Beklemekten yoruldum ve de sıkıldım, çünkü bütün aptallar biraraya gelmiş. | Open Subtitles | 'م تعبت من الانتظار وكان كيندا م، بسبب كل البلهاء معا. |
Bak Dev, artık grup ismimiz hakkında tartışmaktan bezdim ve yoruldum. | Open Subtitles | اسمع ديف أنا تعبت و طفشت من الجدال حول اسم فرقتنا |
Hiç kimseye bir faydam dokunmadan, bir köşede uzanmaktan sıkıldım. | Open Subtitles | لقد تعبت من كوني ممدداً و بلا فائدة لأي أحد |
Herkezin Jackie ve beni ayırma isteğinden bıktım usandım artık . | Open Subtitles | اتعلمون انا تعبت كل واحد يحااول ان يفصل بيني وبين جاكي |
- Sıkıca sarmala, soğuk alacak! - Hadi gidelim! yorgunum. | Open Subtitles | غطيها جيدا والا اصابها البرد هيا نذهب لقد تعبت |
Rüzgar değişiyor, insanlar yorgun, güvenlik istiyorlar, onlar vatanlarını geri almak istiyorlar. | Open Subtitles | الحاله تتغير,الناس تعبت انهم يريدون الأمان انهم يريدون أن يسترجعوا وطنهم الأم |
Sürekli bir şeylerden endişe etmekten yoruldum. Böyle olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنا تعبت فقط من الشعور بالرعب بعض الشيء طوال الوقت |
Emily tüm sırlardan ve yarım yamalak doğrulardan çok yoruldum. | Open Subtitles | إيميلي، لقد تعبت حقاً من كل تلك الـأسرار، وأنصاف الحقائق |
Ben kuralları yoruldum düşünmüyoruz bu ne demek aslında bu dünyada olmak. | Open Subtitles | تعبت من القواعد التي لاتعتبر ما هي حقا تكون في هذا العالم |
Ama dayak yiyen bir köpek gibi sinmenden yoruldum artık. | Open Subtitles | لكن أنا تعبت من مشاهدة لكم ننحني مثل كلب فوز. |
Bütün o arabaları bir-fit-kutunun içine koyduğunu düşün. yoruldum sanırım. | TED | فكروا في جميع تلك السيارات إن وضعت في مربعك ذي طول قدم واحد. أعتقد أنني قد تعبت. |
Bu sizin için bir oyun, değil mi? Ama ben oynamaktan sıkıldım. | Open Subtitles | هذة مجرد لعبة بالنسبة اليك اليس كذالك حسنا لقد تعبت من اللعب |
Rabbit artık sıkıldım senin bu umurunda değil, hiç takmıyorum havalarından... | Open Subtitles | أنني تعبت من تظاهرك بعدم الاهتمام مثل أن تكون بارد الاهتمام |
...bitmek tükenmek bilmeyen toplantılardan diyabete, kolesterole, strese ve koleraya iyi gelen bu yoğurt için aptalca sloganlar hazırlamaktan bıktım. | Open Subtitles | أني تعبت من هذه الإجتماعات التي لا تنتهي من إختلاق شعارات غبية لهذا الزبادي ذالك الذي يشفي مرض السكري.. والكولسترول |
Ve Tanrı aşkına, Barnes, çatalını görmekten bıktım. Çek şunu yukarı! | Open Subtitles | وهناك شيء آخر ، لقد تعبت من رؤية تكاسلك أفرد نفسك |
Çok yorgunum, tahmin yürütemem. Suçlamalarından bıktım. | Open Subtitles | أنا متعبة جدا لأخمن لقد تعبت من إتهاماتك لى |
Birinin yaşayıp yaşamayacağına karar verseydim ben de yorgun olurdum. | Open Subtitles | تريد ان تكون تعبت جدا إذا كان لي أن تقرر أم لا عاش أو مات شخص. |
Bu sefer dövüşmedin. Yoruldun mu ya.şak? | Open Subtitles | لم تُبدِ مقاومة كبيرة هذه المرة هل تعبت أيها الأحمق؟ |
Annem babamın bağımlılıktan kurtulmasını beklemekten yoruldu. | Open Subtitles | تعبت أمي وهي تنتظر أن يترك أبي المخدرات كلياً |
Stressiz bir ortam yaratmaya çalıştım. | Open Subtitles | لقد تعبت وأنا أُنشئ بيئةللتخلصمن الضغوط. |
Senin bilmecelerinden sıkılmış, elinde silah olan bir barmenim. | Open Subtitles | . إنني الساقية مع مسدس , و التي تعبت من ألغازك |
Zaten kamyonumda oturmaktan sıkılmıştım. | Open Subtitles | إلى جانب ذلك قد تعبت من الجلوس في كرسي السيارة |
O yemek için çok uğraştım. Her şeyin mükemmel olmasını sağladım. | Open Subtitles | تعبت كثيراً لاعداد هذه الوجبة تأكدت أن كل شيء مثالي |
- Belli ki emeklilik sana yaramamış. - Golf oynamaktan sıkıldın mı? | Open Subtitles | من الواضح أن التقاعد لا يناسبك هل تعبت من رمي كرة الغولف؟ |
Bulaşık taşımaktan çok yorulmuştum dünyanın başka bir tarafını göreyim dedim ve buraya geldim. | Open Subtitles | و كنت قد تعبت من غسل الأطباق,و كنت متلهّفاً للخروج الى العالم |
- Bu beni hasta ediyor. - Önemli değil Charles, gerçekten. | Open Subtitles | اننى تعبت من كل هذا الامر- لا تحمل الهم يا تشارلز- |