Bu yüzden herkesi paradan nefret etmeleri için ikna etmen gerekecek. | Open Subtitles | لذا فيجب أن تقنع الأخرين جميعا أن يبدأوا فى كره المال |
Ama aktif bir şekilde Başkan'ı savunursan Yargı Komitesini ikna etmede... | Open Subtitles | ولكنك اذا خرجت بقوة دفاعا عن الرئيس قد تقنع اللجنة القضائية |
En iyisini bildiklerini düşünenleri sizin daha iyi bildiğinize nasıl ikna edeceksiniz? | Open Subtitles | كيف تقنع البعض أنك تعرف أفضل طريق بينما يعتقدون أنه يعرفون الأفضل؟ |
Kurulu dengesiz olduğuma ve kenara çekilmem gerektiğini ikna etti. | Open Subtitles | و تقنع الأدارة أنني مضطرب و يجب أن يتم إبعادي |
O halde bu adamın ipliği pazara çıkarmamı istiyorsun ki böylece bunlarla Harvey'i onu şirkete almaması için ikna edebilesin. | Open Subtitles | مما يعني أنك تريد مني أن أجد أي قذارة على ذلك الأبله، لكي تستطيع أن تقنع هارفي بأن لا يوظفه |
Şimdi bu istatistikler kıçımızı daha sık kaldırmamız gerektiği konusunda bizi ikna etmeye yetmeli fakat bana biraz benziyorsanız eğer, bu olmayacaktır. | TED | الآن، أي من تلك الإحصائيات يجب أن تقنع كل واحد منا لتجنب الجلوس أكثر، ولكن إذا كنت مثلي، فهذا لا ينفع |
Ben yapmak istedim açıkçası ama Bono'yu ikna edemedim. | TED | لقد كنت حريصاً على القيام بذلك، لا يمكن أن تقنع بونو. |
Bilim camiasından birisini "Evet, bir şey biliyoruz, bu doğru" demeye ikna etmek oldukça zordur. | TED | انه من الصعب أن تقنع المجتمع العلمي أن يقول .. نعلم هذا ..هذا حقيقي |
Bunları, mercanları yerleşmeye ve tutunmaya ikna eden bakteriler açısından tek tek inceledim. | TED | ودرستها الواحدة تلو الأخرى باحثةً عن الجراثيم التي تقنع المرجان بالاستقرار والتثبت. |
Bir dizi seksi şekil ve feromon yardımı ile orkideler, böcekleri onlarla çiftleşmeleri için ikna eder. | TED | من خلال مزيج من الأشكال المثيرة والفرومونات، تقنع الأوركيد الحشرات للتزاوج معها. |
Hakemi suçlayabilirsiniz, bunu karşı takımın başlattığından şikayet edebilirsiniz, hatta ve hatta kendinizi faul olmadığına bile ikna edebilirsiniz. | TED | قد تبدأ بإلقاء اللوم على الحَكَم، بحجة أن الفريق الآخر هو البادئ في الخطأ، أو قد تقنع نفسك بأنه لم يكن هناك خطأ أصلاً. |
Başka birini ikna etmeye çalıştığınız zaman onun değerlerini tasdik etmek ve dillerindeki problemi belirtmek, onun daha anlayışlı olmasını sağlayabilir. | TED | وعندما تحاول أن تقنع شخصاً آخر، فإن التأكيد على قِيَمهم وتأطير الموضوع بلغتهم يمكن أن يساعد في جعل الناس أكثر تقبُّلاً. |
Bu da büyük bir iş: Bu kurumlarda farklı farklı oy payları bulunan farklı ülkeleri yeniden yapılanmaya ikna etmek. | TED | و تلك مهمة صعبة: أن تقنع مختلف دول العالم بمختلف حصصهم من الأصوات في تلك المؤسسات، بتحقيق ذلك. |
198. Kaptanı teslime ikna etsen iyi olur. | Open Subtitles | اصبحوا 198 فمن الافضل ان تقنع القبطان با لاستسلام |
Sonrası sana kalmış. Buraya gelmesi için gardiyanı ikna edersin, ...ben de bunu kullanırım. | Open Subtitles | ثم الامر متروك لك تقنع السجان بأن يأتي هنا |
Sadece ama sadece, Bay Svidrigaylov'u kendisini rahat bırakmaya ikna etmek ve bir koca ve baba olarak büründüğü o rezil mizacı konusunda onu uyarmak içindi. | Open Subtitles | لمجرد أن تقنع السيد سفيدريجالوف أن يبتعد عنها, وأن يترك مضايقته لها لتفضح طبيعة سلوكه كزوج وأب |
Özellikle de sana, Escudo. İhtilalcilere, altını çalanın sen olmadığına... ikna etmek için çok uğraşacaksın. | Open Subtitles | خاصةً أنت يا إيسكودو فستعاني وقتاً عصيباً و أنت تقنع الثوار |
Belki bazı aktör dostlarını da aynı şeyi yapmaları için ikna edersin. | Open Subtitles | و ربما يمكنك أن تقنع بعض أصدقائك فى صناعة السينما بعمل نفس الشىء |
Her toplum gelecek savaşçıları savaşta ölmenin onur verici olduğuna inandırmak için ölülerine anıt diker. | Open Subtitles | كل المجتمعات تبني صروحاً لموتاها حتى تقنع مقاتليها المستقبليين بأن الموت في معركة هو شرف |
Bu sadece kahrolası bir ihtiyaç bir şeyleri hissetme ihtiyacı kendini var olduğuna inandırma ihtiyacı! | Open Subtitles | إنها هذه الحاجة لكي نشعر بشيء لكي تقنع نفسك بأنك موجود |
Kendini, zarar verdiğin kişilerin bunu hak ettiklerine inandırmaya çalıştın. | Open Subtitles | لقد حاولت أن تقنع نفسك ذلك بأن الشعب كان مستحقٌ الأساءة |
Kendini bu insanın senin bulmak zorunda olduğun bir şey sakladığına inandırmalısın. | Open Subtitles | عليك أن تقنع نفسك.. أن هذا الشخص يخفي شيئا عليك إكتشافه |
Evet, doğru. Neredeyse herkesi istediği şeyi yapması için iknâ edebilir. | Open Subtitles | هذا صحيح ، يمكنها أن تقنع كل الناس تقريباً |