ويكيبيديا

    "تقريباً كل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • neredeyse tüm
        
    • hemen hemen her
        
    • neredeyse her
        
    • Nerdeyse her
        
    • Yaklaşık her
        
    • Neredeyse bütün
        
    • hemen hepsi
        
    • neredeyse herkes
        
    Yüzyıllardır yalnız kast içi evlilikler nedeniyle, bu mutasyon başka hemen hemen hiç kimsede yokken neredeyse tüm Vaysiyalarca taşınıyor. Open Subtitles بسبب الزواج من داخل الطائفة على مدى قرون فإن هذه الطفرة يحملها تقريباً كل أفراد الفايسيا و لا أحد غيرهم
    neredeyse tüm beyazlar, tüm işleri yürüten Nazilere katılır. Open Subtitles تقريباً كل البيض يتبعون الأخوة الآرية الذين يديرون العرض
    hemen hemen her yıl bu korkunç toprak kaymalarını yaşıyoruz. TED تقريباً كل عام لدينا هذه الانزلاقات الارضية والتي تعتبر مرعبة
    İlk gün yardımcım Emine ve ben stüdyomuzu ziyaret eden hemen hemen her kadın ile beraber ağladık. TED في اليوم الأول، بكيت أنا ومساعدتي إيمان مع تقريباً كل النساء اللاتي زرن الأستوديو خاصتنا.
    Güney yarım küredeki neredeyse her ülkede bir kasaba büyüklüğünde gecekondular var. TED تقريباً كل مدينة بالنصف الجنوبي من العالم تمتلك أحياء فقيرة بحجم مقاطعة.
    İnsan iletişimi neredeyse her yönden değişikliğe uğradı ve elbette bu durum, sahtekârlık üzerinde etkili oldu. TED أنه جنون. تقريباً كل نواحي التواصل الإنساني قد تغيرت, وطبعاً كان لذلك أثرفي الخداع.
    Nerdeyse her iş tam olarak aynı şekilde ilerler.. Open Subtitles تقريباً كل المهام التي أقوم بها تنتهي بنفس الطريقة تقريباً
    Yaklaşık her 15 dakikada bir telefon alıyorum. Open Subtitles كنت أتلقي مكالمات هاتفية تقريباً كل 15 دقيقة.
    Her şeyi kaybettim. Neredeyse bütün para. Tanrı benim yasalara uymamı istemiyor. Open Subtitles أردت أن أتوقف، لكنني خسرت تقريباً كل شيء كنا نحاول أن نجعله شرعيـاً
    neredeyse tüm okullar bu tipteki spor şubelerine tonla para döküyorlar. Open Subtitles علاوة على هذا,تقريباً كل مدرسة في البلاد يديرون برامجهم الرياضية بخسارة حادة
    90'ların sonundaki neredeyse tüm filmler? Open Subtitles تقريباً كل فلم صُنع في أواخر التسعينيات؟
    Bu zehirli gaz, karada hayatta kalan neredeyse tüm bitki ve hayvanları öldürdü. Open Subtitles قتل الغاز السام تقريباً كل النباتات و الحيوانات المتبقية على اليابسة.
    Ortalama bir dedektif yıllarını şüphelilere göz dikerek geçirince neredeyse tüm yüz kombinasyonlarını görmüş oluyor. Open Subtitles بعد سنوات قضيتها بالتحديق في المشتبه بهم، المحقق المتوسط قد صنف تقريباً كل مجموعة من المزايا الوجهية
    hemen hemen her gece yaptığımız rutin bir şey olmuştu bu. Open Subtitles كان روتيناً انسقنا إليه تقريباً كل أمسية.
    Çevrenize şöyle bir bakarsanız günümüzde kullanmakta olduğumuz hemen hemen her şeyin otomatik olarak yapıldığını göreceksiniz. Open Subtitles حسناً, إذا نظرت حولك, سوف تلاحظ أنه تقريباً كل شيء نستخدمه اليوم صنع ألياً.
    hemen hemen her gün. Geçen hafta iki kere unuttun. Open Subtitles تقريباً كل يوم لقد نسيت مرتين الإسبوع الماضي
    neredeyse her seçmen zorluk çekmenin ne demek olduğunu ya kendilerinden, ya ailelerinden ya da komşularından dolayı çok iyi biliyordu. TED تقريباً كل الناخبين يعرفون معنى الصراع، إما في أنفسهم أو عائلاتهم أو حتى جيرانهم.
    Blanca ve ben neredeyse her gün senden söz ettik. Open Subtitles أنا وبلانكا نحن نتكلَم عنك تقريباً كل يوم
    Aşk hakkında yazılan neredeyse her şeyin doğru olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لقد وجدت تقريباً كل شئ متعلق بالحب ليكون حقيقيٌ
    Ve sonra tekrar bekledim. ancak bu kez, attığım Nerdeyse her tweet'i kendimi ikna etmek için değil de kendime komik olduğumu hatırlatmak için okudum ve bunları kimse anlamıyorsa, sorun yok. TED ثم أنتظرت مرة أخرى، ولكن هذه المرة وأنا أقرأ تقريباً كل تغريدة كتبتها لأقنع نفسي، كلا، لتذكير نفسي بأنني فعلاً مضحكة وإن لم يفهمها أحد, فهذا جيد.
    Nerdeyse her gün galoş giyip şapka takar. Open Subtitles إنه يلبس حذاء مظاظى ...و خوذه ...تقريباً كل يوم
    Yaklaşık her on saniyede bir bazı hasta, sapık, bozuk düşünceler erkeklerin aklından geçer. Open Subtitles تقريباً كل عشر ثواني بعض المرض الانحراف ، الفساد الاخلاقي يذهب الى تفكير الرجل
    - Evet. Neredeyse bütün pencereleri kırmışlar. Open Subtitles حطّموا تقريباً كل النوافذ واضطّر عمّي لإبلاغ الشرطة
    Büyük şehirlerdeki marketlerde bulduğunuz yiyeceklerin hemen hemen hepsi işlemden geçmiş, yolda gecikmiş çoğunlukla tabağınıza gelene kadar besin değerleri azalmış ya da tamamen yok olmuştur. Open Subtitles تقريباً كل ما تجِده من طعام في المتاجر في المدن الكبيرة تمّ تكريره، تم إبقاءه ﻷمدٍ قصير في المتاجر
    Baba, neredeyse herkes bunun eşcinsellerin gurur bayrağı olduğunu bilir. Open Subtitles بوب، تقريباً كل شخص يعلم أن ذلك يعني فخر الشذوذ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد