Kasabanızda lanetli bir şey var. Gidip onu bulmaya ne dersiniz? | Open Subtitles | ثمّة شيء خبيث في بلدتكم ما رأيكم أنْ نذهب للعثور عليه؟ |
Davayı usûl gerekçelerine dayatarak düşürdüler. Fakat bilmeniz gereken bir şey var. | Open Subtitles | تمكنوا من إسقاط القضية لأسباب إجرائية لكن ثمّة شيء ينبغي أن تعلميه |
Şimdi tam olarak aynı oldu. Dişinde bir şey var. | Open Subtitles | أصبحت الآن مثلها تماماً ثمّة شيء عالق على سنّك |
Hayır. O cehennem dünyasında başka bir şeyler olmuş. Asla itiraf etmeyeceğin şeyler. | Open Subtitles | كلّا، ثمّة شيء آخر حدث في عالم الجحيم ذاك، شيء تأبى الاعتراف به. |
Hayır. O cehennem dünyasında başka bir şeyler olmuş. Asla itiraf etmeyeceğin şeyler. | Open Subtitles | كلّا، ثمّة شيء آخر حدث في عالم الجحيم ذاك، شيء تأبى الاعتراف به. |
Geçen haftanın bantlarından birinde dinlemeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك ثمّة شيء بأحد الشرائط من الأسبوع الماضي أريدكِ أن تسمعيه |
Yok abi. İçerde pis kokan bir şey var. - Arkadan geliyor. | Open Subtitles | كلاّ، ثمّة شيء عفن هنا، الرائحة صادرة مِن الخلف |
Geçen haftanın bantlarından birinde dinlemeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك ثمّة شيء بأحد الشرائط من الأسبوع الماضي أريدكِ أن تسمعيه |
Gözümde bir şey varmış gibi hissetmeye başladım. Gözümde bir şey var mı? | Open Subtitles | أشعر أن لديّ شيء بعيني، هل ثمّة شيء بعيني؟ |
İcabına bakmam gereken bir şey var ama ölü ya da diri, geri geleceğim. | Open Subtitles | في الواقع، ثمّة شيء عليّ الاهتمام به لكن ميتاً أو حياً، سأعود حالاً |
Bilmiyorum. O adamda tipine uygun olmayan bir şey var. Bu bilimsel bir okuma mıydı? | Open Subtitles | لستُ أدري، ثمّة شيء عنه، إنّه لا يبدو ذلك الرجل ذا كافة المُميّزات. |
- Sormaktan korktuğum bir şey var ama bilmem gerekiyor bunu. | Open Subtitles | , ثمّة شيء خشيت سؤالك إيّاه لكنّي أحتاج أن أعلم |
Mezatta almak istediğimiz bir şey var. Bu yüzden para bulmalıyız. | Open Subtitles | ثمّة شيء نودّ شراءه من المزاد، وهذا سبب عوزنا للمال. |
Bunun çok da uygun bir zaman olmadığının farkındayım... fakat sormam gereken bir şey var. | Open Subtitles | أعلم أنّ هذا ربّما ليس الوقت الأنسب، لكن ثمّة شيء يجب أن أسألك بشأنه. |
Ama sana söylemem gereken bir şey var ve şimdi söylemem daha iyi olur. | Open Subtitles | لكن ثمّة شيء عليّ أن أخبرك به الآن أفضل من لاحقًا. |
Bunda günahı çağrıştıran bir şeyler,... ..bir kadınsılık, bir zayıflık vardı. | Open Subtitles | كان ثمّة شيء في الموضوع شعرت أنّه أثيم شيء فيه أنوثة و ضعف |
bir şeyler olduğunu fark eder etmez, verdiğim emirleri iptal edecektir. | Open Subtitles | لا يهمّ أين هو. حالما يدرك أن ثمّة شيء يحدث، سيُلغي أوامري بكلمة لحلقة قيادته. |
Gerçekten burada onu hasta edebilecek bir şeyler olabileceğini mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتظنّ حقاً أنّه ثمّة شيء هنا قد يكون جعلها تمرض؟ |
Ama yanlış olan bir şeyler var. O vuruş o kadar güçlüydü ki sıyırıp geçse bile bayılıp kalması gerekirdi. | Open Subtitles | لكن ثمّة شيء خطأ، ذلك الهجوم كان قويًّا بما يكفي ليفقده الوعي. |
Gerçi birşey var ama, anlamlı değil. | Open Subtitles | ثمّة شيء بالرغم من ذلك، غير منطقي على الإطلاق |
Ama söylemek istediğin bir şey varsa bana anlatabilirsin. | Open Subtitles | لكن إذا ثمّة شيء لتخبرني إيّاه، لا تتردّد |
Bilmiyorum. Belki de hâlâ yapmam gereken bir şey vardır. | Open Subtitles | لا أعلم، ربّما ثمّة شيء ما زال عليّ أن أفعله. |
Anlaman gereken bir sey var, degil mi, Em? Ben de bir zamanlar Rick'in yasindaydim, degil mi? | Open Subtitles | ثمّة شيء يتعيّن عليكِ فهمه ، يا (إيم)، كنتُ في عمر (ريك) ذات مرّة ، أتفقنا؟ |
Yapabileceğimiz bir şey yok. Artık elimizde değil. | Open Subtitles | ليس ثمّة شيء يسعنا فعله إنّه بعيد عن منالنا |
Bana yük olan bir şey vardı. Bir karar... Ama artık geçti. | Open Subtitles | كان ثمّة شيء يشغل بالي، قرار، لكنّي بخير. |