Ama online işbirliği yapmıştık, bazen yıllarca. | TED | لكن كنا قد تعاونا عبر الإنترنت، أحيانًا لسنوات. |
Benimle işbirliği yapsaydın bunların hiçbiri olmazdı aslında. | Open Subtitles | لم يكن ذلك ليحدث ابدا ..اذا كنتى اكتر تعاونا |
CIA, FBI ile yemek paylaşıyor. Bu bir işbirliği değilse, o zaman ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | الآن، إذا لم يكن هذا تعاونا بين الوكالات ، فأنا لا أعرف ما هو. |
insanlar atfedildiklerinden daha işbirlikçi ve empati sahibi. | TED | لأن الإنسانية هي أكثر تعاونا وتعاطفا بكثير مما يقال عنها. |
Onunla plan yaptık, paranın yarısını ödedik ve şimdi aptal gibi görünmemize neden oluyor. | Open Subtitles | لقد تعاونا و تأمرنا لوضع خطة معها و دفعنا نصف الاتعاب مقدماً و الان تجعلنا نبدو مثل الحمقى |
Haklısın, anne. Dikkatimizi yeterince verirsek bunu da çözebiliriz. | Open Subtitles | أنتي محقة أمي ، متأكدة إذا تعاونا سنجد حلاً لهذه المعضلة |
Bilmem, geçen sefer birlikte çok iyi çalışmıştık. | Open Subtitles | لا أعلم، اعتقدت أننا تعاونا بشكل مثمر آخر مرة |
Doğruyu söylüyor. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz. İşbirliği yaparsak-- | Open Subtitles | إنها محقة , كلنا نريد نفس الشيء ..إذا تعاونا |
Çünkü işbirliği yaparsak 20 yıldan müebbete kadar ondan kurtulabiliriz. | Open Subtitles | لأنه إذا تعاونا يمكننا أن نتخلص منه لـ 20 سنة إلى مدى الحياة |
Sorgulama için işbirliği yaptık ama Deniz Kuvvetlerinin bu denizciyi öylece size teslim edeceğini sanıyorsanız... | Open Subtitles | لقد تعاونا مع تحقيقاتكم ..لكن ان اعتقدتم ان البرحية ستسلمكم الظابط |
Sanırım yeterince işbirliği yaptık. | Open Subtitles | أوه، أعتقد أننا قد تعاونا بما فيه الكفاية. |
Ziyaretçi hakkı kazanmak istiyorsan, bundan daha çok işbirliği içinde olmalısın. | Open Subtitles | اذا كنتي تريدين استحقاق امتيازات الزيارة سيكون عليكي ان تكوني اكثر تعاونا من ذلك |
Bazen avlanıyorlar- o kadar sık değil, ama avlandıkları zaman gelişmiş bir işbirliği gösteriyorlar, ve avı paylaşıyorlar. | TED | أحيانا تقوم بالصيد -- ليس كثيرا، لكن عندما تصطاد فإنها تبدي تعاونا متطورا، وتتشارك الفريسة. |
Bu yüzden Amanda'nın şimdi göstereceği kontrol algoritması ile gelen New Brunswick Üniversitesinden meslektaşlarımızla işbirliği yaptık. | TED | لذلك تعاونا مع الزملاء في جامعة "New Brunswick" و خلصنا إلى خوارزميات التحكم تلك ، والتي تستطيع أماندا توضيحها الآن. |
Belki lüksünü kaybettikten sonra daha çok işbirliği yapar. | Open Subtitles | حسـنا حتى يتخلى عن غروره "ASH" سـيكون أكثر تعاونا "ASH" |
Howard'ın kimliğini basına sızdıracağını söylersen, daha fazla işbirliği yapacaklardır. | Open Subtitles | فإنهم سيكونون أكثر تعاونا نعم. |
Ama ikimiz müzik için işbirliği yaparsak.., ...ün ya da para umurumuzda olmadan.., ...ya da onun gibi şeyler. | Open Subtitles | ولكن إذا تعاونا وكان الأمر بشأن الموسيقى فقط، وليس بشأن الشهرة أو المال، أو أي من تلك الأشياء... |
Bekle, bekle... Dediler ki işbirliği yaparsak, onlara yardım edersek... | Open Subtitles | وقالوا إن تعاونا معهم، سيساعدونه |
Şart koşmadan ona yardım etseydik Cross daha değerli ve daha işbirlikçi olabilirdi. | Open Subtitles | ربما كان كروس اكثر قيمه , اكثر تعاونا لو ساعدناه بلا شروط |
Son misafirlerimize göre daha işbirlikçi olacağınıza eminim. | Open Subtitles | أنا متأكده أنكم ستكونون أكثر تعاونا من الزوار الأخرون |
Bu onu daha işbirlikçi yapar gibi. | Open Subtitles | وهذا جعله أكثر تعاونا |
Kafa kafaya verirsek bir çözüm bulabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه إذا تعاونا معًا يمكننا الوصول لحل |
Bilmem, geçen sefer birlikte çok iyi çalışmıştık. | Open Subtitles | لا أعلم، اعتقدت أننا تعاونا بشكل مثمر آخر مرة |