| Filoda Cylonlar olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنه يوجد العديد من السيلونز ضمن الأسطول |
| Bu mübadele planının neyle alakalı olduğunu biliyorsun. Böyle bir şey olamaz. | Open Subtitles | أنتِ تعلمين ما جدوى خطوة التبادل وأنتِ تعلمين أنه لا يمكنها أن تحدث |
| Stromboli'de topu topu dört tekne olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه هناك فقط أربعة زوارق في سترومبولي؟ |
| Onun uyanık kalmak için oksijen kullanacağını biliyordun. | Open Subtitles | أنتي تعلمين أنه كان يستخدم الأوكسجين ليبقى نشيطاً |
| Federal bir araştırma sırasında, bilgi saklamanın yasa dışı olduğunu biliyorsunuz. | Open Subtitles | أجل، حسناً، تعلمين أنه مخالف للقانون حجب معلومات خلال تحقيق فدرالي |
| Sen de biliyorsun, yaşlı kadının seni görmesini sağlayacak tek kişi varsa, o benim. | Open Subtitles | لكنك تعلمين أنه إذا كان بإمكان شخص ما إيصالك إلى المرأة العجوز فهو أنا |
| Biliyorsun ki bu bir yalandı zorla tanıştırılmıştık. | Open Subtitles | لم أكن أكذب، لكن حتى تعلمين أنه أمر علينا أن نتعامل معه |
| Beni kurtarmak için gelmek zorunda değildin biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | تعلمين أنه لم يكن عليك العودة من أجلي أليس كذلك؟ |
| Böyle bir şey yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتِ تعلمين بذلك؟ كنتِ تعلمين أنه كان يفعل ذلك؟ |
| Çünkü her zaman başka bir yolu olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لإنكِ تعلمين أنه دائماً يوجد خياراً ليتم إتخاذه |
| Cadılık yapıp, insanlarının acılarından faydalanmanın da günah olduğunu biliyorsun? | Open Subtitles | تعلمين أنه ذنب أن تكوني ذات روح شريرة وتتغذي على جروح الآخرين؟ |
| Hızlı randevu gibi ve bunu her gece yediğin Granola'dan daha iyi olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعلمين أنه سيكون أفضل من لوح الجرانولا الذي تأكلينه كل ليلة |
| Bu şeyde 500'ün üzerinde kanal olduğunu biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه يوجد لديك أكثر من 500 قناة على هذا الشيء |
| Bir milimetre suda milyonlarca Pikoplankton olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه يوجد ملايين من العوالق في الملليمتر الواحد من المياه؟ |
| Çin'de nüfusu bir milyonu aşkın 56 şehir olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلمين أنه في الصين ستة و خمسون مدينة تحوي على مليون شخص |
| İnsanları öldüreceğini ve bunu tekrar yapacağını biliyordun. | Open Subtitles | كنتِ تعلمين أنه قتل أناساً من قبل وأنه سيقتل مجدداً. |
| Biliyordum, beni bu saraya koyduğunu biliyordun. | Open Subtitles | كنت تعلمين,كنت تعلمين أنه وضعني في ذلك المكان |
| Buna cevap vermenin benim için etik olmayacağını biliyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تعلمين أنه من غير الأخلاقي بالنسبة لي أن أجيب على هذا |
| Gitmeni istemediğini de biliyorsun. Sana engel oluyor. | Open Subtitles | وانت تعلمين أنه لا يريدك ان تذهبي لذا هو يقوم باحتجازك |
| Lucas'a değer veriyorsun, çünkü seni sevdiğini biliyorsun... ve muhtemelen bana ve Brooke'a da hala değer veriyorsun, çünkü Biliyorsun ki biz de seni seviyoruz. | Open Subtitles | انتي تهتمين بـ لوكاس لأنكي تعلمين أنه يحبك وربما لا زلتي تهتمين بي وببروك لأنكي تعلمين أننا نحبكي أيضا |
| Mozoleyi bulduğunda, Yüzbaşı seni öldürtecek, biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | عندما تجدين المقبرة .. تعلمين أنه سيقوم بقتلك , أليس كذلك؟ |
| Buzdan heykel yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | -هل كنت تعلمين أنه ينحت على الجليد؟ -لا . |
| Yatakta iğrenç. İyi olmadığını biliyorsun. Feci bir kayak kazası geçirdi. | Open Subtitles | تعلمين أنه ليس بصحة جيدة لقد تعرض لحادث تزلج سيىء |