ويكيبيديا

    "تقريبًا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • neredeyse
        
    • Hemen hemen
        
    • sayılır
        
    • yaklaşık
        
    • falan
        
    • yukarı
        
    • Nerdeyse
        
    • kabaca
        
    • üzere
        
    • az
        
    • yakın
        
    Böylece bu, halkın bir bölümünün neredeyse tamamen yeniden dağılmasıyla sonuçlandı. TED فانتهت تلك الهجرة كإعادة توزيع بالكامل تقريبًا لجزء من شعب بأكمله.
    Büyükannemlerin evinin civarında neredeyse her evde soğutma sistemi var. TED كل شقة تقريبًا بمحيط منزل جدتي بها الآن مكيف هواء.
    Geniş imkanlara sahip harika bir ülkede yaşamalarına, en gelişmiş ilaçlara erişimleri olmasına rağmen neredeyse tüm hastalarım hayatını kaybetti. TED وبرغم العيش في بلد جميلة وثرية، مع إمكانية الحصول على أكثر الأدوية تطورًا، تقريبًا كل فرد من مرضاي لقي حتفه.
    Ancak bu Büyük Göç sona erdiğinde Hemen hemen yarısı ülkenin her yerinde yaşıyorlardı. TED ولكن مع انتهاء تلك الهجرة الكبرى، كان النصف تقريبًا يعيشون في باقي أنحاء الدولة.
    Buldum sayılır ama sona erdi. Open Subtitles وأنا حصلت على ذلك تقريبًا ولكن عندما نأتي إلى الأمر
    Dedektif, ölüm vakti yaklaşık olarak akşam sekiz ile on bir arasında gerçekleşmiş. Open Subtitles يا محقق بعد الإضاءات بخصوص هذه الجثة تقريبًا من الثامنة إلى الحادية عشرة
    Hadi ama oğlum bu sana getirdiğim yirminci grup falan. Open Subtitles بحقّك يا صاح، هذه تقريبًا المجموعة الـ20 التي أحضرها لك
    Yani bugün çevremizde gördüğümüz hayatın büyük kısmı bizim türümüzle aşağı yukarı aynı yaşta. TED وهكذا ترون أن معظم الحياة على الارض من حولنا الآن هي تقريبًا في نفس عمر البشر.
    Kısa bir süre önce Cape Town neredeyse susuz kaldı. TED أعني، كيب تاون، قبل فترة وجيزة، نفد منها الماء تقريبًا.
    Bu zamana kadar kahve bardağı kapakları hakkında neredeyse hiç düşünmemiştim. TED وحتى هذه اللحظة، لم أعر أغطية أكواب القهوة أي اهتمام تقريبًا.
    neredeyse kara deliğin uzayzamanı deldiğini görüyorsunuz, yeterince derine indiğinde de ışığın kara delik etrafında döndüğü bir aşamaya varıyoruz. TED يمكننا تقريبًا رؤية ثقب أسود يخترق الزمكان، وحين يجتاز عمقًا كبيرًا، نصل إلى مرحلة يدور عندها الضوء حول الثقب الأسود.
    neredeyse herkes onlara nasıl ulaşılacağına dair net detaylar vermişti. TED تقريبًا جميعهم أرسلوا لي تفاصيل دقيقة عن طريقة الوصول إليهم.
    Hafta sonlarını sahilde geçiriyor ve neredeyse her akşam sinemaya gidiyorlardı. Open Subtitles قضوا العطلات الأسبوعية على الشاطيء وذهبوا إلى السينما تقريبًا كل ليلة.
    Çok parlak olan yıldız, neredeyse sönük olan gezegeni tamamen gizler. Open Subtitles النجم شديد السطوع لدرجة أنه يحجب بالكامل تقريبًا الكوكب الأشد عتامة
    Yeni yürümeye başlayan çocuğunuza bir nükleer bombayı nasıl etkisiz hâle getireceğini öğreten, Hemen hemen her şey için bir kılavuz var. TED ماعدا تعليم الطفل كيف ينزع فتيل قنبلة نووية، تقريبًا هناك دليل لكل شيء
    Belirsizlik, ekonomide büyük bir terim sayılır, ama ben bunun neredeyse tüm günlük işlemlerimizde karşılaştığımız blok zincirinin rol oynayabileceği üç çeşidinden bahsetmek istiyorum. TED إذن الشك هو مصطلح واسع في علم الاقتصاد، ولكن أريد أن أمرَ على ثلاثة أشكال منه والتي نواجهها تقريبًا في جميع تعاملاتنا اليومية، حيث يمكن لقواعد البيانات المتسلسلة أن تلعب دورًا.
    Jim Crow'un yaklaşık bir asır öncesindeki köleliğin 12 neslinde olmamıştı. TED لم يحدث هذا على مدار 12 جيلًا من العبودية التي سبقت نظام جيم كرو بقرن تقريبًا.
    az önce 14 tane falan Narkotik ajanı ofisime dalıp bana bağırıp çağırmaya başladı. Deponun her tarafına da yayıldılar, anlıyor musun? Open Subtitles للتو كان عندي 14 عميل تقريبًا اقتحموا مكتبي، يصرخون في وجهي، وكانوا يحومون في المستودع، حسنًا؟
    Sadece aşağı yukarı son 10 yıldır, kanser hücrelerinin bir boşlukta gelişmediğini hatırlayarak bağışıklık sistemini kullanmayı düşünmeye başladık. TED و لكن فقط في آخر 10 سنين تقريبًا بدأنا بالتفكير باستخدام جهاز المناعة، متذكرين أن الخلايا السرطانية لا تنمو في الفراغ.
    Bu şeyler yalnızca bir grup insana değil, Nerdeyse herkese neşe veren şeyler. TED هذة الأشياء ليست مبهجة لقلة من الناس فحسب؛ بل إنها مبهجة لجميعنا تقريبًا.
    kabaca 150 milyon insana denk geliyor, Rusya'nın tüm nüfusundan daha fazla. TED هذا حوالي 150 مليون شخص تقريبًا. أي أكثر من جميع سكان روسيا.
    Çatışmak üzere olduğumuz varlıkları daha önce yakın mesafeden görüp inceledim. Open Subtitles سبق وأن صادفتُ ولاحظتُ الكائنات. نحن على وشك الاشتباك، اقتربنا تقريبًا.
    Günümüzde Amerikalıların neredeyse yarısı ölü yakımını tercih ediyor, daha basit, daha uygun ve doğaya daha az zararlı olduğunu düşündükleri için. TED لكن اليوم، نصف الأمريكيين تقريبًا يختارون عملية إحراق الجثث، محتجّين بكونها أبسط، أرخص وصديقة للبيئة.
    Aşağıdaki adam en yakın otelin 60 km uzakta olduğunu söyledi. Open Subtitles الرجل قال أنّه هذه الشقق الوحيدة الموجودة لمسافة 40 ميل تقريبًا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد