Benim için yapabileceğin bir şey var çok uzun zamandır unuttuğum bir şey. | Open Subtitles | ثمة شيء يمكنك أن تفعله لي شيء لم أعرفه منذ أمدٍ طويل جداً |
Şu an yapmak istediğim bir şey var, ama nasıl yaparım bilmiyorum. | Open Subtitles | تعلمين، هناك ثمة شيء ساستمتع به الأن ولكن لا اعرف كيف |
Senden istediğim tek bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء وحيد أريدك أن تفعله وهو أن تبقى صامتاً |
bir şeyler, kafamı kurcalıyor. Neden ecza dolabın, yaşlı adam merhemi dolu? | Open Subtitles | ثمة شيء يثير فضولي، لماذا تمتلئ خزانة الدواء لديكم بمراهم كبار السن؟ |
Sana söylemeye çalıştığım birşey var. | Open Subtitles | . ثمة شيء أود إخبارك به حاولت إخبارك به |
Bence bunda yanlış olan bir şey var. | Open Subtitles | لا بُدَّ أن هُنَاكَ ثمة شيء غير طبيعي في هذا |
Bilmen gereken bir şey var, sana söylemem gereken bir şey. | Open Subtitles | ثمة شيء عليكِ معرفته، شيء يجب أن أخبرك به |
Anne, baba yapmak istediğim bir şey var. Bundan hoşlanmayacaksınız ama inançlarım bunun doğru olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يا والديّ ، ثمة شيء لابد أن أفعله لن يروق لكما لكنني أعتقد أنه الصواب |
Bu evrende senin bilip de benim bilmediğim bir şey var mı? | Open Subtitles | أتعتقد أن ثمة شيء في العالم تعرفه أنت وأنا أجهله؟ |
Senden korkuyor, ama nefret etmiyor. Neyimden korkuyor? Belki de aramızda hâlâ devam eden bir şey var zannediyor. | Open Subtitles | ـ هي لا تكرهك ـ تخاف من ماذا؟ لعلها تظن أن ثمة شيء بيننا .الا |
Dünyada beni kontrol edebilecek bir şey var. | Open Subtitles | ثمة شيء على الأرض يمكن أن يستعمل للسيطرة علي |
Hazır yalnızken sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | حسناً، بما أننا ،نحضى بوقت على إنفراد ثمة شيء أريد إخبارك به |
Sattığın çikolatada bir şey var mıydı? | Open Subtitles | أكان ثمة شيء بتلك الشوكولا التي بعتها لها ؟ |
İnsanlara kasıtlı olarak saldıran bir şey var ve bu her neyse peşinde olduğumu biliyor. | Open Subtitles | ثمة شيء ما يهاجم الناس عمداً، وأنّه، أيّا كان هو، يعرف أنّني أعمل على ذلك |
- Ama senin unuttuğun bir şey var... | Open Subtitles | و لكن ثمة شيء واحد أَغْفَلَت عنه ما هو ؟ |
Bak, sana çok saçma geldiğini biliyorum, ama sanırım o bebeğin içinde bir şey var. | Open Subtitles | ـ إسمع، أعلم أن هذا يبدو جنوناً أظن ثمة شيء ما داخل الدمية. |
- bir şeyler doğru gelmiyor adamım. - Sence parayı gönderirler mi? | Open Subtitles | ـ ثمة شيء غريب حيال ذلك ـ هل تخال إنهم سيجلبون المال؟ |
- bir şeyler olduğunu sanıyor. Ama olmadı. - Yani? | Open Subtitles | ـ يخال ثمة شيء حصل، لكنه لم يحدث ـ ويعني؟ |
Seni sersem! Aralarında bir şeyler döndüğünü fark etmedin mi? Adamın adını bilmiyordu! | Open Subtitles | أيها الأحمق ، ألا تدرك بأن ثمة شيء مريب بينهما ؟ |
...onun da alamayacağı birşey var. | Open Subtitles | ولكن ثمة شيء وحيد لا يستطيع شراءه. |
Burada korkunç şeyler olsa da çok daha güzel şeyler var. | Open Subtitles | مع كل شيء فظيع يحدث هنا ثمة شيء أكثر جمالا بعده |
Arka yüzgeçlerinin birinde alışılmadık bir şey vardı. | Open Subtitles | كان ثمة شيء غير عادي يتعلق بأحد الزعانف الخلفية |
Bir şeylerin... Bir şeylerin eksik olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت لقد عرفت أن ثمة شيء ما مفقود |
İstediğiniz başka bir şey varsa... | Open Subtitles | إذا كان ثمة شيء آخر تريدينه.. بالواقع، ثمة شيء آخر |