"تكبر" - Translation from Arabic to Turkish

• büyüdüğünde
• Büyüyünce
• büyümesini
• büyüyüp
• büyük
• büyüdüğünü
• büyümeni
• Büyüdüğün
• büyümek
• büyürken
• büyür
• büyüdükçe
• büyümeye
• büyüdüğü
• büyüyorsun

Kızım yeterince büyüdüğünde onu " Courtesan " yapmanı istiyorum.
عندما تكبر بنتي بما فيه الكفاية أريدك أن تجعلينها مومساً

Gerçeği anlayabilecek kadar büyüdüğünde eminim Pen teyzen bunu sana verecektir .
أنا متأكدة أن عمتك بين ستعطيك المذكرات عندما تكبر كفاية لتفهم الحقيقة

Bir gün sen de Büyüyünce, insanların bunu yaptığını anlarsın.
ويوماً ما عندما تكبر ستدرك أن هذا ما يفعله البشر

Sen yoksul Büyüyünce çok ileriyi düşünmeye alışkın olmuyorsun.
عندما تكبر فقيرًا، لا تعتاد على التفكير على هذا المدى البعيد.

Nedense aklımda hep o küçük kızın şarkısı çalıyor ve büyümesini beklemem ile ilgili söylediği o son söz.
إنها تضبط فى ذهنى ،بطريقة ما على ما قامت الفتاة الصغيرة بغنائه و فكرت فى آخر شئ قالته لى عن انتظارها حتى تكبر

Yaşlanana kadar dolu-dolu yaşayacağımız hatta Anna'nın büyüyüp evlendiğini göreceğimiz hayatlarımız olacak.
عمران ، حتي نشيخ كلانا وحتى تكبر آنا وتتزوج أيضاً

Ona ne söyleyeceğim hakkında çok düşündüm, daha büyük olduğunda.
لقد فكرت كثيرا في الكلام الذي يقولون لها عندما تكبر.

Sanırım küçük kızımın büyüdüğünü kabullenmek benim için biraz zor.
يبدو أنه علي أن أتقبل فكرة أن فتاتي الصغيرة تكبر

Yığın yeterince büyüdüğünde hepsi bir anda çeşitlendirilmiş hale geliyor.
وعندما الكومة تكبر بما يكفي فأن كل شيء سيكون متنوعاً

Kendisi 12 yaşında, tam bir akıl küpü ve büyüdüğünde fizikçi olmak istiyor.
تبلغُ من العمر 12 عامًا، إن ذكائها غير عادي ومثير للدهشة وترغبُ أن تكون فيزيائية عندما تكبر.

Belki de şimdi üstesinden gelirsen büyüdüğünde onun gibi olmazsın.
أنهي العمل الآن على الأقل لن تكبر لتصبح مثله

Çocukken hiçbir şey anlamazsın her şey karmaşıktır Büyüyünce anlayacağını sanırsın.
عندما كنت صغيراً , ولا تعي شيئاً هل فكرت عندما تكبر أن كل شي سيصبح منطقي

Büyüyünce yapacağın, hoşuna giden tabakayı seçmek O da senin bokun olacak, başka açıklaması yok.
.. و كل ما تفعله عندما تكبر أن .. أن تزيل الطبقة التى تريد و و تضع أخرى من ابتكارك

- Büyüyünce ne olmak istiyorsun?
حسناً حسناً, ماذا تود ان تصبح حينما تكبر..

O küçük bir kız değil artık. Belki büyümesini istemiyorsun.
حسنا , انها لم تعد فتاه صغيره بعد الان واذا لم تلاحظ ذلك فربما لانك لا تريدها ان تكبر

Ve Shere Khan senin büyüyüp silahlı bir avcı olacak ... bir erkeğe dönüşmene asla müsaade etmez.
إن شيريخان لن يتركك لكي تكبر وتصبح رجلاً فقط صياد آخر مع سلاح

Ne büyük bir trajedi. Orada büyümek cennette olmak gibiydi.
أنت تعلم مثل هذه المأساة دائماً تكبر أكنك في الجنة

Bununla birlikte küçük kızların ne kadar çabuk büyüdüğünü dikkate almadım.
،مع ذلك هناك شيء تغاضيت عنه كيف لفتاة صغيرة أن تكبر بسرعة

- Hakkında her şeyi biliyorum. - büyümeni izledim.
أعرف كل شيء عنك كنت أشاهدك وأنت تكبر منذ كنت صبي صغير

Yine de, Büyüdüğün zaman, farkedeceksin ki yemek mizah için uygun bir konu değildir.
على أي حال . عندما تكبر في السن ستدرك أن الطعام ليس الموضوع المناسب للفكاهة

Sen büyürken, büyükbabanın bir tütün dükkanı vardı, değil mi? Kasabada.
كان جدك يملك متجر تبغ وأنت تكبر في البلدة، أليس كذلك؟

Oyun her durakta büyür çünkü asansör durduğu anda müzik de durur.
تكبر اللعبة مع كل وقفة، لأنه بمجرد توقف المصعد، ستتوقف الموسيقى.

Sanırım genel olarak, şirketler büyüdükçe küçük, yenilikçi projeler ortaya koymak da gittikçe zorlaşıyor.
أعتقد أنه في العادة، كلما تكبر الشركة، يجدون من الصعب جداً رعاية مشاريع وإبتكارات صغيرة.

Hayır, bence onun büyümeye başladığını göremiyorsun.
كلا, أعتقد بأنكي لا تدركين .بأنها بدأت تكبر

Son arzusu biricik yavrusunun kendi büyüdüğü ördek bahçesine gelmesiydi. Şehir küçük bir bebeğe göre değil derdi.
كانت أمنيتها الأخيرة هي أن تكبر ابننا في المكان الذي نشأت فيه

Sonuçta, nasıl büyüyorsun ve önemli olan da bu.
لأن في نهاية المطاف هذا هو الأسلوب الذي تكبر من خلاله وهذا ما يهم