ويكيبيديا

    "تُحل" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çözülmemiş
        
    • çözülür
        
    • çözülene
        
    • çözülemedi
        
    • çözülmesi
        
    • çözülememiş
        
    • çözülemeyen
        
    Bunun için de özür diliyoruz ama çözülmemiş davalar hep olur. Open Subtitles ولهذا نحنُ أسفين ولكن العديد من الجرائم لا تُحل كل يوم
    Bir polis memurunun bakmamı istediği çözülmemiş bir cinayet davası. Open Subtitles إنه جريمة قتل لم تُحل وضابط طلب من أخذها
    Cinayetler benim gibi binlerce soruyu binlerce defa soran adamlar tarafından çözülür, böylece her defasında insanları yalan söylerken yakalarsın. Open Subtitles تُحل على يد أشخاص مثلي يسئلون ألف سؤال ألف مرة نقبض على الناس الذين يكذبون كل مرة
    Kimse, ilerleme hususunda benim kadar tedirgin olamaz, ama bu muhabere sorunları çözülene kadar, korkarım ki, bir yere kıpırdayamayız. Open Subtitles لا أحد اكثر قلقاً من التقدم مثلي، لكن حتى تُحل مشكلة الاتصالات هذه، أخشى بأننا عالقون
    Bir yıl sonra aynı zanlı vurularak öldürüldü. Olay hâlâ çözülemedi. Open Subtitles بعد عام، مات المشتبه به في إطلاق نيران ولا زالت القضية لم تُحل
    Kölelik sorunun bir kılıç yerine bir kalemle çözülmesi evladır! Open Subtitles مسألة العبودية هذه من الأفضل أن تُحل بالقلم وليس بالسيف.
    Tarihin en büyük çözülememiş gizemlerinden birinin tam ortasına. Open Subtitles وضعتني في منتصف احد اعظم الأسرار التي لم تُحل
    Yani çözülemeyen her vaka onun vicdan azabı. Bizim değil. Open Subtitles لذا فأيّة قضايا لم تُحل ستتحمل وزرها هي، وليس نحن.
    - Babamın üstünde çalıştığı çözülmemiş bir cinayet davası. Open Subtitles -إنها قضية عَمِل عليها والدي قضية قتل لم تُحل
    Uzun zaman önce temizlenmiş olması gereken 50 çözülmemiş dava var elimizde. Open Subtitles لدينا 50 قضية لم تُحل منذ زمن طويل
    Hiçbiri çözülmemiş ve hepsi Raffles'ın işine benziyor. Open Subtitles جميعها لم تُحل لكن جميعها تحمل علامة "رافلز‎"
    Belki çözülmemiş cinayetlerle ilgisi olabilir. Open Subtitles قد تكون متصلة بسلسلة جرائم لم تُحل.
    Bu cinayet bir göstergeyse bir cinayet nasıl çözülür bilmiyorum. Open Subtitles إذا كانت جريمة القتل بهذا الغموض لا أعرف كيف تُحل جرائم القتل الكل يكذب
    - Finans hırsızlıklarının çoğu burada çözülür, çöplükte. Open Subtitles هنا حيث تُحل أغلب الجرائم اللون الأبيض, القمامة
    Dava çözülene kadar, hakkında her şey gizli kalacak. Open Subtitles وستبقى كل معلوماته سريه طالما هذه القضيه لم تُحل
    Ama bu durum çözülene kadar her kırılan dala ya da hışırdayan her yaprağa ateş edecekler. Open Subtitles لكن اي قطع للأغصان أو حركة بأوراق الشجر سيقابل بالطلقات النارية حتى تُحل المشكلة
    Iron Hill cinayetleri. Hiç çözülemedi. Open Subtitles جرائم قتل ايرون هيل لم تُحل ابداً
    Olay hiç bir zaman çözülemedi. Open Subtitles ولم تُحل الجريمة أبدًا
    En büyük Amerikan şirketlerinden birinin araştırma ve geliştirme departmanını yönetiyorsanız, çözülmesi gereken heyecan verici sorunlar her gün sizi bekliyordur. Open Subtitles عندما تعمل بأكبر قسم للأبحاث والتطوير في أميريكا كُل يوم ستواجه مشاكل مثيرة تنتظر أن تُحل
    Bu üç kişiye oldukça gıpta ediyorum ama çözülmesi gereken bir dava var. Open Subtitles أنا أحب هؤلاء الثلاثة, لكن هناك قضية لابد أن تُحل
    Dava hiçbir zaman çözülememiş. Open Subtitles فالقضية لم تُحل أبداً
    Dava hiç çözülememiş. Open Subtitles و القضية لم تُحل ابداً
    - Ben çocuk istedim, o istemedi. Bu o çözülemeyen problemlerden. Open Subtitles لقد أردت إنجاب أطفال ، وهي لم ترغب إنها واحدة من تلك المشاكل التي لا تُحل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد