Sık sık gittiği yerler kontrol edildi, yer belirleyicilerimiz de büyülerini yaptı. | Open Subtitles | لقد تفحصت أماكن أستراحتها و المقاهي وما إلي ذلك بأستخدام سحر الفودو |
Haberleri kontrol ettim, yakın bölgede düşen bir uçaktan bahseden yok. | Open Subtitles | تفحصت الأخبار، لا توجد تقاريرٌ كثيرة عن تحطم طائرات في المنطقة |
Evet, evin etrafını kontrol ettim ve her şey yolunda gözüküyor. | Open Subtitles | اجل لقد تفحصت في جميع أنحاء المنزل، ويبدو كل شيء بخير. |
Bu odaların hepsine baktım. Diğerlerinde ciddi şeyler yapan çiftler var. | Open Subtitles | لقد تفحصت كل واحدة من الغرف هناك, أقصد, أزواج جديون هناك |
Facebook sayfasına baktım ve bekar olduğu ve iyi bir işi olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | لقد تفحصت صفحة الفيس بوك خاصته ومكتوب بها انه اعزب ولديه عمل جيد |
TRAKZER'ın kaynak kodundaki güvenlik sistemimize karşı olan yazılım kodlarını iyice inceledim. | Open Subtitles | لقد تفحصت عناصر التوقيع في شفرة التطبيق وقارنتها بالبرمجيات الخبيثة الخاصة بنا |
Diş fırçasının ıslak olup olmadığına baktın mı? | Open Subtitles | هل تفحصت فرشاة أسنانه, كانت رطبة أم لا ؟ |
Filtreleri daha iyi kontrol etseydim o yangına engel olabilirdim diye düşünüp duruyorum. | Open Subtitles | ظللت أفكر ربما كان يمكنني أن أمنع ذلك الحريق لو تفحصت المرشحات جيدا |
İki defa kontrol ettim Will. Ne yapmamı istiyorsun? | Open Subtitles | لقد تفحصت هذا مرتين يا ويل ماذا تريدنى أن أفعل ؟ |
Garajdaki basınç algılayıcılarını kontrol ettin değil mi ? | Open Subtitles | هل تفحصت محسسات الضغط لقواعد الموقف اليس كذلك؟ |
Okul kayıtlarını kontrol ettim ama kayıtlarda yok. | Open Subtitles | أنا تفحصت سجلات المدرسة للتو وهو ليس فيها |
Verdiğin diğer isimleri kredi bürosunda kontrol ettim. | Open Subtitles | لقد تفحصت تلك الأسماء المشهورة التى أخبرتيني بها مع مكتب الإئتمان |
Takvimi kontrol ettim ve ikimizin de bu akşam boş olduğu dikkatimi çekti. | Open Subtitles | لقد تفحصت الجدول ولاحظت أننا متفرغان الليلة |
Bu yüzden, World of Warcraft gibi oyunlara baktım, gerçekten ideal bir ortak sorun çözme ortamı. | TED | لذا تفحصت ألعاب مثل ورلد أوف ووركرافت، والتي هي في الحقيقة بيئة تعاونية مثالية لحل المشاكل. |
Kölelere baktım. Köle sahipleriyle tanıştım. Ve çok derince kölelik... üzerine temelleşmiş ticari faaliyetlere baktım. Çünkü, bu bir ekonomik suç teşkili. | TED | تفحصت أوضاع العبيد. قابلت سادة مستعبدين. وتقصيت بشكل عميق التجارة القائمة على الإستعباد. لأنها جريمة إقتصادية. |
Genelde ellerimi kirletmem ama odana baktım ve orada hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | انا فى العادة لا الوث يدى لكن انا تفحصت غرفتك ولم يكن هناك شيىء |
Mahkeme kayıtlarını inceledim tıbbi kayıtları inceledim. | Open Subtitles | راجعتُ، إتهام قتلك الغير متعمد تفحصت السجلات الطبية |
Demek istediğim, hackerin bize gönderdiği her bilgiyi inceledim. - Neler buldun? | Open Subtitles | أعني أنني تفحصت كل شيء أعطاه لنا هذا المخترق |
Ofisteki enkazın her parçasına baktın mı? | Open Subtitles | هل تفحصت كل قطعة من الحطام فى المكتب؟ |
Bay Axe'ın verdiği resimlere göz attım. | Open Subtitles | لقد تفحصت الصور التي أعطاني إياها السيد آكس |
Son baktığımda hiç paramız yoktu. | Open Subtitles | و نحن لا نملك النقود في أخر مره أنا تفحصت |
Hükümet kaynaklarını araştırdım, hiçbir şey bulamadım. | Open Subtitles | لقد تفحصت المصادر الحكومية لا يوجد مصادر حكومية |
Kafatasını taradım, yaş ve yapısını da ayırdım. | Open Subtitles | تفحصت الجمجمة، ووضعت في الحسبان العمر والبناء |
S.ktir git Hel, ben bakmıştım telefon falan yoktu. | Open Subtitles | تبا لك الى"هيل"لقد تفحصت جيوبه ولم يكن بها شيئ عندما جئنا الى هنا |
Birkaç kez gözden geçirdim ama hiçbir şey çağrışım yapmadı. | Open Subtitles | لقد تفحصت هذا عده مرات ولكن لا شئ يبدو مألوفا |