektiğini düşünüyorsun. Open Subtitles إذًا تظنين أنه علي الجلوسّ هنا و إحتساء الشراب بسرور معكِ
    Sence babama geldiğimizi haber vermeli miyiz? Open Subtitles هل تظنين أنه كان يتعين علينا أن نخبر والدنا بقدومنا؟
    Sence o trenle eve dönerken ben ne hissettim? Open Subtitles كيف تظنين أنه كان شعوري وأنا أركب قطار الـ7.14 ذاك؟
    Sence bunu sana seni etkilemek ve seninle yatmak için mi söyledi? Open Subtitles هل تظنين أنه قال هذا ليؤثر فيك و يستدرجك إلى الفراش؟
    Sence kendimi küçük düşürmemiş miydim? Open Subtitles تظنين أنه في كل مرة أخلع فيها قميصي أنني
    - Rüyam mı? - Sence dönen okun gösterdiği O'muydu? Open Subtitles هل تظنين أنه هو الشخص الذى كان يشير إليه السهم ؟
    Fakat onu bu kadar kısa süre tanıdıktan sonra ona bu kadar inanmalı mıyız Sence? Open Subtitles ولكن بعد تلك المعرفة القصيرة هل تظنين أنه ينبغى أن نصدقه تماما فى أى شىء
    Sence Mr Collins seninle olmadı diye başka bir kadının sevgisini kazanamaz mı? Open Subtitles هل تظنين أنه أمرا مذهل ان يكون لأى أمرأة رأى جيدا فيه لأنه فشل فى أن يحوذ أعجابك
    Sence saman destekli bir ortamda yuvarlanmayı mı umut ediyordu? Open Subtitles إذن تظنين أنه كان يتوقع معاشرة داعمة للظهر؟
    - Wesley, lütfen. - Bir erkekle alay edebileceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles ويزلي، أرجوك هل تظنين أنه يمكنك السخرية من الرجل؟
    Tüm gezegenim yok oldu, bütün ailem. Geri dönüp, onları kurtarmak hiç aklıma gelmedi mi sanıyorsun? Open Subtitles لقد مات كوكبي بأسره ، وعائلتي كلها ، ألا تظنين أنه قد خطر ببالي أن أعود في الزمن وأنقذهم ؟
    O çocuk senin hislerine karşılık mı verecek sanıyorsun? Open Subtitles تحبينه؟ والفتى؟ هل تظنين أنه يبادلكِ نفس الشعور؟
    Adam biraz romantik olmak istiyor, sense onun... normal olmadığını düşünüyorsun. Open Subtitles الرجل يريد أن يكون على الأقل رومانسياً وفجأة تظنين أنه غير طبيعي
    Onun dostluğunu damızlık köleler ve kaplumbağalarla satın alabileceğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles تظنين أنه بإمكانك شراء صداقتها ببعض العبيد و السلاحف؟
    Şimdi, başka bir avukat tutmam gerektiğini düşünüyor musunuz? Open Subtitles الآن ، هل تظنين أنه علي استأجر محام آخر؟
    Yine de, sessiz ve çekingen tavrımın beni havalı yaptığını düşünmüyor musun? Open Subtitles لا زلت, أعنى , الشيء الهادىء المحتاط... ألا تظنين أنه يجعلنى لطيفاً؟
    Senin de ölebileceğini düşündüren şey nedir? ! Open Subtitles ما الذي جعلك تظنين أنه بوسعك الموت أيضاً؟
    Kalbin hızla çarpar çatlayacağını düşünürsün. Open Subtitles المرة التي يدق فيها قلبكِ حتى تظنين أنه سينكسر.
    Bana karşı planlar yaptığında ne olacağını sanıyordun? Open Subtitles أتركني مالذي تظنين أنه قد حدث عندما تكونين ضدي ؟
    Bilmem gerektiğini düşündüğün bir şey varsa, sadece söyle. Open Subtitles إن كان هناك ما تظنين أنه يجب عليَّ معرفته، اخبريني
    Tan tabii ki geldi. Yalnız olacağımı mı sandın? Open Subtitles بالطبع تان قد أتى هل تظنين أنه سيتركنى لأكون وحدى؟
    Ama şimdi o yardımcısını düzmekle meşgul olduğuna göre bombayı rahatça kafamda patlatacağını düşündün, öyle mi? Open Subtitles الآن إنه يعبث مع مساعدته تظنين أنه يمكنك خداعي بهذا..
    Bu durumda nikahı iptal etsek daha iyi olmaz mı? Open Subtitles فى ظل هذه الظروف الا تظنين أنه من الافضل الغاء هذا الشىء ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد