Bunu daha önce konuştuk. Baban hâlâ hayatta olduğu için sen kazandın. | Open Subtitles | لقد ذكرت هذا سابقاً، انت تفوز بواقع أن والدك لم يمت بعد |
Tamam, sen kazandın. | Open Subtitles | حشنا انت تفوز سأجتمع مع المجلس حال عودتي |
Bir zaman önce, Formula 1 yarışı kazanmak için bütçenizi alıp bu bütçeyi bahis olarak iyi bir şöföre ve arabaya yatırırdınız. | TED | كان سابقاً اذا اردت ان تفوز بسباق الفورملا 1 تأخذ ميزانيتك ، و تراهن بهذه الميزانية على سائق جيد و سيارة جيدة. |
Bu durumda, Batı üssü kolayca kazanır çünkü diğerlerinden daha fazla sakini var. | TED | في هذه الحالة، تفوز القاعدة الغربية بسهولة. بما أنها تضم سكاناً أكثر من غيرها. |
"Ama bazen de gerçekten kazanırsın." Bunun gibi bir şeydi işte. | Open Subtitles | ولكن عندما ترتبط ،انت في الحقيقة تفوز وبعض من هذه التفاهات كما تعلم |
Ertesi sabah Veronica'ya, kap yarışmasını Cynthia'nın kazanmasına izin vermemiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي قلت لفيرونيكا أنه يجب أن ندع سينثيا تفوز في مسابقة ورق اللف |
Asla tatmin olmadı. Her zaman o kazandı, ben kaybettim | Open Subtitles | هي ابد لا ترتاح الا عندما هي تفوز وانا اخسر |
Yine sen kazandın. Her zaman sen kazanıyorsun. Biri bana bu kuşun hastanemde ne aradığını söyleyebilir mi? | Open Subtitles | أنت تفوز من جديد كالمعتاد هلا يشرح لي أحدكم ما يفعله هذا الطائر في مشفاي؟ |
Peki sen kazandın. Paten yarışı, ışıklar, ağaçlar. | Open Subtitles | حسناً انت تفوز , السباق الشجرة والانارة وكل شيء |
Katıldığını bile hatırlamadığın, bir dergi piyangosundan büyük ikramiye mi kazandın? | Open Subtitles | تفوز بالجائزة الكبرى في مجلة اليانصيب وأنت حتى لا تذكر بأنك شاركت بها؟ |
O davaları kazanmak, paraları almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | تفوز بتلك القضايا ثم تأخذ المال كنا نعرف بأنهم مذنبين |
birşeye ulaşmak istiyorsan... kazanmak istiyorsan her zaman kalbini dinle. | Open Subtitles | اذا أردت ان تفوز عليك دائما ان تصغي الي قلبك |
kazanmak ya da kaybetmek önemli değil. Önemli olan fark yememek. | Open Subtitles | ليس مهم أن تفوز أو تخسر المهم أن تتغلب على النتائج |
En iyi ülke kazanır. | Open Subtitles | واتركهم يتقـاتلون بهراوة والبلد الأفضـل تفوز |
"Ama bazen de gerçekten kazanırsın." Bunun gibi bir şeydi işte. | Open Subtitles | ولكن عندما ترتبط ،انت في الحقيقة تفوز وبعض من هذه التفاهات كما تعلم |
- Karanlık güçlerin kazanmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نسمح لأى قوة مُظلمة بأن تفوز |
Gelişmiş Robot Dövüşlerinde, Maskeli Birim yaptığı müsabakayı... ...Görkemli Gonks'a karşı eritme tekniğiyle kazandı. | Open Subtitles | ..و في عالم قتال الروبوتات الوحدة المقنعة .. تفوز بالبطولة |
Bazen kazanıyor, bazen kaybediyorsan aslında durumun beraberedir. | Open Subtitles | بعض الاحيان عندما تفوز او تخسر انت في الحقيقة مربوط |
Rachel'a yaptığımı senin için yaptım eğer bunu anlayamıyorsan, bu duruşmayı kazanamazsın. | Open Subtitles | لقد فعلته من أجلك واذا لم تراه بعينك لن تفوز بهذه المحاكمة |
Diyorum ki, her beş elin ikisini kazanıyorsun ve her seferinde de aynı eller. | Open Subtitles | أقول أنك تفوز بدورتي ورق من أصل خمسة و دائماً هي الدورتين ذاتها |
Florence Henderson kazanacak! | Open Subtitles | فلورنس هيندرسون سوف تفوز هذا هو الوقت المناسب |
- Atışmaları kazanacaksın. saygı duyulacaksın... - Hiç umurumda değil, adamım | Open Subtitles | تفوز بالمعارك , تصبح على أحترام أنا لا أعطي هذة اللعنة، يا رجل |
Bu dövüşü kazanman için tek şansın şu, ne söylüyorsam onu yapmalısın. | Open Subtitles | إن كنت تريد أن تفوز فعليك أن تفعل ما أقوله لك الآن |
Hey, seni biraz daha süründürmek için kazanmana ben izin verdim. | Open Subtitles | تركتك تفوز مرات قليلة لأبقيك هنا في زيارتي |
En sevdiğim oyundur. Ama kazandığında ne diye bağırdığını hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | هذه لعبتي المفضلة لكن لا أتذكر بما تصيح حين تفوز |
Size bir tavsiye, beyefendi... bırakınız küçük hanım kazansın. | Open Subtitles | عشرون جنيها يكون العرضُ يا سيدى ، كلمة إلى الحكماءِ اتَركَ الشابّةَ تفوز أنت لَنْ تَحْصلَ على واحد مثل هذا |