Ada düşündüğümüzden daha hızlı batıyor anlamına geliyor. | Open Subtitles | يعني أن هذه الجزيرة تغرق بأسرع مما تصورنا |
Her iki hikayede de gemi batıyor ailem ölüyor ve ben acı çekiyorum. | Open Subtitles | في كلتا القصتين، تغرق السفينة و تموت عائلتي، و أنا أعاني |
Sonra da şöyle dedi: "Sikişiyor musunuz, boğuluyor musunuz bilmiyorum..." | Open Subtitles | قالت لي استطيع التمييز ان كنت على علاقة أو تغرق |
Eğer Liz'in boğulduğunu görseydim. | Open Subtitles | أذا رأيت ليز تغرق في الماء أذا رأيت ليز تغرق في الماء |
batan bir gemide değil; büyük, sıcak, güzel bir evdeyiz ve hayatımız güzel. | Open Subtitles | لسنا على متن سفينة تغرق نحن في منزل كبير جميل دافئ وجميعنا بخير |
Daycia herhangi bir havuzda boğulmadı. | Open Subtitles | ما الذي تتحدثون عنه ؟ ديشيا لم تغرق في أي حوض للسباحة |
Denizin altı göz alıcıdır ama çok uzun kalırsan, boğulursun. | Open Subtitles | من الجيد ان تبقى قليلاً تشاهد لكن اذا بقيت وقت اطول ، سوف تغرق |
Mücadele ediyor ama... debelendikçe daha da hızlı batıyor. | Open Subtitles | وهم يكافحون، وكلما النضال، وأسرع أنها تغرق. |
Hızlı batıyor. | Open Subtitles | انها تغرق بسرعة هل ذهبت كل القوارب؟ |
# Gemi batıyor, kurtulmak için yüzüyorum # | Open Subtitles | هذه السفينة تغرق وانا اسبح من اجل حياتي |
Çipin yerini söyleyene kadar boğuluyor gibi olacaksın. | Open Subtitles | سوف تشعر بأنك تغرق إلى إن تقول لي أين الشريحة |
Bir ameliyathane hazırlayın. Kendi kanında boğuluyor. | Open Subtitles | أخلوا غرفة عمليات إنّها تغرق داخل دمائها |
Hemen bronkoskopi yapmalıyız. Bir ameliyathane hazırlayın. Kendi kanında boğuluyor. | Open Subtitles | أخلوا غرفة عمليات إنّها تغرق داخل دمائها |
Ben sekiz yaşındayken bir kızın boğulduğunu... | Open Subtitles | هل أخبرتك من قبل أنني رأيت فتاة و هي تغرق عندما كنت في الثامنة من عمري ؟ |
Gerçekleri gördüm batan bir gemi ve onunla birlikte giden 400 arkadaşımı gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الحقائق,لقد رأيت سفينتى تغرق و عليها أربعمائة من زملائى |
Benim küçük kız kardeşim, tecavüze uğrayıp boğulmadı. | Open Subtitles | أن ترى اختك الصغيره تغرق وتُغتصب |
Sirke gibi. Umarım boğulursun. | Open Subtitles | خل مثل البقية اتمنى ان تغرق |
Andrea Doria batmadan önce 10 saat su üstünde kalmıştı. | Open Subtitles | بقيت اندريا دوريا عائمة مدة 10 ساعات قبل ان تغرق |
O bu havuzun içinde boğulmaya başlayınca bedelini biz ödeyeceğiz. | Open Subtitles | وعندما يبدأ تغرق فيه سنكون نحن من تدفع له الثمن |
O zaman da gemi batar. Ya EMS'nin yeniden bileşmesi? | Open Subtitles | ثم تغرق السفينة ماذا عن تهجين إى إم إس ؟ |
Çok yakında olursak gemi batarken dibe çekiliriz. | Open Subtitles | لو بقينا قريبين سوف تشفطنا السفينة عندما تغرق انت جدف معي واحدة من النساء يمكن ان تمسك الدفة |
8 yaşımdayken bir kızı boğulurken gördüğümü söylemiş miydim? - Nerede? | Open Subtitles | هل أخبرتك من قبل أنني رأيت فتاة و هي تغرق عندما كنت في الثامنة من عمري ؟ |
Ve şimdi de güneşin doğmasını, nehrin erimesini ve o kadının boğulmasını umuyorum. | Open Subtitles | . تُشرق الشمس ، و يذوب هذا النهر و أنّ تغرق تلك المرأة |
Küçük havuzda büyük balıktın ama burası deniz ve boğuluyorsun. | Open Subtitles | أنت كنت سمكة كبيرة في بركة صغيرة لكنك هنا في المحيط وأنت تغرق عد إلى بودلفيل |
Ama hala cevapsız bir soru var. Bir kız çölün ortasında nasıl boğulur? | Open Subtitles | و مع ذلك,السؤال يبقى,كيف لفتاة أن تغرق في وسط الصحراء؟ |
İlkyardım bilgisiyle , 10 dakkikalık zaman içerisinde kendi kanıyla boğulacak ama... | Open Subtitles | تحصل على عشر دقائق قبل أن تغرق بدمك قبل حضور المساعدة الطبية |