Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün. | Open Subtitles | لكنك لا يزال عليك ان تلعبي دور الرهينة إعتبريها هدية فراق |
Bu oyunu oynamak istediğine emin misin? Sen emin misin? | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة بأنك تودين أن تلعبي هذه اللعبة ؟ |
Briç oynarken, normalde daha önce kazananla oynamak istersin. | Open Subtitles | لأجل فوز ساحق يجب أن تلعبي بطاقاتك القوية أولاً |
Ben senin baban ya da erkek arkadaşın değilim o yüzden benimle oyun oynama. | Open Subtitles | أنا لست والدكِ ، و لست صديقكِ لذا لا تلعبي معي الألاعيب أنا شريككِ |
Hayatın boyunca onunla karşılaşmayı bekledin. Zor kadını oynama. | Open Subtitles | إنتظرت منذ طفولتك لتقابلي هذا الرجل، فلا تلعبي صعبة المنال الآن |
Hadi. Bire bir oynamanızı istiyorum. Futbol mu oynamak istiyorsun? | Open Subtitles | هيا أريدك أن تلعب معها واحد لواحد أتريدِ أن تلعبي الكرة ؟ |
Tekrar ablayı oynamak istiyorsun ve belki bu sefer doğru yapabilirsin. | Open Subtitles | تريدين أن تلعبي دور الأخت الكبرى مرة أخرى ولربما هذه المره ستقومين بها على الوجه الصحيح |
Tekrar ablayı oynamak istiyorsun ve belki bu sefer doğru yapabilirsin. | Open Subtitles | تريدين أن تلعبي دور الأخت الكبرى مرة أخرى ولربما أديتي الدور على مايرام هذه المره |
Eğer yılan ile oynamak istemiyorsan sepet ile uğraşmayacaksın. | Open Subtitles | لا تهزي السلة إذا لم تريدي أن تلعبي مع الثعبان |
Tüm bu yıllar boyunca annelik rolünü oynamak senin için çok yorucu olmalı. | Open Subtitles | لا بدَّ وأن الأمر مرهق أن تلعبي دور أمي كل هذه السنين |
Sürekli Patty Hewes rolü oynamak. | Open Subtitles | دائما مجبرة ان تلعبي دور المحامية باتي هيوز. |
Beni sobeledin. Şimdi hangi oyunu oynamak istersin? | Open Subtitles | و الآن باعتبار قدومك ماذا تريدين أن تلعبي ؟ |
Sakın benimle politik oyunlar oynama küçük kız. | Open Subtitles | إياكِ أن تفكّري حتّى أن تلعبي اللعبة السياسيّة معي, عزيزتي. |
hadi. aptalı oynama. seni çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | بالله عليكِ، لا تلعبي لعبة الخرساء، أنا أعرفكِ جيداً |
Sana benden ücretsiz ders bir Siren'la bilardo oynama. | Open Subtitles | اليكِ درسي المجاني لا تلعبي البلياردو مع مدح نفسك |
İyi tarafından bak bir de aynı eve taşındığımızda, sen de oynayabilirsin. | Open Subtitles | أنظرى للجانب المشرق عندما ننتقل للعيش معاً يمكنك ان تلعبي أيضاً |
Guzel kiz, sen gidip bebeklerinle falan oyna. | Open Subtitles | ايتها الجميلة لماذا لا تذهبي و تلعبي بعرائسك او باي شئ |
Burada seninle oynayacak başka çocuklar olmadığı için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتذر لأننا لا نملك أطفالاً آخرين كي تلعبي معهم |
Kazananlardan olmak istiyorsan bazen pis oyunlar oynaman gerekir. | Open Subtitles | واذا اردت ان تكوني رابحة عليكِ ان تلعبي بعض الالعاب القذرة |
Daha farklı rolleri oynamanı belki de. Çok yeteneklisin. | Open Subtitles | أن تلعبي أدواراً مختلفة فأنت ممثلة موهوبة |
Ne, çocukken hiç saklambaç oynamadın mı? | Open Subtitles | ألم تلعبي لعبة الغميضة هناك عندما كنتِ طفلة؟ |
O oyunu bana oynamaya kalkma. Bunu sana ben öğrettim. | Open Subtitles | لا تحاولي أن تلعبي معي هذه الألعاب أنا علمتها لكِ |
Mikroplardan korkmuyorum ben. Eğer benimle oynamazsan ağlarım. | Open Subtitles | لست خائف من الجراثيم ان لم تلعبي معي سأبكي |
Öne geçmek istiyorsan onların kuralına göre oynayacaksın. | Open Subtitles | إن أردتِ أن تسبقيه ، عليـك أن تلعبي بقواعدهم |
Bu bass gitar, tam olarak aynısı, ama böyle çalmak yerine, kenara çeviriyor ve "şello" Bass'ın var. | Open Subtitles | هذه قيثارة عميقة الصوت إنها بالضبط نفس الشيئ لكن بدلا من أن تلعبي مثل هذا أديريه قليلا, تشيلو, فيكون لديك صوت عميق |
Hadi söyle, Chicago'da oynadın, değil mi? | Open Subtitles | هيا , كنتي تلعبي في شيكاغو , آليس كذلك ؟ |
Ve şimdi de masumu mu oynuyorsun? Zahmet etme. Benden ne istediğini biliyorum. | Open Subtitles | والآن عندما حصل ذلك تريدين أن تلعبي دور البريئة أعلم أنك تريدينني أن أفعل ذلك |
Çok utanç verici. - Tabii ki öyle. Bu yüzden bunu sen oynamalısın. | Open Subtitles | ــ بالتأكيد، لذلك عليكِ أن تلعبي الدور ــ ما أوقحك |