Anahtar esasları unutmayın: açığa çıkarma ve tutuklatma. | TED | لا تنسى المبادئ الرئيسية: التسمية والتشهير، والحبس. |
İster doğal olarak bir kâşif olun, isterse hâlihazırda bildiğiniz şeyden faydalanmaya eğilimli olun, şunu unutmayın: Güzellik, dengede olmaktadır. | TED | سواء كنت مكتشف بطبيعتك أو تميل لاستثمار ماتملك من معرفة، لا تنسى : الجمال يقبع في التوازن. |
Seni üniversiteye dönmen için cesaretlendiren kişinin ben olduğumu unutuyorsun. | Open Subtitles | أنت تنسى بأنني الشخص الذي شجعك على الذهاب إلى الكلية |
Bu yüzden önerim şu: Olanları unut ve gidip hayatını yaşa. | Open Subtitles | لذا فأقترع عليك بكل تواضع أن تنسى الأمر و تعود لحياتك |
Bu arada Kolbe, Gressmann'ın mektubunu unutmadın, değil mi? | Open Subtitles | بالمناسبة يا كولبي , أنت لم تنسى ارسال تلك الرسالة الى جريسمان , صحيح ؟ |
Ama politikadan komedi olmadan bahsedersen... bu insanları unutmak demektir. | Open Subtitles | الأمر مثل كونك تُريد المعاشرة و تنسى إصطحاب امرأة معك. |
"La Gabirella'daki üç unutulmaz gecenin anısına." La Gabriella onun yatı oluyor. | Open Subtitles | فى ذكرى ثلاث ليالى لا تنسى على ظهر جبريلا ، الياخت خاصتها |
İşte güzel kuşunuz. Sakın unutmayın, yeteri kadar su teresi ve ona doğru ıslık çalmanız lazım. | Open Subtitles | هاك يا سيدتى, ولا تنسى,كثيرا من المياه, ولابد ان تصفّرى له |
unutmayın, içinde bulunduğunuz koşullarda ısrar edecek durumda değilsiniz. | Open Subtitles | يبدو انك تنسى انك لست فى مركز قوة لتملى علينا شروطك |
İçinde beyin yok. Ve de bir başka şeyi de unutmayın, efendim. | Open Subtitles | ولا تنسى شيئاً آخراً يا سيدى إن زوجتى كانت إحدى الضحايا |
Çünkü çoğu zaman, zaten bulduğun şeyleri bulmaktan dolayı insanlardan para almayı unutuyorsun. | Open Subtitles | لأنك معظم الوقت تنسى أن تتقاضى من الناس الذين يطلبون منك إيجاد الأشياء |
Zaman zaman kafan karışıyor, bazı şeyleri unutuyorsun, ...hatta kafanda hayaller kuruyorsun. | Open Subtitles | ,أنت تصبح مشوش في بعض الأحيان ,تنسى أشياء . حتى أنك تتخيل |
Eğer ben sana Meera'yı unut dersem, onu unutacak mısın? | Open Subtitles | ميرا امر تنسى ان منك طلبت لو ؟ ستنساها هل |
Karına karşı nazik ve düşünceliydin çamaşırları toplamayı asla unutmadın. | Open Subtitles | إنك أب طيب ورائع لا تنسى شيئاً أبداً حتى أنك تقوم بالغسيل والكواء |
Avukatla evlenerek hayatını değiştirmiş mütevazı sirk palyaçosunu unutmak istemiş. | Open Subtitles | قامت بالترقي تزوجت من محام تريد ان تنسى المهرج الوضيع |
Ve aklınızda bu garip hafıza yarışmasını hatırlatmanızı ve ilk iş ondan bahsetmenizi sağlayacak oldukça çılgın, garip ve unutulmaz bir görüntü canlandırırdınız. | TED | وتقوم بتخيل صورة جنونية وسخيفة ولا تنسى أبداً لتذكيرك بأن أول شيء تود التحدث عنه هو هذه المسابقة الغريبة جداً |
Eğer biri 20 dakikadan sonra odayı terkederse, onun varlığını unutursun. | Open Subtitles | إن ترك أحد الغرفة لـ 20 دقيقة سوف تنسى بأنهم موجودين. |
Pekâlâ, senden onu tamamen unutmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريد منك أن تتجاهل أمرها و تنسى أنك رأيتها |
Seninle yatsam, bu meseleyi unutur musun? | Open Subtitles | هل المفروض أن أعطيك رأس في الزاوية و يمكنك ان تنسى كل شئ؟ |
Casusa benzemiyorsun. Bunu unutabilirsin. O ofisi Willi ile üç yıldır çalıştırıyoruz. | Open Subtitles | يمكنك ان تنسى هذا, فأنا وويلى نُدير هذا المكتب منذ 3 سنوات.. |
Ama kağıdın öyle bir hafızası vardır ki nasıl büküldüğünü asla unutmaz. | TED | لكن الورقة تمتلك هذه الذكرى؛ لا تنسى الورقة أبدًا كيف صُممت. |
Bizden biri olduğunu unutup duruyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تنفك تنسى أنك كنت وستظل واحداً مننا. |
Cidden mi. unuttun mu; o şeyleri sana öğreten benim. | Open Subtitles | هل تمزحين، لا تنسى أننى من علمكِ ودربكِ على هذا |
Tabii. Kendi kendime konuşuyordum. O mektubu unutmazsın, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع لقد كنت اتحدث لنفسى لن تنسى هذا الخطاب اليس كذك ؟ |
Kızım, bu Texas adaleti gözünde masum bir taraf olmayabileceğiniı unutuyor. | Open Subtitles | ابنتي تنسى أنها في نظر عدالة تكساس قد لا تكون بريئة |