ويكيبيديا

    "تعودت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Eskiden
        
    • alıştım
        
    • alışığım
        
    • alışmışım
        
    • alışkın
        
    • alışmaya
        
    • alışmıştım
        
    • alışık
        
    • alışmış
        
    • alışkınım
        
    Oh , önemli değil , sadece Eskiden yaptığım birşeyler. Open Subtitles أوه، هذا لا شيء. انه شيء فقط تعودت ان أعمله
    Daha genç biri lazım. Eskiden olduğum gibi biri. Open Subtitles أنت تحتاج الى شخص أصغر, أنت تعلم شخص مثل ما تعودت أن أكون
    Şey, seyahat ederken yanımda büyük miktarda nakit taşımaya alıştım. Open Subtitles حسنا تعودت على أن احمل معى اموال كثيرة عندما أسافر
    Pilot koltuğuna alışığım da. Gemi sende. Open Subtitles لقد تعودت على مقعد الطيار التحكم في يدك الآن
    Sanırım başımı öne eğip iş yapmaya alışmışım. Open Subtitles اعتقد انني فقط تعودت ان انكس رأسي و انفذ العمل
    Eskiden kadınların neden evlendiklerini biliyorsun, değil mi? Open Subtitles هل تعلمين لماذا تعودت النساء أن تتزوج هل تعلمين ؟
    Eskiden ben de kullanırdım ama ehliyetime el koydular. Open Subtitles لقد تعودت على القيادة لكنهم قاموا بسحب رخصتي
    O çiftliği çok seviyorum. Eskiden orada çok eğlenirdim. Open Subtitles احبّ تلك المزرعةِ لقد تعودت على المرح الكثير هناك
    Eskiden canlı müzik falan olurdu. Open Subtitles تعودت على الحفلات الحية وكُلّ أنواع الهراء
    Ama Eskiden burnuma değdirirdim. Open Subtitles لا , لكن انا تعودت ان ان المسها بقمة انفي
    Eskiden çok giderdim. Araba yarışlarını severim. Open Subtitles تعودت ان اذهب هناك احب مشاهدة مختلف الناس
    Yine de, zamanla, onları aramaya alıştım. TED ومع ذلك، مع مرور الوقت، تعودت على البحث عنها.
    Bana da çekicisin, ama sana alıştım. Open Subtitles أنت جذاب بالنسبة لي يا عزيزي لكني تعودت عليك
    Manastırda saat dokuzda yatmaya alıştım. Open Subtitles تعودت في الدير أن أكون بالسرير في التاسعة.
    Erkeklerin 30.000 fitte kıçımı ellemelerine öyle alışığım ki. Open Subtitles تعودت على الفتية يحاولون اغتصاب مؤخرتى على بعد ثلاثون ألف قدم
    Erkeklerin 30.000 fitte kıçımı ellemelerine öyle alışığım ki. Open Subtitles تعودت على الفتية يحاولون اغتصاب مؤخرتى على بعد ثلاثون ألف قدم
    Sanırım ajan işlerimizi daha kolay yollardan halletmeye alışmışım. Open Subtitles أعتقد أني تعودت مهامنا الجاسوسيه أكثر سهوله
    Kontrol paneline alışkın değilim. Open Subtitles الى الان ما تعودت عليها ولا اعرف بعض الاشياء
    Sana alışmaya başlamıştım ve zavallı babam sana çok düşkündü. Open Subtitles ياللأسف , لقد تعودت عليكِ كما أن أبي المسكين كان مولعاً بكِ
    Hatta, bu hisse o kadar çok alışmıştım ki, onu kaybetme ihtimali beni panikletmeye başladı. TED في الحقيقة، لقد تعودت عليه لدرجة أنني كنت أفزع عند تفكيري في احتمالية فقدانه.
    Yurtta kalıyorum ama ailemle kalmaya alışık olduğumdan zorlanıyorum." O zamandan beri bizimle. Open Subtitles لكني تعودت على العيش مع قبيلتي لذلك أفضل أن أعيش مع عائلتي وأصبح يعيش معنا منذ ذلك الوقت
    Savaşa alışmış bir ulus bir kez daha normale dönmenin yollarını arıyor. Open Subtitles أمةٌ تعودت على الحرب تسعى مجدداً للعودة إلى طبيعتها
    Aslında Alfredo, ben zaten güvenlik sistemlerini aşmaya baya alışkınım. Open Subtitles حسنا, الحقيقة هي, الفريدو لقد تعودت على قهر انظمة الحماية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد