Bilimin tehlikelerinin geçmişten beri bir tehdit oluşturduğunu... söylememe gerek yok. | Open Subtitles | انا لست في حاجة لاخباركم مدى خطورة العلم ومدى تهديده لنا |
Polise tehdit edildiğini söylerse, elimizde somut bir şey olur. | Open Subtitles | لو أخبر الشرطه أنه تم تهديده فسيكون لدينا شيىء ما |
Yüzbaşıyı Londra'dan buraya kadar izleyip, tanıkların önünde tehdit etmek, pek zekice sayılmaz. | Open Subtitles | لقد كان عبقريا فى مطاردة الكابتن من لندن و تهديده له امام شهود |
Tefecimizin Tupelov'un adamı olduğunu düşünüyoruz ve dün geceki tehdidi oldukça işe yaramış görünüyor. | Open Subtitles | -أجـل . نعتقد أن هذا المقرض هو أحد فتيان "توبلوف"، والليلة الماضية أبلى جيدا في تهديده. |
Bay Bowden'in iğrenç ve korkak tehdidini yerine getirdiğini görebilirsiniz. | Open Subtitles | كيف أن السيد بودن قد نفذ بالفعل تهديده هذا ببشاعة |
Bu sırrı saklamak için rüşvet aldı. Ya da tehdit edildi. | Open Subtitles | الطبيب الجيد قد تم رشوته لإبقاء الأمر سرّا، أو تمّ تهديده. |
- Doğrusu Medina'nın ne tür bir tehdit olduğu önemli değil. | Open Subtitles | أو التهديدات الأخرى ؟ الحقيقة هي أنه لا يهم نوع تهديده |
Görünüşe göre her zaman tehdit alıyor ve pantolonuna işiyor gibi bir şey. | Open Subtitles | يبدو انه يتم تهديده طوال الوقت و شيئا ما حول التبول فى سرواله |
Ve onun icin bir tehdit olusturdugunu bir nebze de olsa hissedersem babanin mezarini bizzat aile mezarligi olarak degistiririm. | Open Subtitles | و إذا ما شعرت و لو بحدس ، بأنكَ .تحاول فعلاً تهديده فسأقوم شخصياً بتحويل قبر والدكَ، إلى مقبرة عائليّة. |
Sonra kendi ofisini havaya uçurmakla tehdit ettiği için tutuklandı. | Open Subtitles | بعدها تم اعتقاله بسبب تهديده بتفجير البناء الذي يعمل به |
Kanuni yollara gitmekle tehdit ediliyorlar. | TED | ولكنه يتم تهديده في المقابل بمجازاة قانونية |
tehdit olarak kullandığı değişiklikleri yapmadan biri onu öldürmek mi istedi? | Open Subtitles | هل هناك أحدما أراده أن يموت قبل أن يقوم بتنفيذ تهديده بتغير الوصيه |
Biri bu bilinçle tehdit edilirse, en mantıklı hedef orası olur. | Open Subtitles | لو أن شخص ما تم تهديده بذلك الوعي فذلك سيكون هدف منطقي,أليس كذلك؟ |
Ya içeri dalıp bizi bir çırpıda öldürebilecekleri kapalı bir alanda koyun gibi toplanmamızı sağlamak için tehdit savurduysa? | Open Subtitles | ماذا لو كان أعلن تهديده هذا فنتجمع نحن كالخراف في المذبح في مساحة ضيقة حيث يمكنهم مباغتتنا و يتخلصوا منا دفعة واحدة؟ |
Önemli bir bilim adamı olduğunuzda hayvan dostları tarafından tehdit edilirsiniz. | Open Subtitles | حين يكون الشخص عالماً بارزاً يتم تهديده أحياناً من قبل محبي الحيوانات |
Bize, bir Protestan işçinin tehdit edildiği ve eğer bölgeden ayrılmazsa vurulacağı söylendi. | Open Subtitles | لقد قيل لنا أن هذا العامل البروتستانتي قد تم تهديده إذالميغادرالساحة، سيموت |
13 yaşında üvey annesini bıçakla tehdit ettiğinden ıslahevine konmuş. | Open Subtitles | وضع مع الاحداث عندما كان فى ال 13 بسبب تهديده لزوجة اباه بسكين |
Mary bu tehdidi ortadan kaldıramayacaksa kendim yapmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | , ان كانت لا يمكن ان تتعامل مع تهديده ساضطر للتعامل معه بنفسي ... |
Yaptığı kadar onların tehdidi masumları öldürmek için. | Open Subtitles | على تهديده لقتل الأبرياء حتى و لم يخرج |
Söyle de biraz çabuk araştırsınlar, mesajcı tehdidini tutmaya karar verip hepimizi yerle bir etmeden önce yani. | Open Subtitles | أخبريهم أن يبحثون أسرع قليلاً قبل أن يحسن المراسل الصنع في تهديده لإسقاطنا |
Dante bir profesyonel ile iş yapmaz. Rüşvet veya tehdide boyun eğmez. | Open Subtitles | . دانتى لن يعقد صفقه مع محترف . هو لن يرتشى او يتم تهديده |