Öyle bir anlaşma olmayacak. Ödenek Komitesi'nden geçemeyecek. | Open Subtitles | لن يكون هناك تعاقد لقد ضاع التعاقد في متاهات لجنه التقييم |
Öyle bir anlaşma olmayacak. Ödenek Komitesi'nden geçemeyecek. | Open Subtitles | لن يكون هناك تعاقد لقد ضاع التعاقد في متاهات لجنه التقييم |
Bunlar yeni bir sözleşme için yeterli demek mi? | Open Subtitles | هل أياً من ذلك يعني إنهُ لديّ تعاقد جديد؟ |
Burada 60 milyon dolarlık bir sözleşme sözkonusu. | Open Subtitles | هناك تعاقد بقيمة 60 مليون دولار على المحك هنا. |
Belki bir anlaşması vardı ya da bir projede çalışmıştı... | Open Subtitles | إبنك دين كان كهربائيا ربما تعاقد معه أحد أو عمل في مشروع |
Beni gizlice işe aldı, çünkü daima hainlerden korkardı. | Open Subtitles | لقد تعاقد معي لتأسيس نظامه الأمني لأنه دوماً يخشى الخونة |
Onlarla kontrat yaptım. Teslim tarihini bayağı geciktirdim. | Open Subtitles | كان لدينا تعاقد و قد تخطيت الفترة المتاحة لي |
Şeytan'la anlaşma yapmış... zavallı bir aptaldı! | Open Subtitles | والدك مجرد طفل أحمق مثير للشفقة تعاقد مع الشيطان. |
sana söylemem gereken bir şey var bu Abby'ye söyleyeceğim andı babasıyla pişman olduğum bir anlaşma yapmıştım ve affedilmek için yalvaracaktım fakat ona bakınca uzun bir süre sonra sahip olduğum en iyi arkadaşı kaybetme fikrinden dolayı yapamazdım evet bana ne diyecektin | Open Subtitles | هناك شي يجب ان اقوله وتلك كانت هي اللحظة التي اخبرت بها آبي انني عملت تعاقد مع والدها وانا نادمة جدا عليه |
Şu yüze sahip ve milyon dolarlık kâr payıyla anlaşma imzalamış biri nasıl görünür biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف كيف يبدو رجل مثلي في صف نادي اجتماعي نسائي؟ مع تعاقد بعلاوة بثمن باهظ، ووجه مثل هذا؟ |
- Bunu sözlü bir anlaşma sayıyorum. - Ben... Ben öyle düşünmüyorum... | Open Subtitles | ـ سأعتبر هذا تعاقد شفهي ـلاأظنذلك .. |
Seninle sözlü bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | لقد دخلنا في تعاقد شفوي |
Affedersiniz, ama müvekkilim tam olarak hangi sözleşme ihlalini yaptı? | Open Subtitles | عذراً ولكن أي تعاقد قام موكلي بخرق شروطه؟ |
Çoktan Giant AVM ile sözleşme imzalamış. Pislik herif! | Open Subtitles | وقّع تعاقد مع مركز "العملاق" لينتقل هناك ..ذلك الوغد |
sözleşme görüşmelerinin gergin olduğunu sanırdım bir de. | Open Subtitles | اعتقدت بـ ان تعاقد التفاوضات متوتـره |
Asla yeni bir sözleşme alamayacağımız anlamına geliyordu. | Open Subtitles | ممّا يعني أننا لَن نحصل على تعاقد آخر |
Nasıl olur da yirmi küsür genç adam Pentagon'la büyük bir sözleşme yapabilir? | Open Subtitles | كيف لشابين في سن بضع وعشرين أن يحصلا على تعاقد تجاري مع الـ(بنتاغون)؟ |
-Bir mankenlik anlaşması için italya'ya gitti, 3 ay dönmez. | Open Subtitles | لقد ذهبت ألى أيطاليا فى تعاقد عمل لن تعود قبل 3 أشهر |
FBI'dakiler benim dostum değil. İş anlaşması sadece. | Open Subtitles | رجال المباحث الفدرالية ، ليسوا رفاقاً ليّ، إنـّه تعاقد عمل ، و حسب. |
Başka bir iş anlaşması üzerinde o. | Open Subtitles | إنها هنا من أجل تعاقد آخر |
Beni Harvey işe aldı onun için kızmasını istemiyorum. | Open Subtitles | هارفي تعاقد معي, لذا لا اريد اغضابه. |
Beni Harvey işe aldı onun için kızmasını istemiyorum. | Open Subtitles | هارفي تعاقد معي, لذا لا اريد اغضابه. |
Kincade, polislere verilecek çelik yelek, eğitim kitleri ve silahlar için multi milyonluk bir kontrat yapacaktı. | Open Subtitles | و تحصل بالمقابل على تعاقد بالملايين بتوفير الأسلحة و الدروع للشرطة. |
Baban onu, yaz başında üzüm bağının reklamını yaptırmak üzere tuttu. | Open Subtitles | لقد تعاقد معها أبوكي في نهاية الصيف لتقوم بالدعاية للفاين يارد |