Saçma. Bu gezegendeki herkesle tanıştın mı? | Open Subtitles | هذا سخف.هل تقابلت مع كل شخص على كل الأرض |
Benimle iyi niyetli bir şekilde buluştun ama o yalan söyledi ve seni bana ulaşmak için kullandı. | Open Subtitles | تقابلت معي في إيمان جيد، لكنه كذب، واستخدمك ليصل لي. |
Bugün Joystick satan elemanla buluştum. | Open Subtitles | لقد تقابلت مع رجل عصا التحكم بوقت مبّكر. |
17 yaşındaydım, -Eric Lensherr adında birisi ile karşılaştım. | Open Subtitles | ,وعندما كنت في السابعة عشر تقابلت مع شاب يدهي ايريك لينشر |
Bugün onlarla görüştüm, ...daha sonra uğrayabilirler... | Open Subtitles | و تقابلت معهم اليوم قالوا بأنهم قد يأتون ، لاحقا |
Bayan Magna ile tanıştınız sanırım. | Open Subtitles | هل استرحت جيداً ؟ أعتقد أنك تقابلت أنت والسيده ماجده |
Ethan Burdick'le de böyle tanıştık. | Open Subtitles | وبهذا تقابلت مع بورديك لأول مرة |
Açık arttırmada gözlerimiz buluştu. | Open Subtitles | تقابلت عيوننا في المزاد. |
Onunla muhtemelen dışarıda, bir arkadaş grubunda tanıştın. | Open Subtitles | دعيني اقول لك تقابلت بشكل دائم مع أصدقاء جدد |
- Peki Bayan French'le tam olarak nasıl tanıştın? | Open Subtitles | كيف تقابلت مع مسز فرينتش بالتحديد ؟ - لقد كان هذا مضحكا - |
Bu tayyareyle nerede tanıştın? | Open Subtitles | أين تقابلت مع صوت الناقوس هذه ؟ |
Tuvalette bağlantınla buluştun mu? | Open Subtitles | هل تقابلت مع أحد معارفك في الحمام؟ |
Tony'yle mi buluştun? | Open Subtitles | انت تقابلت ويا توني؟ |
Bu sabah şu polis Griffin'le buluştum. | Open Subtitles | تقابلت مع ذلك الضابط جريفن اليوم |
Dün sabah, Atlanta'da milletvekilinin bir çalışanıyla buluştum. | Open Subtitles | صباح الامس تقابلت مع احد "الاعضاء في "اتلانتا |
Tuvalete doğru giderken eski bir arkadaşımla karşılaştım. | Open Subtitles | تقابلت مع صديق قديم في الطريق إلى الحمام |
Geçen ay Sandra Wernick'le karşılaştım. | Open Subtitles | الشهر الفائت تقابلت مع صديقتنا ساندرا |
Mark ile sadece endişelendiğim için görüştüm. | Open Subtitles | أنا فقط تقابلت مع ( مارك ) لأنني كنت قلقة بشأنه |
- Bay Woofles ile tanıştınız mı bakalım? | Open Subtitles | -الآن ، هل تقابلت مع السيدة " وولف " ؟ |
Birkaç yıl önce tanıştık. | Open Subtitles | تقابلت معه مرة منذ سنين. |
Steele'le buluştu ama yardımla alakadar olmamıştı. | Open Subtitles | {\pos(192,230)}كانت قد تقابلت مع (ستيل) بالفعل لكنه لم يكنْ مهتماً بتقديم العون |
O kadına, işte böyle rastladım Josette'e " | Open Subtitles | وهكذا حدث اننى تقابلت مع تلك المرأة جوزيت |
Ama sakın üstüne alınma. Dün de, daha önce 29 kez benle tanıştığını söyleyen biri ile toplantım vardı. | Open Subtitles | بالأمس تقابلت مع شخص يقول إننى قابلته 29 مره من قبل |
Dün gece tanıştığım bir çocukla buluşacağım. | Open Subtitles | آنا : تقابلت مع شخص لطيف من ليلة الأمس ، لا تنتظريني |
Booth'la ben ilk tanıştığımızda aşk diye bir şeyin var olduğuna inanmazdım. | Open Subtitles | عندما تقابلت أنا و (بوث) لأول مرّة لم أصدق أن شيئا مثل الحب موجود |