Kızım yeterince büyüdüğünde onu " Courtesan " yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | عندما تكبر بنتي بما فيه الكفاية أريدك أن تجعلينها مومساً |
Gerçeği anlayabilecek kadar büyüdüğünde eminim Pen teyzen bunu sana verecektir . | Open Subtitles | أنا متأكدة أن عمتك بين ستعطيك المذكرات عندما تكبر كفاية لتفهم الحقيقة |
Bir gün sen de Büyüyünce, insanların bunu yaptığını anlarsın. | Open Subtitles | ويوماً ما عندما تكبر ستدرك أن هذا ما يفعله البشر |
Sen yoksul Büyüyünce çok ileriyi düşünmeye alışkın olmuyorsun. | TED | عندما تكبر فقيرًا، لا تعتاد على التفكير على هذا المدى البعيد. |
Nedense aklımda hep o küçük kızın şarkısı çalıyor ve büyümesini beklemem ile ilgili söylediği o son söz. | Open Subtitles | إنها تضبط فى ذهنى ،بطريقة ما على ما قامت الفتاة الصغيرة بغنائه و فكرت فى آخر شئ قالته لى عن انتظارها حتى تكبر |
Yaşlanana kadar dolu-dolu yaşayacağımız hatta Anna'nın büyüyüp evlendiğini göreceğimiz hayatlarımız olacak. | Open Subtitles | عمران ، حتي نشيخ كلانا وحتى تكبر آنا وتتزوج أيضاً |
Ona ne söyleyeceğim hakkında çok düşündüm, daha büyük olduğunda. | TED | لقد فكرت كثيرا في الكلام الذي يقولون لها عندما تكبر. |
Sanırım küçük kızımın büyüdüğünü kabullenmek benim için biraz zor. | Open Subtitles | يبدو أنه علي أن أتقبل فكرة أن فتاتي الصغيرة تكبر |
Yığın yeterince büyüdüğünde hepsi bir anda çeşitlendirilmiş hale geliyor. | Open Subtitles | وعندما الكومة تكبر بما يكفي فأن كل شيء سيكون متنوعاً |
Kendisi 12 yaşında, tam bir akıl küpü ve büyüdüğünde fizikçi olmak istiyor. | TED | تبلغُ من العمر 12 عامًا، إن ذكائها غير عادي ومثير للدهشة وترغبُ أن تكون فيزيائية عندما تكبر. |
Belki de şimdi üstesinden gelirsen büyüdüğünde onun gibi olmazsın. | Open Subtitles | أنهي العمل الآن على الأقل لن تكبر لتصبح مثله |
Çocukken hiçbir şey anlamazsın her şey karmaşıktır Büyüyünce anlayacağını sanırsın. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً , ولا تعي شيئاً هل فكرت عندما تكبر أن كل شي سيصبح منطقي |
Büyüyünce yapacağın, hoşuna giden tabakayı seçmek O da senin bokun olacak, başka açıklaması yok. | Open Subtitles | .. و كل ما تفعله عندما تكبر أن .. أن تزيل الطبقة التى تريد و و تضع أخرى من ابتكارك |
- Büyüyünce ne olmak istiyorsun? | Open Subtitles | حسناً حسناً, ماذا تود ان تصبح حينما تكبر.. |
O küçük bir kız değil artık. Belki büyümesini istemiyorsun. | Open Subtitles | حسنا , انها لم تعد فتاه صغيره بعد الان واذا لم تلاحظ ذلك فربما لانك لا تريدها ان تكبر |
Ve Shere Khan senin büyüyüp silahlı bir avcı olacak ... bir erkeğe dönüşmene asla müsaade etmez. | Open Subtitles | إن شيريخان لن يتركك لكي تكبر وتصبح رجلاً فقط صياد آخر مع سلاح |
Ne büyük bir trajedi. Orada büyümek cennette olmak gibiydi. | Open Subtitles | أنت تعلم مثل هذه المأساة دائماً تكبر أكنك في الجنة |
Bununla birlikte küçük kızların ne kadar çabuk büyüdüğünü dikkate almadım. | Open Subtitles | ،مع ذلك هناك شيء تغاضيت عنه كيف لفتاة صغيرة أن تكبر بسرعة |
- Hakkında her şeyi biliyorum. - büyümeni izledim. | Open Subtitles | أعرف كل شيء عنك كنت أشاهدك وأنت تكبر منذ كنت صبي صغير |
Yine de, Büyüdüğün zaman, farkedeceksin ki yemek mizah için uygun bir konu değildir. | Open Subtitles | على أي حال . عندما تكبر في السن ستدرك أن الطعام ليس الموضوع المناسب للفكاهة |
Sen büyürken, büyükbabanın bir tütün dükkanı vardı, değil mi? Kasabada. | Open Subtitles | كان جدك يملك متجر تبغ وأنت تكبر في البلدة، أليس كذلك؟ |
Oyun her durakta büyür çünkü asansör durduğu anda müzik de durur. | TED | تكبر اللعبة مع كل وقفة، لأنه بمجرد توقف المصعد، ستتوقف الموسيقى. |
Sanırım genel olarak, şirketler büyüdükçe küçük, yenilikçi projeler ortaya koymak da gittikçe zorlaşıyor. | TED | أعتقد أنه في العادة، كلما تكبر الشركة، يجدون من الصعب جداً رعاية مشاريع وإبتكارات صغيرة. |
Hayır, bence onun büyümeye başladığını göremiyorsun. | Open Subtitles | كلا, أعتقد بأنكي لا تدركين .بأنها بدأت تكبر |
Son arzusu biricik yavrusunun kendi büyüdüğü ördek bahçesine gelmesiydi. Şehir küçük bir bebeğe göre değil derdi. | Open Subtitles | كانت أمنيتها الأخيرة هي أن تكبر ابننا في المكان الذي نشأت فيه |
Sonuçta, nasıl büyüyorsun ve önemli olan da bu. | TED | لأن في نهاية المطاف هذا هو الأسلوب الذي تكبر من خلاله وهذا ما يهم |